'Mahalle baskısı' yüzünden yazıyormuş! | " /> 'Mahalle baskısı' yüzünden yazıyormuş! | "/>

En Sıcak Konular

Turgut 'Mahalle baskısı' yüzünden yazıyormuş!

23 Eylül 2007 23:20 tsi
Turgut 'Mahalle baskısı' yüzünden yazıyormuş! Bugünkü yazısında Serdar Turgut, 'mahalle baskısı' kavramını ele aldı. İlginç olansa Turgut'un üzerindeki mahalle baskısının bizim anladığımızdan farklı olmasıydı. Turgut'un üstündeki baskılar gerçekten dikkat çekici...

Serdar Turgut/ Akşam

Üzerimde mahalle baskısı var

‘Yayın yönetmenleri illa da ciddi olmalıdır’ diyen bir kural varmış. Bilseydim, bu görevi katiyen kabul etmezdim. Normal durumda yürürken bile kafasından one-liner espriler geçirmekte olan birisi için bu çok ağır bir baskı haberiniz olsun.

Millet mahalle baskısı kavramını yeni keşfetmiş gibi tartışıp duruyor.

Oysa benim üzerimde mahallenin baskısı çok uzun zamandır var. Bu işin acilen çözülmesi gerekiyor, yoksa artık dayanamayacağım. İşte üzerimde kurulmuş olan mahalle baskılarından örnekler:

  • Üzerimdeki en ağır mahalle baskısı Papermoon’a yemeğe gittiğim zaman kuruluyor. Oraya girer girmez üzerimde ‘Seksi ve güçlü erkek gibi davranma zorunluluğu’ baskısını hissetmeye başlıyorum. Etraf bu şekilde olan adamlarla dolu çünkü.

    Ben bunlardan bazılarının fizik terapi ihtiyacı duyulan bir hastalığa kapılmış olduklarını zannettim. Ancak Allah’tan Oray yanımdaydı o gün. Onların hasta değil ‘Seksi ve güçlü görünmeye çalışan erkek sendromu’na yakalanmış olduklarını açıkladı.

    Ben lise zamanlarımda ev partilerine gittiğim zaman bir kızı dansa kaldırmadan önce tuvalete kapanıp hareketlerimin bir provasını yapardım. Gördüklerim hoşuma gitmezdi ama olsun; en azından odaya döndüğümde provalı olurdum.

    Papermoon’da da masamıza oturmaya geçmeden önce tuvalete gidip ‘Seksi ve güçlü erkek’ pozunu aynada deniyorum, ama şaşı olduğumdan mıdır nedir, bunu katiyen başaramadım. Masama olduğum gibi yürümek istiyorum. Lütfen üzerimdeki baskınızı azaltınız.

  • Üzerimdeki bir diğer ağır mahalle baskısı da Fenerbahçeli olmam yolundadır. Neredeyse etrafımdaki üç kişiden dördünün Fenerbahçeli olması ilginç değil mi? Hayır bir hesap yanlışı yapmıyorum. Umarım üç kişiden dördü lafı düzeltilmez. Fenerbahçeli sayısı sorduklarımdan daha fazla durumda çünkü.

    Oğlum da Fenerbahçeli oldu. En rahat ve keyifle maç seyrettiğim saha da Kadıköy’de. Alışkanlık nedeniyle tuttuğum takım ise ‘bunch of losers’ (bir grup kaybedenlerden oluşuyor). Kulübün başkanına sinirlenirim, Hakan Şükür’e sinirlenirim, stadı bile yok bunların, olamayacak da galiba...

    Üzerimde Fenerbahçeli olmam yolundaki müthiş mahalle baskısına pes edeceğim galiba sonunda.

  • İlla da Viagra kullanmam yolunda üzerimde baskı da var. Dört erkek bir araya gelse, konu bir süre sonra hangi hapı kullandıklarına geliyor o ortamlarda. Ben de mutlaka kullanmakta olduğum hapı söylemek zorunda hissediyorum kendimi.

    Bir keresinde arkadaşlar toplanmış konuşuyorduk, haplar çıktı yine ortaya. Hepsi birer tane içtiler. Geri kalmamak için bir tane de ben attırdım. Sonra onlar gitti, ben bir bütçe toplantısına katıldım. Birden sıcak bastı. Ebitta rakamları tahrik etmeye başladı. Arada dışarıya çıkıp tuvalette su vurdum suratıma, zor kurtardım. Bu da mahalle baskısının insanı bazı durumlarda öldürebileceğini gösteriyor.

  • Beni hayli tahrip etmekte olan bir başka baskı türü de ciddi olmam yönünde olandır. ‘Yayın yönetmenleri illa da ciddi olmalıdır’ diyen bir kural varmış. Bilseydim, bu görevi katiyen kabul etmezdim. Normal durumda yürürken bile kafasından one-liner espriler geçirmekte olan birisi için bu çok ağır bir baskı haberiniz olsun. Allah’tan bu yazılar var da deşarj oluyor, delirmekten kurtuluyorum.

    İşte benim üzerimdeki mahalle baskıları bu tür şeylerden ibaret. Bunlar yanında AKP’nin kuracağı söylenen baskılar bana hafif gelir.

    Aslında ben AKP ile paralel yaşamak için formülü buldum bile.

    Gelen habere göre Çinliler şehirlerinden bir tanesinde Paris’i kopyalamışlar. Evet; Paris’i kopyalamışlar dedim. Eyfel’in de tıpkısını yapmışlar.

    Bu bana bir fikir verdi. Bir yatırımcı çıksa da İstanbul’da New York’u inşa ediverse. Orada da New York’un mahalle kuralları işlese, ben de orada yaşamaya başlasam... Siz benden ben de sizden kurtulmuş oluruz.

    Açıkça söylemeliyim ki; sizin problemleriniz beni fazla alakadar etmiyor. Mahalle baskısı nedeniyle ilgileniyor gibi davranıyorum o kadar...


  • Bu haber 489 defa okundu.


    Yorumlar

     + Yorum Ekle 
      kapat

      Değerli okuyucumuz,
      Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
      Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
      · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
      · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
      · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
      · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
      · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
      · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
      · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
      · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
      Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




      En Çok Okunan Haberler


      Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
      3,570 µs