Baykal, bu muhalefeti kötü döver!

27 Eylül 2007 13:01 tsi
Baykal, Mustafa Sarıgül’ün bir ayağını kırdı! ‘Çoban ateşi’ ise biraz sönük! Ne Sarıgül’ün ne de Çoban Ateşi’nin gücü Genel Merkez’e yetecek gibi değil. Birleşirlerse bir ihtimal! Ama orada da bir sorun var. O sorun CHP

CHP içinde Genel Merkez’e muhalefet analizi yapıldığında, Mustafa Sarıgül’ün “halka daha yakın” görüntü verdiğini söylemek iddialı olmaz. Bu duruş, 22 Temmuz sonuçlarını bu eksikliğe bağlayan CHP’lilere de parlak da geliyor

Ancak şu da bir gerçek. Sarıgül yine CHP’liler tarafından “fazla halk” da bulunuyor. Yine de bu değerlendirmelerin hepsi, seçmen kitlesine yönelik. Öte yandan, CHP tekniği bağlamında Sarıgül’ün muhalif çıkışının sakatlandığı ayrı bir vaka.

Deniz Baykal ve Genel Merkez, genel seçim sonuçlarından bu yana, bir yandan partiden gelen “ilk sıcak reaksiyonları” soğutmaya uğraşırken, bir yandan da Kurultay hazırlıkları yapıyor.

Genel Başkan’ın yeniden seçilmesi hemen tüm sorunların çözülmesi anlamına gelecek ve ister 22 Temmuz sonuçları ister parti içi muhalefet “askıya alınmış”-yerel seçim sonuçlarına kadar-olacak.

Kurultay’ın sorunsuz geçmesi içinse ilk anlamlı hareket, Sarıgül’ün yeniden partiden ihracı için düğmeye basılmış olması. Bu Sarıgül için yeni değil. Daha önce de yaşadı.

Parti açısından da bu kararın sonucu önemli değil. Elbette ihraç kararının hem de mahkeme kanalıyla onanması Baykal ve kurmaylarını rahatlatır. Fakat asıl hedef, Sarıgül’ün Kurultay’a katılmasının engellenmesi.

Bu-şimdilik-başarılmış sayılabilir. İhraç sürecindeki bir partili Kurultay’da aday olamıyor. Bu açık biçimde Sarıgül hareketinin sakatlanması demek. Kaldı ki artık başka sorunlarla da uğraşmak zorunda kalacak.

Çünkü bazı CHP’lilerin duyuruları ile Sarıgül hakkında bazı yolsuzluk iddiaları da gündeme getirilmeye başlandı. Hasılı CHP’nin halka dönük yüzü uzun zamandır eleştiri alıyor ama muhalefetinin de durumu aynı. Muhalefetin ikinci ayağına gelirsek.

Çoban Ateşi ne kadar aydınlatır?

Sarıgül çıkışının parlaklığına sahip olmasa da aynı derecede hatta belki de daha güçlü bir muhalif tutum da artık şekilleniyor. Bu “Çoban Ateşi” hareketi.

İsminin sebebi açıklanmıştı. Başta CHP teşkilatlarını kapsayacak biçimde, seçmen kitlesini de inerek, onları bir sıcaklığın etrafında toplamak. Ama itiraf etmek gerekiyor ki, isim dahi, hareketin “elit” vasfını halka indirme kaygısından kaynaklanıyor gibi.

Zira bu muhalefet çizgisinin isimleri yine CHP’nin krema tabakasından geliyor. Çoban Ateşi, ilk muhalefet adımını Ankara’da geniş katılımlı bir toplantı yaparak ilan etti.
Altan Öymen, Cezmi Kartay, Haluk Koç, Şinasi Öktem, Ali Topuz, Ali Kemal Kumkumoğlu, İzzet Çetin bu adımın önemli isimleri. Bir çoğu CHP içindeki önemli pozisyonlardan ve milletvekilliğinden geliyor.

Hatta son olarak Deniz Baykal’a rakip olarak belirlenen isim de öyle. Haluk Koç halihazırda CHP’nin Samsun milletvekili. Geçmişte partisinin Grup Başkanvekilliği’ne de yapmış bir isim.

Yani CHP’de, yönetimdeki kadro kadar muhalefet kadrosu da yine eleştiri alan üst tabakadan şekilleniyor. Buna rağmen Deniz Baykal cephesinde de herşeyin yolunda gittiğini söylemek için erken.

Örneğin dün (26.09.2007) toplanan CHP MYK’sı hayli tartışmalı geçti. 7 saat süren MYK’da, Kadın Kolları Genel Başkanı Güldal Okuducu, Baykal’ı ağır şekilde eleştirdikten sonra toplantıyı terketti.

Baykal’a muhalif Balıkesir ve Uşak İl başkanlarının görevden alındı. 2 yıldır boş olan Gençlik Kolları Genel Başkanlığı’na da Fatih Pala atandı.
Bunların yanında Kurultay’a yönelik Genel Merkez planı işlemeye devam ediyor. İlçe ve il kongrelerinin başlatılması kararlaştırılan toplantıda, Büyük Kurultay’ın Mart’ta toplanması kararı verildi.

www.iyibilgi.com

Bu haber 1,757 defa okundu.