En Sıcak Konular

Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu-2014

16 Haziran 2015 14:38 tsi
İstanbul Sanayi Odası (İSO), Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu - 2014 araştırma sonuçlarını Odakule’de yapılan toplantı ile kamuoyuna açıkladı.

 İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın İSO Başkan Yardımcıları Adnan Dalgakıran ve İrfan Özhamaratlı ile birlikte açıkladığı verilere göre, sanayinin zirvesinde geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 37 milyar 501 milyon TL’lik üretimden satışı ile Tüpraş yer aldı. Net satışlarını 2013 yılına göre yüzde 3,9 artırarak 473 milyar TL’ye çıkaran İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun Türkiye sanayi ihracatının yüzde 40,7’sini gerçekleştirdi.

En büyük şirketlerin ağırlıklı olarak petrokimya, otomotiv ve demir-çelik sektörlerinden olduğu araştırmada, ikinci sırayı 10 milyar 539 milyon TL’lik üretimden satışı ile Ford Otomotiv, üçüncülüğü ise geçen yıl dördüncü olan Oyak-Renault, 8 milyar 777 milyon TL ile satışı ile aldı.

İSO 500 Büyük Sanayi Kuruluşu araştırmasına göre şirketler, 30 milyar TL olan esas faaliyet gelirlerinin yine yarısından fazlası olan 16 milyar TL’sini finansmana harcadı. Faaliyet kârlılığı ile ilgili bir diğer önemli gösterge olan EBITDA verilerinde de faaliyet kârlılığı gerilemeyi teyit etti. 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nda EBITDA oranı geçen yıl yüzde 11 iken, bu yıl yüzde 10,7’ye indi.

Şirketler toplam istihdamını yüzde 5,3’lük artışla 580 bine çıkardı. Şirketlerin duran varlıklarının toplam varlıklar içindeki payı yüzde 50’den yüzde 46’ya gerilerken, zarar eden şirketlerin sayısı ciddi bir azalışla 129’dan 83’e indi.

Kurlardaki hareketlilik ve konjonktürel faktörlerin etkisiyle bazı şirketlerin kambiyo pozisyonlarının olumlu katkısıyla 500 büyüğün karlılığında artış yaşandı.

Şirketlerin finansal yapısının sağlıklı olup olmadığının en önemli parametrelerinden olan toplam borçların özkaynaklara oranı ise geçen yıl olduğu gibi yine yüksek bir oran olan yüzde 132 seviyesini korudu.

Şirketlerin 2014 verilerine göre düşük teknoloji kullanım oranı yüzde 40, orta-düşük teknoloji kullanımı yüzde 37, orta-yüksek teknoloji kullanımı yüzde 19 ve yüksek teknoloji kullanımı yüzde 3 oldu.

Rapora göre 500 büyük şirket, üretimden satışlarının yüzde 0,7’sini AR-GE harcamalarına ayırırken, yabancı sermaye paylı kuruluşların sayısı 2014 yılında 126’ya geriledi.

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, rapora göre sanayinin esas faaliyet karları açısından 500 Büyük Sanayi Kuruluşu’nun performansında ciddi oranda gerileme yaşandığına dikkat çekti. Şirketlerin faaliyet karının bir önceki yıla göre yüzde 6,4’e gerileyerek 30 milyar TL’ye düştüğünü vurgulayan Bahçıvan, “Bizim için esas olan sanayicinin faaliyetinden elde ettiği kârdır. Bu rakamda gerileme olması oldukça düşündürücü. Sanayicilerin kârlılık artışında faaliyet dışı imkanlarının olumlu etkisi oldu. Ancak ana faaliyeti olan sanayiden elde ettiği karlılığın asla geri plana itilmemesi gerekli” diye konuştu.

Bahçıvan, araştırmanın “Sanayi şirketlerinin teknoloji ve katma değere daha çok yönelmeleri gerektiği, finansman yönetiminin, en az üretim kadar önem kazandığını ve sanayisiz bir büyümenin sürdürülemeyeceği” gerçeklerini ortaya çıkardığını söyledi.

Sanayinin son 15 yıldan bu yana genel ekonomi içindeki ağırlığını kaybetme sürecinin devam ettiğini, hak ettiği noktaya yaklaşamadığını hatta uzaklaştığını söyleyen Bahçıvan, 2015 yılı birinci çeyrek verilerinin moralleri bozan bir tablo ortaya koyduğunu belirtti. Bahçıvan, “Buna göre 2015 ilk çeyrekte 2,3 büyüyen ekonomide imalat sanayi büyümesi yüzde 0,8 olarak gerçekleşti. Bu da hep dile getirdiğimiz büyümenin kalitesi sorununu bir kez daha açıkça gösterdi. Büyüme büyük ölçüde tüketim ağırlıklı oldu. Türkiye’nin yarınlarını düşünen herkes, bu kısır döngüyü görmek zorunda. Dahası karar vericilere ve başta biz sanayicilere düşen görev bunu kırmak ve tersine çevirmek olmalıdır. Sanayicilerimizin kur baskısı ve faizler nedeniyle finansman baskısına yenildiği gözüküyor” dedi.

Bahçıvan İSD 500’ün temel göstergelerinden söz ederken şu değerlendirmeyi yaptı:

“2014 yılında şirketlerin toplam satışları geçen yıla göre yüzde 3.9’luk bir artışla 473 milyar liraya çıkmıştır. Yalnız bu artışın 8.2’lik 2014 yılı enflasyonunun altına kalması düşündürücüdür.

Faaliyet kârlarına baktığımızda 500 büyük şirketin geçen yıla göre performansının biraz düştüğünü görüyoruz. 2013 yılında faaliyet kârını yüzde 8’e çıkaran 500 büyük sanayi şirketlerimizin, 2014 yılındaki faaliyet kâr oranı yüzde 6.4’e gerilemiştir. Yani 2013 yılında 36 milyar lira faaliyet kârı elde eden şirketlerimizin bu kârı 2014 yılında 30 milyar liraya düşmüştür.

Geçen yıl, sanayi şirketlerimiz neredeyse esas faaliyetlerinden elde ettikleri kârlarının yarısı ile finansman giderlerini karşıladıklarının altını çizmiştik.

Bu yıl ki tabloda da görebileceğiniz gibi ne yazık ki bu yıl da aynı durum ile karşı karşıyayız. Sanayinin asıl temel faaliyet alanı olan esas faaliyet kârlarına baktığımızda 500 büyük şirketin performansının ciddi oranda gerilediği görülüyor.

2013 yılında faaliyet kârları 36.5 milyar lirayı bulan 500 Büyük Sanayi Kuruluşu, bunun yarısından çoğunu, 19 milyar lirasını finansman gideri olarak kaybetmişti. Bu yılda da 500 büyük şirketlerimiz, 30 milyar lira olan esas faaliyet gelirlerinin yine yarısından fazlasını, 16 milyar lirasını finansman gideri olarak kaybetmiş görünüyor.

Faaliyet kârlılığı ile ilgili bir diğer önemli gösterge de geçen yıl ilk kez kullandığımız EBITDA verileri. Tabloda da görüldüğü gibi bu veriler de faaliyet kârlılığındaki gerilemeyi teyit ediyor. 500 Büyük’te EBITDA oranı geçen yıl yüzde 11 iken, bu yıl yüzde 10,7’ye indi.

2014 yılında, gerek küresel ve gerekse iç piyasada yaşanan zorlu rekabet koşulları ve azalan kar oranlarına rağmen, sanayicilerimiz esas faaliyetlerinden fedakarlık etmek zorunda kalmış olsalar bile, tablodan da anlaşıldığı gibi, 2014 yılını karlılıkta başarılı bir şekilde kapatmıştır. 2013 yılında 22 milyar olarak gerçekleşen 500 Büyük şirketlerin karlılığı 2014 yılında yüzde 22’lik bir artışla 27 milyar liraya çıkmıştır.

Bunda kurlardaki hareketlilik ve konjonktürel faktörlerin etkisiyle bazı şirketlerimizin kambiyo pozisyonlarının olumlu katkısı olmuştur.

Sanayicilerimizin esas faaliyetlerindeki karlılığında yaşanan azalmaya rağmen, üretmek arzusu ve mücadelesini takdire değer bulmakla birlikte, bunun sürdürebilir olmadığını da vurgulamak istiyorum.”

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, İSO 500 ile ilgili yaptığı açıklamaların ardından basın mensuplarından gelen soruları yanıtladı. İSO 500 firmalarının karlılığını artırmalarına rağmen faaliyet karlılıklarındaki düşüş hakkındaki soruya Bahçıvan, şirketlerin kambiyo pozisyonlarını iyi yöneterek karlılıklarını koruduğu cevabını verdi. Bahçıvan buna karşın asıl dikkat edilmesi gereken göstergenin faaliyet karı olduğunu belirterek “Sanayicimiz döviz pozisyonuna göre kendisini iyi korudu ve kurdaki olumsuzluktan etkilenmedi. Türk sanayicisi finans yönetimini daha başarılı gerçekleştirdi. Ancak faaliyet karlılığına odaklanmalıyız. İşin özü, faaliyet karı düştü, diğer kazançlar arttı” dedi.

Gelen bir soru üzerine İSO 500’de yabancı sermayenin payının düşmesini de yorumlayan Bahçıvan, Türkiye’deki sanayinin genel tablosunun yabancı sermayenin yatırım yapmasındaki amaca hizmet etmediğini kaydetti. Bahçıvan, tabloya göre yabancı yatırımcının ya mutlu olmadığını, ya da yeni yatırım yapmadığını belirterek “Sadece hizmet ve finans sektöründe yabancı sermaye çekmek anlamlı değil. Türkiye’nin teknoloji eksikliğinin düzeltilmesine katkı yapacak yabancı sermayeye ihtiyacı var. Yabancı sermayeli şirketlerin sayısı her sene düşüyorsa Türkiye yabancı sanayi yatırımcısı için cazip ülke değil demektir” şeklinde konuştu.

Sanayicilerin kendi işlerinden uzaklaşarak başka sektörlere, özellikle inşaat ve gayrimenkul yatırımlarına yöneldiği iddiasıyla gelen soruyu da yanıtlayan Bahçıvan, inşaatçı sanayici tartışmasının magazinleştiğini kaydederek, inşaat sektörüne karşı olmadıklarını ancak herkesin inşaatçı olmasına karşı olduklarını hatırlattı.

Sanayicilerin inşaata yönelmesinin Türkiye için endişe verici boyutlarda olduğunu belirten Bahçıvan, bunun hem sanayi hem de inşaat sektörleri için geçerli olumsuz bir durum olduğunu kaydetti. Sermaye sahibi yatırımcının en karlı sektörlere meyletmesinin kaçınılmaz olduğuna değinen Bahçıvan, tecrübeli sanayicilerinin yılların birikimini bir kenara koyup inşaat sektörüne yönelmesini iyi değerlendirmek gerektiğini hatırlattı. Sanayiden beslenen bir ekonomik büyüme konusunda tüm siyasi partilerin de mutabık olduğunu anlatan Bahçıvan, inşaata karşı olmadıklarını ama sanayiden vazgeçen yatırımcının inşaata yönelmesinin Türkiye için hayırlı olmadığını söyledi.

Geçtiğimiz günlerde açıklanan istihdam rakamlarının olumsuz olmasına karşın İSO 500 firmalarında istihdamın artmasını nasıl değerlendirdiği şeklindeki soruya da Bahçıvan, “Sanayi, istihdamda en kalıcı iş alanlarının başında geliyor. Sanayi sektörü çalışanlarına meslek edindiriyor, birikim, deneyim ve eğitim kazandırıyor. Yeni hayata atılanlar finans, hizmet, inşaat ve hatta kamu sektörlerine yönelirken sanayi konusunda oldukça isteksizler. Buna karşın sanayi, gelecek vadeden meslek edindirmeye yönelik bir istihdam sağlıyor. Türkiye’nin buna ihtiyacı var” şeklinde cevap verdi.

2015’ten beklentilerine yönelik soruya Bahçıvan İlk çeyrekte gelen rakamlardan dolayı umutlu olamadıklarını, kur, seçim ve dünya konjonktürü gibi faktörlerin de bunda payı olduğunu aktardı. Bahçıvan büyümenin kalitesine odaklanmak gerektiğini kaydederek bunun da sanayi ve üretim ile gerçekleşebileceğini belirtti.

Seçim sonrası koalisyon sürecinin ekonomiyi nasıl etkileyeceği yönündeki soruya ise Bahçıvan, “Herkes seçimlerden çıkan sonuca saygıyla yaklaşmalı. Türkiye demokratik olgunluğuyla uzlaşma kültürünü ve uzlaşarak iş yapma yaklaşımını benimsemeli. Siyasi partilerin liderlerine yakışan olgunluk budur” şeklinde cevap verdi.

Bu haber 672 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,916 µs