En Sıcak Konular

Ankara'da Suriye sınır hattı alarmı

16 Haziran 2015 10:51 tsi
Suriye sınırındaki Tel Abyad ilçesinin de PYD tarafından alınması dün Bakanlar Kurulu'nda masaya yatırıldı. Sınır hattı için "güvenli bölge" talebi ABD tarafından kabul edilmeyen Ankara, şimdi yeni önlemler almayı planlıyor

7 Haziran sonrasındaki ilk Bakanlar Kurulu’nda komutanlar ve MİT Başkanı’nın da katılımıyla Suriye’deki gelişmeler ele alındı. Arınç, toplantıda sınır güvenliği için alınacak 'askeri önlemlerin' konuşulduğunu söyledi.

7 Haziran seçimlerinin ardından, Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında ilk kez toplanan kurula, Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel, Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Hulusi Akar, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Genelkurmay Harekat Başkanı Korg. Erdal Öztürk de katıldı. 7.5 saat süren toplantıda, komutanlan ve MİT Müsteşarı Fidan Tel Abyad başta olmak üzere bölgedeki son gelişmeler ve alınan tedbirleri aktardı.

DİPLOMATİK SEFERBERLİK

Toplantıda, çatışmalar ve insan akınının sürdürülebilir bir durum olmadığı vurgulanırken diplomatik seferberlik kararı alındı. Bu kapsamda, Başbakan Davutoğlu'nun bizzat yürüteceği görüşmelerin yanı sıra, NATO, AB ve BM başta olmak üzere uluslararası koalisyonda yer alan ABD, Kanada, Japonya, Almanya, İtalya, İngiltere Dışişleri Bakanlarına mektup yazıldı. Bakanlar Kurulu sonrasında açıklamalarda bulunan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, toplantıda her türlü tedbirin yanı sıra alınacak askeri tedbirlerin masaya yatırıldığını söyledi. Arınç şunları kaydetti:

DURUM ACİLİYET GÖSTERİYOR

“Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'yi tehdit edecek oluşumlara izin vermemek gerektiğini baştan beri söylüyoruz. Ancak son gelişmeler maalesef farklı noktalarda Türkiye için aciliyet göstermeye başladı. Bu konuda özellikle harekat planları içerisinde Suriye'de cereyan eden olaylar üzerine Türkiye'nin sınır güvenliğinin sağlanması konusunda alınacak askeri tedbirler masaya yatırıldı. Türkiye, koalisyon güçlerinin DAEŞ hedeflerini bombalamasına muhalif değil. Kantonları bir araya getirecek bir formül üzerinde çalışma yapıldığının işaretlerini görüyoruz. Başbakanlığımız kendilerine gerekli ikazlarda bulunmuş ve dikkatlerini de çekmiştir."

TEL ABYAD SALDIRISI 30 MAYIS'TA BAŞLAMIŞ

Milliyet'ten Serpil Çevikcan'ın haberine göre Türkiye’nin yakından izlediği operasyonların startı, 30-31 Mayıs’ta verildi. Güvenlik kaynaklarındaki bilgilere göre, ABD’li koalisyonun hava unsurları, Akçakale’nin karşısındaki Suriye Nustel köyü ile yakınındaki Huveyra, İsa Abdul, Zeydi, Rucm, Arva köy ve mezralarını 30-31 Mayıs’ta vurdu.  Köyler daha sonra YPG tarafından boşaltıldı.  Kaçan köylüler çadırlar kurdular ancak buralara da hava taarruzları ve YPG operasyonları yapıldı. Bu operasyonlarda 20’si çocuk en az 35 kişinin öldüğü belirtiliyor. Türkiye sınırına kaçan yaklaşık 1700 kişi, valilik hemen izin vermediğinden burada çadırlar kurdu. Ancak, koalisyon uçakları 1 Haziran’da köylülerin toplandığı bölgenin hemen arkasına 6 bomba daha attı.

Bu bombardımanın amacının, kalabalığın panikleyerek sınıra yönelmesini sağlamak olduğu değerlendiriliyor. Türkiye’nin “Bölge Arap ve Türkmenlerden arındırılıyor” tezi de bu operasyon biçimine dayandırılıyor. 1700 kişi, seçimden hemen önce 5 Haziran’da Türkiye’ye alındı.
Ancak benzer hava ve kara operasyonlarıyla Kobani çevresindeki diğer Arap köyleri de boşaltılmaya başlandı.

ERDOĞAN'IN VURGULADIĞI HAT

IŞİD, sivillerin de büyük zarar gördüğü bu operasyonlar sonunda Tel Abyad’ın içlerine kadar geriledi. Ancak Ankara, bu gelişmeleri sadece IŞİD’in Suriye’nin kuzeyinden atılması olarak görmüyor. IŞİD’le mücadele konusunda koalisyon ülkeleriyle birlikte hareket eden Türkiye, ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt hattı kurma amacını taşıdığını da düşünüyor. Bu kapsamda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Azerbaycan dönüşü yaptığı, “Tel Abyad bölgesinde Araplar ile Türkmenlerin hedef alındığı gibi bir hava var. O bölgede yaklaşık 15 bin Arap ve Türkmen Türkiye tarafına geçti. Onların boşalttığı yerlere PYD ve PKK yerleştiriliyor. Bu pek hayra alamet değil. Zira bu sınırımızı tehdit edebilecek bir yapı oluşması demek. Bu konudaki hassasiyetlerimizi herkesin göz önünde bulundurması lazım” açıklamasını anımsamakta yarar var.

700 BİN KİŞİ RİSKİ

Kaynaklar operasyonların Tel Abyad’ın bütününe yayılması durumunda, ilk etapta 200 bin kişiye varan bir göç dalgası yaşanabileceğine işaret ediyor. İhtimal hesapları buna göre yapılıyor. Daha büyük risk Suriye rejimi ile muhaliflerin çatışmalarının yaşandığı ve halka yönelik “boşaltın” baskısının görüldüğü Halep’ten bir göç dalgasının başlaması. İçin için yanan Halep bombası patlarsa 700 bini aşkın kişinin Türkiye sınırına akın etmesinden endişe duyuluyor.

GÜVENLİ BÖLGE KURULAMIYOR

Türkiye, yaklaşık 2.5 yıldır göç dalgalarının önlenmesi, insani dramın önüne geçilmesi için Suriye’nin kuzeyinde bir güvenli bölge oluşturulmasını, uçuşa yasak alan ilan edilecek bu bölgede kontrolün ele alınması tezini savunuyor. Sadece Tel Abyad’da değil, Suriye’nin bütün kuzey hattında bu önlemin alınmasına yönelik öneriye ABD ve koalisyon güçlerinin önemli bir bölümü olumlu yanaşmıyor. Öne sürülen gerekçeler, bu tip bir operasyonun maliyeti ve güçlüğü. Ancak asıl nedenin, Suriye’nin kuzeyini yeniden dizayn etmek olduğu biliniyor. Türkiye’nin, destek almaksızın, buradaki PYD ve IŞİD unsurlarını güneye doğru iterek güvenli bölge oluşturmasına da uluslararası güçler bugüne kadar yeşil ışık yakmadı.

Türkiye’nin elini kolunu bağlayan bu tutum hâlâ sürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işaret ettiği riskler ve “hassasiyetlerimizi göz önünde bulundurun” mesajının kaynağı da bu talep. İnsani drama kayıtsız kalmayan Türkiye’nin güvenliğini sağlamak için bu adımda bundan sonra daha da ısrarcı olacağını söyleyebiliriz. TSK’nın hükümetten beklentisinin koalisyonun bu adıma ikna edilmesi olduğunu da. Ancak bunun gerçekleşmesi, ABD’nin Suriye ve Irak’a yönelik “kuzey kuşağı” projesini yıkmak anlamına geleceğinden bu ısrarın sonucunun alınabileceğini söylemek çok zor.

KARA KUVVETLERİ'NİN YÜZDE 15'İ

2.5 yıldır bu adım atılamadığından TSK, sınırlarda geniş önlemler almış durumda. Kara Kuvvetleri’nin yaklaşık yüzde 15’i uzun süredir bölgede konuşlandırıldı. Bu nedenle gelişen son olaylar için yeni bir önlem gerekmiyor. Ancak şu ana kadar Türkiye’ye yönelik IŞİD ve YPG’den düşmanca bir tavır gelmemiş olsa da karşı taraftan namlu doğrulttuğu anda askerin anında karşılık vermesine yönelik bütün emirler de önceden verildi. Angajman kuralları çerçevesinde, asker, uzunca bir süredir bu talimat doğrultusunda zaten hareket ediyor.

25 BİN YPG'Lİ

Köşeye sıkışmış IŞİD’in sınır hattında yaklaşık 10 bini bulmayan militanı olduğu belirtiliyor.
PYD’nin ise Kobani’de 10 bine, Cizire’de ise 15 bine ulaşan silahlı gücünün olduğu kaydedildi.
Sınırdaki gelişmeler, seçimden sonra çalkantılı günler yaşayan Ankara’yı bir an önce hükümeti kurarak iç tartışmalardan kurtulmaya itecek kadar sıcak.



Bu haber 431 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,462 µs