En Sıcak Konular

'Etnik temizliğin işaretlerini görüyoruz'

16 Haziran 2015 08:06 tsi
'Etnik temizliğin işaretlerini görüyoruz'
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Başbakanlık Çankaya Köşkü'nde, Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında düzenlenen Bakanlar Kurulu toplantısının ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Başbakan Yardımcısı Arınç, Suriye'nin kuzeyinde yaşanan gelişmelere ilişkin, bölgede etnik temizlik yapılarak kantonları bir araya getirecek bir formülün işaretlerinin görüldüğünü söyledi.

Bakanlar Kurulunun, 2015 yılı buğday alım fiyatını belirlediğini açıklayan Arınç, "Bu yıl için Anadolu kırmızı sert buğdayın müdahale alım fiyatının, 2015 yılı ürünü için ton başına 862 Türk Lirası olarak belirlendi" dedi.
 
En son 2013 yılında belirlenen müdahale alım fiyatının ton başına 720 lira olduğunu hatırlatan Arınç, şöyle konuştu:
 
"Buna göre yüzde 20’lik bir artış söz konusudur. Ama bu artışa ayrıca ton başına verilen 50 lira prim mazot primi gübre tohum ve diğer destekler de dahil değildir. Ton başına yaklaşık 127 lira olan bu destekleri 862 liraya ilave ettiğimizde Anadolu kırmızı sert buğdayı için ton başına çiftçimiz 989 Türk Lirası gelir elde etmiş olacaktır."
 
"Suriye'deki kaousun sebebi eli kanlı yönetim"
 
Bir basın mensubunun Suriye'den Türkiye'ye geçmek isteyen yeni sığınmacılarla ilgili ne gibi önemler alınacağı yönündeki sorusu üzerine Arınç, şu yanıtı verdi:
 
"Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'yi tehdit edecek oluşumlara izin vermemek gerektiğini baştan beri söylüyoruz. Maalesef Esed rejiminin silahlarını kendi halkına doğrultmasından sonra 5 yıla aşkın bir zamandır Suriye'de bir trajedi yaşanıyor. Bu trajedi sonucunda da ülkeye dışarıdan giren güçler bir kaos ortamını meydana getirdiler. Bu kaos ortamı içerinde de silahlı çarpışan güçler var, elde ettikleri mevziler var. Bu sebeple insanların can kaybına uğradıklarını Suriye'den farklı ülkelere sığınmak zorunda kaldıklarını, Suriye içerinde de maalesef yer değiştirdiklerini biliyoruz. Bu kaosun sebebinin bombalarla, uçaklarla, helikopterlerle şehirleri bombalayan, tespit edilebildiği kadarıyla 300 binden fazla insan hayatına son veren ülkedeki eli kanlı yönetimin olduğunu biliyoruz."
 
"Hür dünyaya görev düşüyor"
 
Arınç, Türkiye'nin mülteci kabul etme kapasitesinin sorulması üzerine şunları kaydetti:
 
"Bugün 1 milyon 600 bin civarında Suriyeli sığınmacı var. Türkiye yine insani amaçlarla 5 yıldan beri bu insanların hayati ihtiyaçlarını karşılıyor. Bildiğiniz gibi Kobani'den Türkiye'de sığınma isteyen Kürtlere karşı da kapılarımızı açtık. Bu kişilerin yarıya yakını daha sonra Kobani'ye döndü. Gönlümüz ister ki orada sükunet avdet etsin. Orada hayati tehlike kalmamışsa Türkiye'ye sığınan bu insanların tamamı kendi topraklarına, şehirlerine gitmelidir, gidebilirler. Saldırılar karşısında bunların bir kısmı da ABD uçaklarının bombaladığı köylerden kaçan gelenlerdir. Yani DAEŞ'e karşı koalisyon güçlerinin hava saldırılarından maalesef bazı Sünni Arap köyler de zarar görmüştür. İnsanlar hayati endişeyle koşuyorlar ve geliyorlar. Bir sınır koymak, bir rakam koymak elbette mümkün değil bu tehlike devam ettiği sürece. Türkiye çok arzu etmemekle birlikte eğer çok hayati bir durumda kalınırsa bugün olduğu gibi 16-17 bin kişiyi birkaç gün içinde kabul etti ama bu sürüdürülebilir bir şey değil. Türkiye bu durum karşısında mağdurlara, mazlumlara kucak açan tek ülke oluyor. Bunun maddi yönü bir tarafa bütün bu insanların Türkiye'ye gelmesiyle de toplumda birtakım değişimlerin olumsuz anlamda da görülmesi gerekiyor. Dünyanın dikkatini çekmek için bu dış politika atağında bulunmamızın bir sebebi var. Bu sürdürülebilir bir şey değildir. Hür dünyanın, Batı ülkelerinin, demokrasiye, insan haklarına inanmış ülkelerin de buradan mutlaka kendilerine görev düştüğünü bilmeleri gerekir."
 
"Göstergeler istikrarın devam ettiğini ortaya koyuyor"
 
Arınç, seçim sonrası sürece ilişkin soruya şu yanıtı verdi:
 
"Belli bir süreç geçer de hükümet kurulamazsa, Cumhurbaşkanımızın da dahil olmasıyla bir erken seçim ortaya çıkabilecektir. Bunlar bilinmeyen şeyler değil. Bu süreci Türkiye'de artık herkesin bildiğini varsayıyoruz. 
 
Bizim şu veya bu tercihimiz söz konusu olmaz. Bugünkü görüşmelerimiz sırasında bizi sevindiren unsurlardan bir tanesi şudur: Özellikle seçim sonrası ekonomik gelişmeler ortaya konulduğunda, Sayın Babacan ve ilgili bakan arkadaşlarımız, AK Parti'nin şu an için hükümette bulunmasından dolayı piyasalarda olumsuz anlamda bir dalgalanma olmadığını, olumlu bir beklenti içine girildiğini ifade ettiler. Bu büyüme rakamlarıyla birlikte faizler, enflasyon ve diğer makro ekonomik göstergelerde istikrarın devam ettiğini gösteriyor. İş çevrelerinin, ekonomi çevrelerinin, dış çevrelerin Türkiye'de istikrarı devam ettirecek bir hükümet görmek istediklerini sağır sultan bile biliyor. Dolayısıyla, eğer hükümet kurma aşamasına aşamasına girildiğinde, Sayın Başbakanımız, istikrarı devam ettirecek bir koalisyon örneğini ortaya koyabilirse, ben Türkiye'deki bu gelişmelerin olumlu anlamda devam edeceğine inanıyorum."
 
"Kantonları bir araya getirecek formülün işaretlerini görüyoruz"
 
Arınç, bir gazetecinin, "Suriye'de Türkmenlere ve Araplara dönük bir yer değiştirmeye zorlama da söz konusu. Türkiye, koalisyon güçlerinin bombardımanından rahatsız mı? Bu rahatsızlığı Türkiye ABD'ye iletti mi? Özellikle PYD lehine değiştirilen demografik yapıdan duyulan rahatsızlık iletildi mi?" sorusu üzerine, koalisyon güçlerinin DAEŞ hedeflerini bombalamasına Türkiye'nin muhalif tavrı olmadığı yanıtını verdi.
 
Arınç, şöyle devam etti:
 
"Evet, biz bu bombardımanlara bazı ülkeler gibi katılmadık. Kendimizce çok haklı sebeplerimiz de var. Ama bazı yerlerin kullandırılması dolayısıyla onlara belki birtakım imkanlar temin edilmiş olabilir, karşılıklı anlaşma içerisinde. Onlar, DEAŞ'a karşı bunu yapıyorlardı. Bu kez dediğiniz gibi bombalanan yerlerden insanların bir şekilde etnik temizliğe, PYD ve YPG tarafından ve DEAŞ tarafından, garip ilişkiler ve ittifaklar bunlar ama Suriye'nin kuzeyinde yaşanan gelişmeler, böyle bir sürülmenin, oraları temizlemenin, oraya başka unsurları doldurmanın ve kantonları bir araya getirecek bir formül üzerinde çalışma yapıldığının biz işaretlerini görüyoruz. Buradaki bombalama ve bazı kişilerin hayatını kaybetmesi dolayısıyla şüphesiz Başbakanlığımız kendilerine gerekli ikazlarda bulunmuş ve dikkatlerini de çekmiştir. Çünkü ABD ve koalisyon güçleriyle şu anda belli konularda Türkiye'nin, mesela eğit-donat konusunda olduğu gibi bir olumlu anlaşmanın, en azından fikir birliği yapmanın içindeyken son gelişmeler, bunun farklı şekilde seyrettiğini gösteriyor. Gereken ikazların da yapıldığını söyleyebilirim."

aa



Bu haber 784 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,362 µs