Halkın iyiliği için Şemdinli'ye roket atmışlar!

26 Eylül 2007 10:15 tsi
Emekli Albay Erdal Sarızeybek, terörün şiddetli olduğu 1992 yılında havan topu atıp belirledikleri noktalara makineli tüfekle ateş açtırdığını söyledi

Emekli Albay Erdal Sarızeybek, terörle mücadele sırasında yaşadıklarını kitaplaştırdı. PKK'ya karşı kullandıkları yöntemleri anlatan Sarızeybek, Şemdinli'de günlerce roket atıp belirledikleri hedefleri makineli tüfekle taradıklarını açıkladı.

1992 yılında gerçekleşen hadisenin gerekçesi ise halkı terörden korumak. Sarızeybek, 'İhaneti Gördüm' isimli kitapta, amaçlarını şöyle özetliyor: "İki üç gecede bir, havan aydınlatma mermisini ilçe üzerine atacaktım. Belirlenmiş hedeflere makineli tüfekle ateş açacak, ardından roketleri ateşleyip, şehir üzerinde çatışma havası yaratacaktık. Ertesi sabah halkı toplayıp muhtemel bir çatışmada ne denli zarar görebileceklerini, bu nedenle teröristlerin şehre girmesine izin vermemeleri gerektiğini anlatacaktık. Dediğimiz gibi de yaptık. Haftada en az bir kez bu uygulama Şemdinli'de yapıldı."

Emekli Albay Erdal Sarızeybek, 1992 yılında Şemdinli'de, bazı geceler belirledikleri hedeflere ateş açıp, sabah da insanları ilçe merkezine toplayarak terörün zararlarını anlattıklarını ifade etti. Sarızeybek, 'İhaneti Gördüm' isimli kitabında o günlerle ilgili şu bilgileri verdi: "Planım şuydu: İki üç gecede bir, 120 mm'lik havan aydınlatma mermisini ilçe merkezi üzerine atacaktım. Sonra, önceden belirlenmiş hedeflerin üzerine makineli tüfekle ateş açıp, roketleri ateşleyip, şehir üzerinde tam bir çatışma havası yaratacaktık. Ertesi sabah halkı, şehir meydanında toplayıp, muhtemel bir çatışmada şehrin ve halkın ne denli zarar görebileceğini, bu nedenle teröristlerin şehre girmesine izin vermemeleri gerektiğini anlatacaktık. Dediğimiz gibi de yaptık. Haftada en az bir kez bu uygulama Şemdinli'de yapılır oldu, hem de uzunca bir süre. Belki delilik diyeceksiniz ama sonuç aldık ve halkın zarar görmesini engelledik, gerisi önemli değil."

Askerlerden timler kurduklarını aktaran Sarızeybek, şunları kaydetti: "Ülke yanıyordu, gün geçmiyordu ki eylem olmasın. Bir ara çaresiz hale düştüğümüzü itiraf edebilirim. Neler yapmadık ki, askerlerden sakallı timler kurduk, PKK kıyafeti giydirdik, yol güzergâhlarına geceden çıkarıp emniyet almaya çalıştık. Bir konvoy için, yüzlerce askeri geceden yürütüp kritik yerlerde emniyet almaya çalıştık."

2005 yılında jandarma albay rütbesinden emekli olan, görevi sırasında 'jandarmadaki telekulak' olayını deşifre eden Erdal Sarızeybek, kitabında, 1993'te fail-i meçhul bir cinayetle öldürülen Jitem komutanlarından emekli Binbaşı Ahmet Cem Ersever'le ilgili de ilginç bilgilere yer verdi: "Cem Ersever'in teşhislerinin ne denli doğru olduğunu biliyorum, zira tanığı benim. Cem Ersever doğruları söyledi de ne oldu? Öldürüldü. 93'lerde söylemişti Cem Ersever ama dinleyen olmamıştı. 'Bizi dinlemiyorlar' diyordu öldürülmeden önce. Yöneticiler ise onun için, 'Çok konuşuyor' diyorlardı, onu dinlemeden ve de anlamadan. Anladığımız şu ki, onu susturdular. Kim? " Jitem'in kurucusu olarak bilinen Ersever, 17 Mart 1993'te ordudan istifa etmişti. 4 Kasım 1993'te ise cesedi Ankara Elmadağ'da jandarma tarafından bulunmuştu.

Sarızeybek'in anlattıkları, bölgeyle ilgili ilk itiraflar değil. Emekli Korgeneral Altay Tokat, 'hakim ve savcıları hizaya getirmek için' evlerinin yakınına el bombası attırdığını açıklamıştı. Astsubaylar Ali Kaya ile Özcan İldeniz de Şemdinli'deki Umut Kitapevi'ne el bombası atmış, hadise uzun süre gündemi meşgul etmişti. Kaya ve İldeniz'in yargılaması askerî mahkemede sürüyor.

Zaman

Bu haber 495 defa okundu.