En Sıcak Konular

Bizi bu günlere taşıyan 'Manşetlerin öyküsü'

26 Eylül 2007 14:58 tsi
Bizi bu günlere taşıyan 'Manşetlerin öyküsü' Türkiye'de eski gazete manşetlerine bakıldığında birçok şeyin aslında çokta değişmediği ortaya çıkıyor. Nazlı Ilıcak bugünkü yazısında eski manşetlerle gündemimizin birbirine ne kadar benzediğini yazdı.İşte o yazı...

Türkiye'de eski gazete manşetlerine bakıldığında birçok şeyin aslında çokta değişmediği ortaya çıkıyor. Nazlı Ilıcak bugünkü yazısında eski manşetlerle gündemimizin birbirine ne kadar benzediğini yazdı.İşte o yazı...

Eski manşetler ve aynı oyun

Eski gazete manşetlerini karıştırınca, bizi bugünlere taşıyan kilometre taşlarını görebiliyoruz. Tufan Türenç ile Sefa Kaplan, "Manşetlerin öyküsü" diye bir kitap yazdı; hafızalarımızı tazelemeye imkan verdiği için çok yararlı. Mesela, "Merkez sağ niye çöktü de, yerine AK Parti geldi" diye düşünenler, bunun cevabını eski manşetlerde bulabilir.

Anayol Hükümeti ve Mesut Yılmaz'ın başbakanlığı. Hürriyet'te bir manşet: "İşte 500 milyarın belgesi" İlk defa Refah Partili Şevket Kazan'ın dile getirdiği bir iddia, Mesut Yılmaz tarafından da yalanlanmadığı için, Hürriyet'te manşet oluyor. İddiaya göre, Çiller başbakanlıktan ayrılmadan 22 gün önce, Örtülü Ödenek'ten 500 milyar lira para çekmiş. Hürriyet'ten Muharrem Sarıkaya, haberi, Başbakan Mesut Yılmaz'a sunmuş; Yılmaz, koalisyon ortağına yönelik bu bilgiyi yalanlamamış. Çiller o tarihte, Mesut Yılmaz'ın kendisine komplo kurduğunu düşünüyor ve birlikte hükümet olmalarına rağmen, ANAP Genel Başkanı'na "Komplo kuracağına iş yap; yoksa seni o koltukta oturtmam" diye çatıyor.

Yaklaşık 2 hafta sonra, DYP'liler hükümetten desteklerini çekti; Anayol son nefesini verdi. Sonra sıra, Erbakan'ın başbakanlığında Refahyol'un kurulmasına geldi.

Aynı kitaptan aldığım bir başka manşet: "Bu defa işi Silahsız Kuvvetler halletsin."

Yukarıdaki sözler, o tarihte bir komutana atfen, Hürriyet'te yayınlandı; o komutanın 28 Şubat'ın baş mimarlarından biri olan Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya olduğunu kitaptan öğreniyoruz.

Tabii, silahsız kuvvetler, gücünü, silahlı kuvvetlerden alıyordu.

3. Dünya ülkelerinde böyle bir yönetim tarzına rastlanır. Asker fiilen iktidarda olmamakla birlikte, bazı konulara müdahale eder, Başbakanlık'ta veya Cumhurbaşkanlığı'nda görmek istemediği isimleri bertaraf eder vs...

Şimdi anayasa değişikliği yapılıyor. Görünüşte gene "Silahsız Kuvvetler" işbaşında. Yüreklere korku salan manşetler ve yorumlarla, yeni "öcüler " yaratıyorlar.

Ama Türkiye'de artık yeni bir süreç başladı. Tayyip Erdoğan, istenmeyen kişiydi; başbakanlık koltuğuna oturdu. Abdullah Gül, istenmeyen kişi idi; o da Çankaya'ya çıktı.

"Silahsız Kuvvetlerin" bu defa 28 Şubat kadar başarılı olmayacağını umuyorum.

Nazlı Ilıcak/ Sabah



Bu haber 450 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,447 µs