En Sıcak Konular

Bass skandal haritayı yorumladı

25 Haziran 2015 09:56 tsi
Bass skandal haritayı yorumladı Ortadoğu’da haritalar değişecek mi? Türkiye-ABD ilişkilerinde sorun var mı? DEAŞ’a karşı Türkiye-ABD arasında nasıl bir işbirliği var? ABD, Suriye sınırında yeni bir Çekiç Güç mü istiyor? Suriye’de, yeni bir enerji hattı gündemde mi?

ABD Büyükelçisi Bass, Star’ın sorularını yanıtladı:

- Amerikan basını tarafından da yayınlanan bir harita var; Suriye ve Irak’ın kuzeyini, Türkiye’nin güneyini kapsayan bir Kürt devletinin sınırlarını çiziyor. Bu haritayı yayınlayan ve ‘sınırlarda bir hata olmadığını’ söyleyen de ABD basınından CNN International’di. Suriye ve Irak’taki son gelişmelere bakınca bu harita ve Kürt devleti planının gerçekleşiyor olduğunu düşünmek mümkün.

 CNN, ABD’deki her medya kuruluşu gibi istediği haritayı çizmekte özgür. Bu, haritaların ABD hükümetinin politikalarını yansıttığı anlamına da gelmez. Türk gazetelerinde basılan haritalardan çok da farklı olmadığını düşünüyorum; Türkiye’nin devlet kurumlarından birinden geldiğine dair göstergeler bulunmadığı sürece, bir haritanın Türkiye devletinin politikasını yansıttığını varsayamam.

- Türk basınında bu yönde haberler çıkıyor ama hayal gördüklerini de söyleyemeyiz. Somut gelişmeler söz konusu, yeni bir harita oluşturuluyor. Bu nedenle bu haberler yazılıyor.

 Haberlerin yazıldığını, insanların haritalar üzerine hatlar çekip yayınladığını biliyorum. Zaten sizinle bugün konuşmak istememin nedenlerinden biri de o haritalar. Kesinlikle bizim haritamız değil. Gazetelerde gördüğümüz o enerji koridorları da bizim koridorlarımız ve desteklediğimiz şeyler de değil.

ENERJİ HATTIMIZ, TÜRKİYE’DEN GEÇİYOR

- Görünüşe göre, Kuzey Suriye’de sınır boyunca bir enerji koridoru açılmış ve Kürt şehirlerin kantonlarını birleştirme çabaları da sürmekte. Kantonlar oluşturmaya devam edirlirse, önlemek için ne yapacaksınız?


 ABD’nin Suriye’den geçen bir enerji koridoru açılmasına yönelik ilgisine dair spekülasyonları ben de duydum. Kuzey Irak’tan geçen bir enerji koridoru halihazırda mevcut ve Türkiye’den geçiyor. Ayrıca Türk hükümeti, Kürdistan Bölgesel Yönetimi ve Bağdat’taki merkezi hükümet, enerji ihracatının Irak’ın ulusal yasalarına riayet ederek ancak pratik açıdan da bu kaynakların bir kısmını yasal yollardan piyasaya taşıyacak şekilde yürütülmesini sağlamak için işbirliği yaptı. Bu sistem, mükemmel olmasa da işliyor, neden alternatif yaratmaya yönelik bir arayış olsun?

- Irak’ta Saddam Hüseyin krizi sırasında Çekiç Güç operasyonu yapılmıştı. Sorasında Kuzey Irak’ta bir özerk Kürt yapılanması ve PKK için bir üs bölgesi oluşmuştu. Kuzey Suriye’de de benzer şekilde PKK’nın kolu PYD’nin bir devlet yapılması istendiği iddiası var.

 Türk hükümetiyle işbirliği içerisinde yürütülen Iraklı Kürtlere insani yardım sağlama çalışmalarımıza Türkçede ne isim verilmişti hatırlayamıyorum. Ancak İngilizcesi Huzuru Temin Harekatıydı, Çekiç Temini değil.

ÇEKİÇ GÜÇ NEYDİ?

- Biz Türkçede Çekiç Güç olarak bahsediyorduk.


 Biz bu operasyona ‘Huzuru Temin Harekatı’ diyorduk. Nedeni de Türkiye’nin insan akışı nedeniyle yaşadığı yoğun baskıyı azaltma ve Saddam Hüseyin tarafından katledildikleri bir dönemde evlerine dönmelerini mümkün kılacak şartları yaratmaya çalışmaktı. Gerek o gün gerekse bugün ABD tarafından bir terör örgütü kabul edilen PKK için idari bir bölge oluşturulması gibi amacımız hiçbir zaman olmadı. PKK’nın bir şekilde kontrol ettiği bağımsız bir bölgenin oluşturulmasını desteklemiyoruz. İki ülkenin de karşılaştığı terör sorunlarını çözmek için Türk devletinin her kademesiyle çalışmaktayız.

- Görmek istemeyeceğinizi söylüyorsunuz ama sahada nasıl eylemlerde bulunacaksınız? Bölgede bir tür demografi operasyonu yapılmasını nasıl engelleyeceksiniz?

 Her şeyden önce ılımlı Suriyeli muhalefetinin mensuplarını, Suriye’de meşruiyetini kaybetmiş durumdaki Esed’in gidişiyle sonuçlanacak siyasi bir geçiş süreci başlatma yönündeki çabalarını destekleme taahhüdümüz kapsamında desteklemeyi sürdüreceğiz. Birleşik ve tüm halklarının temsil edildiği bir Suriye’nin inşasına ilişkin çabaları desteklemeye devam ediyoruz; DEAŞ geriledikçe yerel yönetimi üstlenebilmeleri için sivillere ve konseylere insani yardım ve destek sağlamaya devam edeceğiz.

ESED GİDECEK DEAŞ DA TEMİZLENECEK

- Suriye’de sorun başlangıçta devlet başkanı Esed’i göndermekti ama şimdi önceliğiniz terör örgütü DEAŞ’ı temizlemek gibi görünüyor.


 Bunların ikisi de önceliğimiz. Bence avantajlarımızdan biri de insanların bu bölgeye ve iç içe geçmiş bu karmaşık sorunlarına bakıp ‘en büyük önceliğin ne olması gerektiği’ konusunda farklı sonuçlar çıkarabilmesi. DEAŞ’ın son iki yılda geçirdiği evrimi, Suriye ve Irak sınırının iki tarafında da bölgeleri kontrol edebilme yeteneğini gözlemledik. Başlıca önceliğimizin DEAŞ’ı küçültmek, baskı yapmak ve örgütün elinde toprak tutma ve vahşi terörünü finanse etmek için elindeki bölgeleri ve orada yaşayanları istismar etme kapasitesini azaltmak olması gerektiğine inanıyoruz. Bu, insanları kafeslerde yakan bir örgüt. Çağdaş dünyada böyle bir şeye yer yok. DEAŞ’ın Irak’ın istikrarını bozuyor ya da bozmaya çalışıyor olması, Suriye’deki çatışmayı uzatıyor ve çözülmesi daha da zor hale sokuyor olması, geniş coğrafyadaki ülkelerde ilgili örgütleri desteklemesi, DEAŞ üzerinde baskı kurmaya odaklanmanın önemli olduğuna dair inancımızın üç gerekçesi. Bu, Esed’in gidişiyle sonuçlanacak siyasi bir geçiş sürecinin gerçekleşmesi için yoğun şekilde çalışmada kararlı olmadığımız anlamına gelmez. Bu konuda da çalışmalarımız devam ediyor.

TÜRKİYE’DE SAĞLIKLI BİR DEMOKRASİ KÜLTÜRÜ VAR

Seçimler öncesi Türkiye’deki muhalefet partilerinin liderlerinin Washington’a yaptığı ziyaretler, “ABD, Türkiye siyasetini dizayn etmeye çalışıyor” şeklinde yorumlanıyor.

 Bu iddia, öncelikle Türk halkına saygısızlık. Onların son seçimlerde bu meselelerle yakından ilgilendiklerini, adaylar ve platformları ciddiyetle gözden geçirdiklerini, seçenekleri anladıklarından emin olmak için çaba sarf ettiklerini ve sandığa gidip bilgilenmiş şekilde kararlarını verdiklerini düşünüyorum. Seçimlerde kıyasıya rekabet eden tüm partilerin sonuçlara saygı gösterdiğini ve şu anda kendi menfaatlerini ve ulusal menfaati de yansıtacak en iyi yolu bulmaya çalıştıklarını da gördük. Bu, sağlıklı bir demokrasi kültürünün bir göstergesidir. Bu nedenle Washington’un uzaktan Türkiye’deki partileri veya Türk seçmenini yönlendirdiğini iddia etmek, ülkenin gerçeklerini göz ardı etmektir. İster hükümetten ister hükümet dışından olsun, ABD’yi birçok ülkeden liderler ziyaret etmekte. Bizim bakış açımız, bu ziyaretlerin demokratik toplumlar için doğal olduğudur.  Türk siyasetçilerin ABD’ye gelişini de bu açıdan değerlendiriyoruz.

TÜRKİYE, ABD’NİN HAYATİ ORTAĞI

- İki ülke arasında, Suriye’de Esed rejiminin devrilmesi veya DEAŞ ile mücadele gibi koknularda görüş ayrılığı var mı? Cumhurbaşkanı Erdoğan, Davos’taki “One-Minute” çıkışı sonrasında Türkiye-ABD ilişkilerinde olumsuz bir süreç başladığı görüşünde.


 Cumhurbaşkanı Erdoğan elbette bu ilişkiyi kendi gördüğü haliyle değerlendirmekte özgür. Bizim bakış açımızdan Türkiye, ABD için hayati önem taşıyan bir ortak ve NATO müttefiki olmayı sürdürüyor. Tam olarak hemfikir olmadığımız ve neden hemfikir olmadığımızı anlamaya çalıştığımız birtakım konular da mevcut ve belki de bir politikanın her yönünde hemfikir olamasak da iki ülkenin de çıkarına hizmet edecek bir şekilde ilerlememizi sağlayacak bir yol bulabiliriz. İki hükümetin veya iki liderin her daim hemfikir olduğu bir ilişki dünya üzerinde yok. Bölgedeki zorluklar; Türkiye’nin güney kara sınırındaki ve kuzey deniz sınırındaki çatışmalar hesaba katılınca, bence insanların nerede oturduklarına bağlı olarak bu çatışmalara biraz farklı perspektiflerden bakmaları son derece doğal. DEAŞ’a daha fazla baskı uygulamak ve Esed’in gidişiyle sonuçlanacak geçiş dönemini getirmek için Türk hükümetiyle yakın çalışmaya devam edeceğiz... Biz de Türkiye gibi DEAŞ’ın o alanı kontrolü altında tutmasını istemiyoruz. Ilımlı Suriye muhalefetinin DEAŞ’a ve rejime karşı kendilerini koruma becerilerini geliştirmek için ‘Eğit-Donat’ çabalarımızda sürüyor.





 

Bu haber 948 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,950 µs