En Sıcak Konular

Sırf sağı solu değil, biraz da kendini yıkıp yakmak

13 Haziran 2015 14:08 tsi
Sırf sağı solu değil, biraz da kendini yıkıp yakmak "Öfke ve intikam hissine yenik düştüğünüzde ne kadar mazlum olursanız olun. Ne kadar oy alırsanız alın, kaç barajı devirirseniz devirin.."

Nefret edenlerin sözlerindeki şiddeti, saldırganlığı ve gizli kibri gördükçe, kendimde de olan bir gizli benlik zaafını görmeye, onu gidermeye çalışıyorum. Basbayağı egzersiz yapıyorum. Nefret etmemeyi öğrenmek, cidden büyük bir kudret oluyor, olacak.

Halbuki Türkiye'nin bugününde bizi ayrıştıran siyasi meselenin bir insani duruş meselesi olduğunu (ve tabii insani duruş sergileyenlerin de hiç şüphe duymayacak bir netlikle kendileri olduğunu) ima ederek, kavgayla boşanan eşler gibi, arkadaşının emanetine dahi tahammül edemez vaziyete gelmiş kimi arkadaşlarım. 

Kendileri gibi düşünmeyen herkesi (yakın arkadaşları da olsa) Erdoğan'la özdeşleştirip nefret ediyorlar uzun zamandır. Ve sosyal medyada kolayca laf atarak vs. bunu toplu olarak devam ettirmeyi 'insani duruş' iması üzerinden bir hak olarak görüyorlar kendilerinde. Susmak, bulaşmamak ve sabretmek yetiyor sanıyordum. Kendiliğinden kopup gitsin, anılar korunsun demek de yetiyor sanıyordum. Yetmiyormuş meğer artık.

Sosyal medyadan her gün ona buna (bizatihi kendisi gibi siyasi meselelere bakmayan arkadaşlarına) hakaret etme ve ayar verme hakkını kendinde bulan, haklılıklarından emin... Ama bu nefret cemaatleşmesinden tatmin olmayan ve ille dostlarını yaralayacak bir şey yapmadan rahatlayamayacak olan... Hep haklı, hep mazlumdan yana, hep özgürlüklerden, çevreden, ağaçtan, barıştan yana ama durmadan gönül kıran, acıtmak için uğraşan, nefretine seni nesne yapmaktan çekinmeyen, merak etmeyen, soru sormayan, senlik benlik davasından başını kaldıramayan, ille son neşteri karşındakine indirmeden, incitmeden, doğramadan bitiremeyecek olan... Dışından siyasi doğruculuk gereği sever gibi ama... İçinden sevemeyen... 

Ne diyeyim... Öfke ve intikam hissine yenik düştüğünüzde ne kadar mazlum olursanız olun. Ne kadar oy alırsanız alın, kaç barajı devirirseniz devirin... 'En büyük düşman' olan devletin ne kadar barış için çabası varsa ezip çiğneseniz de, (devlet nasılsa hep ceberut), belediyenin ne kadar otobüsü, kapitalizmin ne kadar bankamatiği varsa yakıp yıkıp parçalasanız da... Zafer kazanmış olmuyorsunuz.

Devlete ve kapitalizme karşı, bir de AKP'den sizin kadar nefret etmeyen arkadaşlarınıza karşı duyduğunuz düşmanlık sizi benliğinizden vuruyor. Kendi nefsinizi kabartıyor, kibir cemaatinizi genişletiyorsunuz durmadan. Erdoğan'ın siyasi ve sosyolojik kutuplaşmaya yol açtığını haykırırken, bir an başınızı eğip tevazu ile içinize baksanız. Bir'lensek yeniden.

Leyla İpekçi / Yeni Şafak 



Bu haber 786 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,141 µs