Kültür merkezine polisin girmesine izin vermeyen HDP İlçe Başkanı Koçyiğit, saldırı sonrası Paralel medyaya, “Olay yerinde patlama anında polis yoktu” diyerek provokasyon içerikli açıklama yaptı.
Amara Kültür Merkezi’nin bahçesinde Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) gençlik yapılanmasına Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’na (SGDF) yönelik saldırıdaki karanlık noktaları Star ortaya çıkardı.
Çeşitli illerden Kobani’ye gitmek için Suruç’ta toplanan gençleri yalnız bırakan HDP’li vekiller ile olaydan 1 gün önce ilçede olmasına rağmen basın açıklamasını beklemeyen HDP EŞ Genel Başkanı Figen Yüksekdağ sessizliğini koruyor.
Paralel’e açıklama yaptı
Saldırıyla ilgili kafaları karıştıran sorulara duymazdan gelen HDP’li yetkililer, saldırı sonrası yine güvenlik güçlerini hedef aldı. HDP İlçe Başkanı Suphi Koçyiğit, paralel medyanın sözcülerinden Taraf gazetesine “Patlama anında tek bir polis yoktu” açıklamasını yaptı. Oysa Koçyiğit’in patlamadan bir gün önce polislerce ESP’li gençlerin güvenliği konusunda uyarıldığı öğrenildi. SDGF’li grubun ilçeye girdiği ilk gün güvenlik uygulamasına sorun çıkartmayan Koçyiğit, saldırı öncesi ise Amara Kültür Merkezi bahçesine polisin girmesini istemedi. Suphi Koçyiğit, güvenlik güçlerine, içeride gerekli önlemleri bizzat alacaklarını söylediği öğrenildi. Olay yerindeki emniyet yetkililerinin ısrarı üzerine mülki amirlerle görüşen Koçyiğit, kültür merkezinde içinde polisin bulunmasının ve içerde kamera kaydı yapmasının rahatsızlık yaratacağını iddia etti. Koçyiğit, gerekli tedbirin içeride kendileri tarafında alınacağı sözünü verdi.
Polis içeri alınmadı
HDP’li Koçyiğit’in geri adım atmaması üzerine polis, patlamanın meydana geldiği kültür merkezinin bahçesi dışında ve çevresinde güvenlik önlemi almak zorunda kaldı.
KAMERALARI HDP KAPATTIRMIŞ !
Suruç’ta 32 kişinin öldüğü kanlı saldırıyı aydınlatmak için soruşturmayı derinleştiren güvenlik birimleri saldırıya hedef olan Amara Kültür Merkezi’nin kameralarının çalışmadığını tespit etmişti. Bombanın patladığı alanı net olarak gören kameraların neden çalışmadığını inceleyen emniyet, daha önce 6-7 Ekim olaylarında teröristlerin buraya saklandıklarını tespit etmiş, kamera görüntüleriyle çok sayıda terör yandaşının kimliği tespit etmişti. Daha sonra HDP’li Suruç Belediyesinin eylemlere katılanların yine bu yöntemle polis tarafından yakalanmaması için kameraları kararttığı belirlendi. Kameralar, saldırının yaşandığı gün de kapalı bırakıldı. HDP’lilerin bu uygulaması nedeniyle en önemli delillerden biri sayılabilecek olan görüntülere ulaşım sağlanamadı.
Ailelerden sağduyu dersi
Suruç’taki kanlı saldırıda evlatlarını kaybeden gözü yaşlı aileler, cenaze törenlerinde, HDP ve marjinal grupların provokasyonuna izin vermedi.
Suruç’ta hayatını kaybedenler için çeşitli illerde düzenlenen cenaze törenlerinde aileler, SGDF ile HDP’nin şov yapmasına izin vermedi. Ölenlerden cenazesi Trabzon’da yakınları ile HDP milletvekilleri Ziya Pir ve Emine Beyza Üstün karşıladı. Çapoğlu’nun cenazesi, baba ocağı Of ilçesindeki aile mezarlığında sabah namazı sonrası toprağa verildi. Cenaze törenine, Çapoğlu ailesinin istememesi nedeniyle HDP’li vekillerin katılmadığı öğrenildi.
Provokasyona geçit yok
Fazlı Çapoğlu, herhangi bir provokasyona sebep olmamak için cenazelerini sabah saatlerinde defnettiklerini belirterek, “Biz devletin bekası için ne gerekiyorsa onu yapacağız. Biz asla provokasyona taviz vermeyeceğiz. Bu bölgede bulunan marjinal grupların cenazede gösteri yapma gayesi vardı. Biz ona müsaade etmedik ve etmeyeceğiz
“Kimseyle bağımız yok”
Saldırıda yaşamını yitiren ve Bursa’da toprağa verilen hukuk fakültesi öğrencisi 22 yaşındaki Nuray Koçan’ın dayısı Süleyman Öztürk de SGDF ve HDP’ye tepki gösterdi. Bursa’daki cenaze töreninde konuşan Öztürk, “Cenaze töreninde hiçbir siyasi parti bayrağı açılmasına ve slogan atılmasına asla izin vermedik. Kimseyle bir bağlantımız yoktur. Kimse cenazemizi kullanmaya kalkmasın” dedi.
Cami bahçesinden kovdu
Yaşamını yitiren Ali Can Vural’ın cenazesi, Ordu’da toprağa verildi. Cenazeye katılmak üzere sosyalist partilere mensup yaklaşık 100 kişilik grup Kumbaşı Mahallesi Camisi’ne geldi. Grubun cami avlusuna girmesini istemeyen baba Cumhur Vural, “Çocuğumu yediniz, Allahsızlar. Kullanmayın benim çocuğumu” şeklinde bağırarak tepki gösterdi. Bunun üzerine gruptakiler, cami avlusuna girmeden dışarıda bekledi.
Star
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle