Teziç'in çelişkisi herkesi şaşırttı

23 Eylül 2007 09:11 tsi
YÖK Başkanı Teziç'in, 15 yıl önce hazırladığı özgürlükçü anayasa dün tartışmaların merkezine yerleşti. Hukukçular, sivil toplum örgütü temsilcileri ve akademisyenler, Teziç'in yasakçı bir tavır almasını nasıl değerlendirdi? İşte cevabı:

Hukukçular, sivil toplum örgütü temsilcileri ve akademisyenler, Teziç'in yasakçı bir tavır almasını, 'vahim bir tablo' olarak değerlendirdi.  
 

Hak-İş Başkanı Salim Uslu, çelişkinin sebebini 'gizli bir elin müdahale etmesine' bağladı. Prof. Dr. Zafer Üskül, 'sivil anayasa taslağına' yöneltilen eleştirilerin yersizliğinin ortaya çıktığını kaydetti. Kahramanmaraş Baro Başkanı İsmail Kahveci, "Misyonları değişti." yorumunu yaparken, gazeteci-yazar Mehmet Altan, "Teziç, bağımsız bir aydınken devletin Ankara memuru olma yolunda bir gerileme göstermiş." dedi.

Aydınların, Erdoğan Teziç'in çelişkili tutumuyla ilgili görüşleri şöyle:

Prof. Dr. Zafer Üskül (Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı): AK Parti'nin hazırladığı yeni anayasa taslağına yönelik eleştirilerin ne kadar yersiz olduğu açıkça anlaşılıyor. Erdoğan Teziç, Süheyl Batum, Necmi Yüzbaşıoğlu ile diğer meslektaşlarımızın 15 yıl önce hazırladıkları TÜSİAD'ın anayasa taslağı çağdaş, özgürlükçü, demokratik ve sivil bir anayasa anlayışını yansıtıyor. Aynı şekilde benim de içinde yer aldığım bir kurul tarafından hazırlanan Türkiye Barolar Birliği'nin (TBB) anayasa taslağında da benzer düzenlemeler yer alıyor. TÜSİAD ve TBB'nin taslağını hazırlayan anayasa hukukçuları Meclis'in yeni bir anayasa yapabileceğini kabul ediyor demektir.

Mehmet Altan (Star Gazetesi yazarı): Erdoğan Teziç, bağımsız bir aydınken devletin Ankara memuru olma yolunda bir gerileme göstermiş. Uluslararası bir bilim adamının söylemesi gerekenleri 15 sene önce söylemiş. Fakat zaman içinde ciddi bir gerileme içine girmiş. Kendisi adına üzüntü verici bir durum. Anayasayla ilgili lüzumsuz bir kutuplaşma ve sığlaşmaya gidiliyor. AB ile müzakere sürecindeyiz. Bu konuda toplumsal bir mutabakatımız var. Neden AB yasalarını örnek almıyoruz. Maalesef seçimi kaybedenler anayasa üzerinden kavga çıkarmak istiyor.

İsmail Kahveci (Kahramanmaraş Baro Başkanı): YÖK Başkanı Teziç, 15 yıl önce öyle demiş, şimdi böyle diyor. Bu adamlar değişik insanlar. Misyonları değişiyor, çuvallıyor. Demek ki, birtakım menfaatleri zedeleniyor. Bir anayasa hukukçusu olarak kendisinin ve geçmişinin doğrularını inkâr ediyor. Teziç'in süresi doldu. Son günlerini yaşadığı için kendi açısından iz bırakmak istiyor.

Salim Uslu (Hak-İş Genel Başkanı): TOBB, TÜSİAD, TİSK, Barolar Birliği, YÖK ve bazı partiler yeni anayasa taslağı hazırlayan kurumlar. Bu kurumların bazısı yeni anayasa çalışmalarının durdurulmasını istiyor. Bunun gerisinde 'bir gizli elin müdahalesi' olduğunu düşünüyorum. Dün TÜSİAD'a anayasa teklifi hazırlayan YÖK Başkanı Teziç'in bugün anayasa çalışmalarının durdurulmasını istemesi bunun açık bir göstergesi.

Prof. Dr. Levent Köker (Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi): Biz anayasayı düşünsel ve ilkesel bir konu olarak mı ele alacağız yoksa günün konjonktürel durumuna uygun olarak mı yapacağız. YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'in ve rektörlerin bu konuyla ilgili konuşması doğal. Fakat unutmamaları gereken nihai kararı verecek olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. AK Parti ve MHP, seçmene yeni anayasa yapacaklarını vaat etti. Ve bu söylemlerinden dolayı oy aldılar. Şimdi karşılarına çıkıp 'bu Meclis yapamaz' demek abesle iştigal olur.

Muhalefet, sivil anayasaya karşı çıkacağına çalışmalara destek versin
Prof. Dr. Metin Heper (Bilkent Üniversitesi İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı): 1982 Anayasası kutuplaşma sonucu oluşan çatışmaların ardından gelen askerî darbe sonucu yapıldı. Bu anayasa ile benzer çatışmaların yaşanmaması için bazı devlet kurumları güçlendirildi. 2007 Türkiye'sinde bu tür çatışmalar yok. Avrupa Birliği üyesi olmak isteyen, siyasal hayatta istikrarı yakalayan bir ülke var. Böyle bir toplumsal yaşamın hakim olduğu Türkiye'de daha liberal, daha özgürlükçü, insan hak ve özgürlüklerine ehemmiyet veren Anayasa gerekiyor. 82 Anayasası'nın getirdiği kısıtlamaların kenara atılması gerekiyor. Yeni enayasanın da genel itibariyle bunu hedeflediğini görüyorum. Halkın iradesiyle seçilen siyasilerin de, devletin birtakım kurumlarını değil vatandaşı ön plana çıkaran yeni bir anayasa yapma inisiyatifi vardır. Muhalefetin de önerilerde bulunup hazırlanan anayasaya karşı çıkmaması gerekir.

Özbudun:Teziç bizden daha radikal değişiklik yapmış

Sivil anayasayı hazırlayan bilim kurulu ilk defa Samanyolu Haber'de kamuoyunun karşısına çıktı. Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ergun Özbudun, Prof. Dr.Levent Köker, Selçuk Üniversitesi öğretim üyesi Prof Dr. Yavuz Atar, Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Serap Yazıcı ve Polis Akademisi öğretim üyesi Prof. Dr. Zühtü Arslan Yavuz Baydar'ın sunduğu Rota programına katıldı.

Profesör Özbudun, Teziç'in taslağındaki anayasa değişikliklerinin kendilerinden daha radikal olduğunu ifade etti. Özbudun buna şu örneği verdi;"Mesela onlar anayasanın 2. maddesinde değişiklik getiriyordu. Halbuki bizim taslağımıza getirilen eleştirilerden biri 'ilk 3 maddenin noktasına, virgülüne dokunamazsınız' şeklindeydi. Oysa bizim yaptığımız değişiklikler ancak anlamı güçlendirecek nitelikte. Bizi anayasadan Atatürk'ü kaldırmakla suçlanıyoruz. Biz 'Atatürk milliyetçiliğine bağlı' deyimini aynen koruduk. Teziç'in metninde Atatürkçülük de milliyetçilik de yok. "

Özbudun, taslakta milletvekili ve cumhurbaşkanı yemininde 'Atatürk ilke ve inkılapları' deyimini muhafaza ettiklerini kaydetti. 'Anayasaların ideolojisi olmaması2 gerektiği yönündeki Teziç'in görüşüne de bütün bilim kurulundaki akademisyenler olarak seve seve imza atacaklarını söyledi. Özbudun.'Sayın Tezç'le bu noktada buluşmuş olmaktan mutluluk duyuyorum." dedi.

Sivil anayasa taslağına eleştiri getiren anayasa hukukçularının demokrasi ve özgürlüklere duydukları inançla yetiştirdiği kuşaktan birisi olduğunu belirten Yazıcı, bu hukukçular arasında Prof. Dr. Bülent Tanör, Prof. Dr. Erdoğan Teziç ve Mümtaz Soysal yer aldığını dile getirdi. Yazıcı, bütün bu isimlerin 1982 anayasasını yürürlüğe girmesinden bu yana eserlerinde otoriter ve yasakçı olduğu için ortak bir dille eleştirdiğini hatırlattı.

Aynı hocaların anayasacılık kavramıyla çelişecek şekilde devleti korumak, anayasada köklü değişiklik yapılması halinde Türkiye'nin demokratikleşme sürecinin mümkün olamayacağı görüşünü dile getirdiğini kaydeden Yazıcı, "Burada gururla söylüyorum, bütün bu anayasa hukukçularının değerli fikirleriyle yetiştim. Ama şu an en çok şaşırdığım bir tablo ile karşı karşıyayım. Bu hukukçular sanki bu görüşlerini hiç daha önce ileri sürmemişler gibi böyle bir değişikliğe ihtiyaç olmadığını söylüyorlar." diye konuştu.
 
zaman

Bu haber 290 defa okundu.