En Sıcak Konular

Berlin-Ankara: Elektronik yağmanın ardında ne var?

27 Eylül 2007 15:33 tsi
Berlin-Ankara: Elektronik yağmanın ardında ne var? Türklerin 'yağma' âdeti pek yok. Ancak bir Alman firmasının kampanyası vesilesiyle yağma yaşandı. Tabii yağma 'şeklen' meydana geldi. Yoksa, 'yağmalanan' malların parası tıkır tıkır ödendi. Detay da ise iki ülke arasındaki 'yeniden yenileme var' i

Halkın bu vakadaki “eylem biçimi”, örneğin “sahuru dükkan önünde yapıp”, sabah mallara hücum etmek moral değerler açısından irdelenebilir.

Ancak tek reaksiyon bu tutuma gelmedi. Alman firmasının Türkiye’deki yabancı ve Türk rakipleri de tepki gösterdi. Kimi olayı “bilindik ve tekrarlanabilir” olarak analiz etti, kimi hoş bulmadı, “kimi de biz de yapıyoruz” dedi.

Hatta takip eden günlerde gazete ilanlarından anlaşıldığı üzere, aynı “kampanya”ya katılan firmalar da oldu. Bununla birlikte en çarpıcı açıklama şüphesiz o Alman firmanın yetkililerinden geldi.

Buna göre, Türkler’in “Hans ve Helga’laşma dönem” başlamıştı! Gerçi Türkler “Hans ve Helga” kültürüne çok uzak değiller (!) Ama burada tam olarak neyin kast edildiği açıklık bulmadı.

Düz söyleme bakıldığında elbette kast edilen, Alman vatandaşlarının alışık olduğu “düşük fiyatlı” mallarla alış-veriş yapma imkanı. Firma bu imkanı Türkiye’ye getirdiğini, Alman benzetmeleriyle ifade etti.

Esasen uzun yıllardır Alman kültürü içinde birkaç kuşak büyütmüş Türkler içinde bu bilgiye sahip olanlar var. Fakat kaliteli (!) ve yüksek teknolojili ürünlerin yüzde 50 ve fazlası oranlarda, “kelepir” biçiminde satışa sunulması Türkiye için yeni.

Aynı pazarda bulunanlar açısından bu hâl, “sektör bakışı” ile değerlendiriliyor.. Onlara Teknoloji pazarı da Türkiye pazarı da zor bir pazar. Buraya girmek de, ismini duyurmak da ve en önemlisi kalıcı olmak da zor. Bu yüzden, Alman firmasının bu sert kampanyası normal karşılanmalı.

Alman hamlesi!

Bununla beraber, vakayı oldukça farklı biçimde analiz edenler de mevcut. Bunlara göre, olay, sadece “market kavgası” olarak değerlendirilemez. Burada Alman sermayesinin ciddi bir çıkışı olduğu görülmeli.

Tabii bu çapta bir hamle düşünüldüğünde sermaye ile birlikte politik bir adım olarak da algılanmalı. İki ülke arasındaki ilişkiler uzun zamandır, “Türk-Alman ilişkileri” bağlamında ele alınmıyor.

Daha çok AB sürecinde iki ülkenin ilişkileri gündeme geliyor. Oysa durum tam böyle değil. Hatta hiç değil. Osmanlı döneminden bu yana iki ülke arasında her zaman özel bağlar oldu.

Bu bağların kalitesini ise çoğu zaman politik konjonktür belirledi. Berlin’in Osmanlı padişahının “cihat” istediği günlerden, “zırhlılar” meselesine, Almanya’ya işçi gönderildiği dönemlerden, PKK meselesine, AB sürecinden Ortadoğu’ya kadar bir çok alanda iki ülkenin birbirinden menfaati oldu.

Son yıllarda ise bu süreç biraz soğudu. Gerginlik olmadı ama yavaşlama yaşandı. Oysa, Rusya ve İran meselesi, Irak Savaşı, enerji yolları ve ikili ticaret ve en önemlisi, Bush iktidarı döneminde Almanya ve Fransa’nın “yaşlılıkla” suçlanarak oyun dışına itilmesi hamlesi yine iki ülke arasında muhtemel işbirliği olanakları sağladı.

Yakın dönemin bir parçası olsa da tüm bunlar, son zamanlardaki gelişmeler kadar Almanya’nın ilgisini çekmedi. Bu ilgi karşılıklı da oldu. Özellikle üç konuda, ekonomik ve ticari ilişkiler, AB ve Türki Cumhuriyetler-Ortadoğu bağlamında Almanya’nın Ankara’yla daha da yakınlaşma isteğini tahrik etti.

Bu yakınlaşmayı kolaylaştıran faktörler içinde Türkiye’nin son 6 yıldaki performansı, Rusya-Türkiye yakınlaşması, İran ve Irak meselesinde Ankara’nın konumu, Almanya’daki gurbetçilerin büyük sermaye birikimleri de hallice rol oynadı.

Ama başkaları da var. Türk firmaları içinde Almanya üzerinden “medya ortaklıkları” ve hatta bazı yardım kuruluşlarının bu ülkedeki faaliyetleri de belli bir ivme sağladı.

Paranın yüzü sıcak!

Sonuç olarak Almanya’nın ticari ilişkiler ana arter olmak üzere Türkiye ile ilişkileri yenileme çabası da bu bağlamda okunabilir. Dahası, bu sürecin devamının geleceği de seziliyor.

İki ülke arasındaki ilişkilerin yeniden boyutlandırılmasının aracı olarak “para”nın seçilmesi de bu yüzden normal. Çünkü ticari ilişkiler şu an iki ülke arasındaki en sağlam konuların başında geliyor. Özetle, şimdilik “şekli yağma”ya kurban gitse de, ekonomik düzlemde belli bir yükselişin işareti olarak sayılabilir “elektronik market” hamlesi!



Bu haber 700 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,267 µs