En Sıcak Konular

Mahallenin namusu mu, baskısı mı?

24 Eylül 2007 00:14 tsi
Mahallenin namusu mu, baskısı mı? Mahalle baskısı kavramı özünde neyi ifade eder? Dünün bıçkın delikanlıları, bugün neye dönüştüler? Sürekli, uzlaşma ve özveri beklediğini iddia edenlerin karşılarındakilere anlayış gösterme zamanı gelmedi mi?

Mümtaz'er Türköne/ Zaman

'Mahallenin namusu'

Bıçkın delikanlı, sokakta yürümektedir. Arkasına basılı yumurta topuk, ince burun ayakkabının kabarasının Arnavut kaldırımlardan yankılanan ritmik sesini bütün mahalleli dinlemektedir.
Beyaz gömleğin üstten dört düğmesi açık, lacivert kruvaze ceket, düşük duran sol omuz üzerinden kayıp yere düşüp düşmemekte kararsızdır. Ceketle aynı kumaştan yapılmış dar yeleğin küçük cebinden Serkisof marka şimendiferli saatin gümüş kösteği, düğme iliklerinden birine asılıdır. Sağ elde has Oltu taşından bir 33'lük tesbih, beş parmağın arasında büyük bir maharetle dolanmaktadır. Saçlar briyantinli ve bıyık özenle burulmuştur. Bütün bu detay arasında asıl önemli ayrıntı 30 santimi geçen İspanyol paçalardır. Ramazan olduğu için kehribar ağızlık ve sigara, iftar saatine kadar yeleğin cebinde durmaktadır. Birden genişleyen ve yürürken sağa sola savrulan paçalar, delikanlının onların mahallesine ait olmadığını anlatmaktadır. Bıçkın delikanlının, ayakkabısının kabarasını vura vura dolaştığı sokaklar Bob Stillerin mahallesidir.

Bob Stiller ise 18 santim paça boyunu geçmeyen pantolonlar giymektedir. Okumuş yazmış, hallice ailelerin çocuklarıdır onlar. Gençlikse gençlik, delikanlılıksa delikanlılık. Biri ustura, diğeri sustalı taşımaktadır. Söz konusu olan "mahallenin namusu" olunca seremoni başlayacaktır. Bıçkın delikanlı diğerine "O paçanı alıp yırtarsam..." diye başlayarak meydan okumaya girişecek ve kozlar paylaşılacaktır. Aslında mesele "mahallenin namusu" değildir; gençler hayata heyecan katmak için vesile aramaktadır. Anlattıklarım, 1940'lı yılların İstanbul'una ait. Biraz büyük şehir âdetleri, biraz mahalle adâbı. Mahallenin kuralları, mahallenin sınırları ve en önemlisi mutlaka korunması gereken bir namusu vardır.

1940'lı yıllara kadar Ankara da benzer âdetleri ve kuralları sürdürür. Aynı yıllarda bir olay, mahallenin namusunu diğer mahalleden değil, çok daha büyük bir güçten devletten gelen bir tehdit ile savunulamaz duruma sokar. Bugünkü Hacettepe Rektörlüğü ve Hastanesi'nin bulunduğu mahallenin kızlarından birine, Harbiyeli bir genç laf atar. Mahallenin delikanlıları toplanıp Harbiyelilerden namus hesabı sorarlar. Akabinde mahalle bütünüyle kamulaştırılır. Mahallelerin de uymak zorunda olduğu daha genel kurallar, geride korunacak bir namus da bırakmaz. Artık delikanlılık ölmüştür. Bob Stillerin mahallesinin sahipleri bu genel kuralları koyanlardır. Aslında kendi mahallelerinin kurallarını, adabını, namusunu ve sınırlarını sadece kendilerine hasrederken tek amaçları kendi mahallelerini korumaktır. Başka mahallelere ise kendi mahallelerini koruyacak kuralları empoze ederler; uymayanları ise istimlâkle tehdit ederler. Artık mahalle sadece Bob Stillerin mahallesidir. Diğer mahallelerin hepsi mahalle vasfını kaybetmiştir. Bob Stillerin aslında bir tek kuralı vardır: Herkes onların mahallesinin kurallarına saygı gösterecek ve uyacak; ama Bob Stiller, dışarıda kalanların hiçbir âdetine değer vermeyecektir.

Bugün şikâyet edilen mahalle baskısı, Bob Stillerin de artık diğer mahallelerin örfüne, adabına saygı göstermelerini beklemekten ibaret. Mahallelerin istimlâki devri artık geride kaldı. Kimsenin kendi kurallarını başkalarına dayatma ayrıcalığı yok artık. Ramazan günü, "bizim mahalledekiler gibi sizin mahalledeki müskiratlı lokantalar neden açık değil" diye hesap sormak, sadece ve sadece saygısızlık anlamına geliyor. Mahalle baskısı, aslında bir mahallenin diğerlerine yaptığı baskının artık sürdürülememesi anlamına geliyor. Toplum özgürleştikçe, demokratikleştikçe başkalarının baskıları da ortadan kalkıyor. İçki içmek ve içmemek özgürlüğü; üstelik Ramazan'da ve benim mahallemde. Hangisi baskı acaba? Mahallesinin namusunu bu baskılara direnerek koruyanlara, artık herkesin saygı göstermesi lâzım. Özellikle saygı görmek isteyenlerin.



Bu haber 292 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,601 µs