En Sıcak Konular

'Kaos senaryolarının hiçbir karşılığı yoktur'

10 Mayıs 2015 09:00 tsi
'Kaos senaryolarının hiçbir karşılığı yoktur'
Başbakan Davutoğlu, "Ekonomik anlamda kaos senaryoları çıkaranlar olabilir. Gücünü gönül coğrafyamızdan alanlar için bu kaos senaryosunun hiçbir karşılığı yoktur" dedi.

Cevahir Kongre Merkezi'ndeki Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD)  25. kuruluş yıl dönümü programına katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu, toplantıya gecikmesinden dolayı özür dileyerek, kendisini de bir mensubu gördüğü MÜSİAD üyelerinin, özrünü kabul edeceğine inandığını söyledi.
 
Başbakan Davutoğlu, MÜSİAD'ın 25 yılına bakıldığında çok ciddi gayretlerin ortaya konulduğunun görüldüğünü ancak ileriye doğru bakıldığında aslında daha başlangıç aşamasında olunduğunu söyledi.
 
Daha temeli yeni atılmış, asırlarca sürecek bir yolculuğun harcının karıldığı bir 25 yıldan bahsettiklerini anlatan Davutoğlu, şunları dile getirdi:
 
"En çok heyecanlandığım husus, bu salonda bulunun MÜSİAD yöneticilerinin, bu 25 yılın yorgunluğunu değil önümüzdeki 250 yılın enerjisini taşımış olmalarıdır"
 
"Düyun-u Umumiye neyi temsil ediyorsa, MÜSİAD tam da onun zıddını temsil ediyor"
 
Davutoğlu, Osmanlı'nın son asrının direniş odaklarından birinin, ekonomideki bağımsızlığı yitirme konusunda olduğunu belirterek, şunları anlattı:
 
"Ben bunu kendi hayatımda çarpıcı şekilde yaşadım. 7 yıl okuduğum İstanbul Lisesi, Düyun-u Umumiye binasıydı. Şimdi baktığımda çocuk yaşta o binaya girdiğimde, o yüksek duvarlar arasında bazı odalar vardı ki kasa odalar. Şimdi baktığımda, Düyun-u Umumiye neyi temsil ediyorsa, MÜSİAD tam da onun zıddını temsil ediyor."
 
"Ekonomik anlamda kaos senaryoları çıkaranlar olabilir" diyen Davutoğlu, "Türkiye'de kaos senaryosunun olmasından memnun olacak çevreler olabilir içeride ve dışarıda. Ama gücünü Anadolu'dan ve Rumeli'den, sınırlarımızı genişletmeden büyüttüğümüz gönül coğrafyamızdan alanlar için bu kaos senaryosunun hiçbir karşılığı yoktur" dedi.
 
"MÜSİAD, kendi yağıyla kavrulan Anadolu'ya yeni bir zihniyet inşa etti"
 
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Nail Olpak, MÜSİAD'ın kuruluş zamanına işaret ederek, 90'lı yılların siyasal, toplumsal ve iktisadi açıdan, Türkiye'nin türbülanstan geçtiği bir dönem olduğunu söyledi.
 
İş dünyasının o dönemde bir yönüyle dağınık ve sahipsiz, bir başka yönüyle tek sesli olduğu yorumunda bulunan Olpak, şunları anlattı:
 
"MÜSİAD, bu dağınıklığı ve tek sesliliği ortadan kaldırmak üzere ama bir antitez olarak değil tez olarak gündeme geldi ve iş alemine yeni bir soluk verdi, ufuk çizdi."
 
Başkan Olpak, MÜSİAD'ın, kendi yağıyla kavrulan Anadolu'ya, "Sadece bir işveren örgütü olarak kalmayacağım" diyerek, müstakil, ümitvar, samimi, idealist, aşık ve dürüst bir anlayışla, ekonomik birlikteliğin ötesinde, milletin değerlerine sahip bir STK olarak, yeni bir zihniyet inşa ettiğini ifade etti.
 
Türkiye'de iş dünyasının devletle ilişkiler üzerinden zenginleşen bir dünya haline zamanla geldiğini belirten Davutoğlu, devletle iş tutarak, devlet üzerinden zenginleşen bir iş dünyası konseptinin oluştuğunu, MÜSİAD'ın ise tam da bunun karşısında ortaya çıktığını vurguladı.
 
Davutoğlu, "Müstakil derken, hem dış etkiye karşı müstakil hem de içerideki siyasal etkilere ve baskılara karşı da müstakil olarak ortaya çıktı" diye konuştu.
 
Tanzimat'tan o döneme kadar Türkiye'de iş dünyasının hep siyasi otoritenin alan açtığı yerlerde iş tuttuğunu ve siyasi otoritenin verdiği imtiyazlarla ayakta durmaya çalıştığını dile getiren Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"İşte burada siyaset alanına giriyoruz. Siyasetle ilişkinizi doğru bir hat üzerinde tanımlamadığınızda içi boş bir kavram haline dönüşür. MÜSİAD'la niye gurur duyuyoruz? Çünkü MÜSİAD bunu siyasal alanda da en vakur şekilde temsil etti. 25 yıl içinde her türlü baskıyla karşı karşıya kalındı, özellikle 28 Şubat'ta. Ama MÜSİAD çizgisini hiç değiştirmedi. Küçük menfaatler ve hesaplar için siyasal alanla iş birliği yapabilmek adına o medeniyet çizgisi dediğimiz değerlere dayalı çizgiyi hiç terk etmedi. Anadolu sermayesi, gücünü Anadolu'nun bereketinden, zihninden aldı. Gücünüz eğer buna dayanırsa emin olunuz MÜSİAD 250 yıl da sürer, 2 bin 500 yıl da sürer. MÜSİAD sadece bir dernek veya hukuki sistem içindeki bir kurum adı değildir. MÜSİAD, bir zihniyetin adıdır ve bu zihniyeti de şu ana kadar onurla tarih içinde temsil etmiştir. Devletten beslenerek ya da devleti kullanarak sermaye oluşturmaya çalışanlar, 28 Şubat'ta hani o beşli çete manzaralarını ve birçok şeyi hatırlarsınız, onlar o resmin içinde yer alırken MÜSİAD tarihi resim içinde milletin yanında yer aldı."
 
"Tuzaklar kurulduğunda tavrını açıkça ortaya koydu"
 
Başbakan Ahmet Davutoğlu, milletten, milli ahlak ve değerden kopan bir sermayenin milletten güç alabilmesinin mümkün olmadığını belirterek, hem 28 Şubat'ın zor şartlarında hem de AK Parti iktidar olduktan sonra bütün yapıların kendilerini özgürce ifade ettiği dönem başladığında, bu ortama karşı 27 Nisan e-muhtırası gibi tuzaklar kurulduğunda herkesten önce MÜSİAD'ın öne çıkarak tavrını açıkça ortaya koyduğunu anlattı.
 
MÜSİAD'ı hep doğru yerde, doğru zamanda, doğru bir tavırla gördüklerini dile getiren Davutoğlu, "Başka bazı yapılar iş adamları adına, Türkiye'deki her müspet harekete eleştiri getirirken, Türkiye'deki her vesayet çabasına ise meşruiyet kılıfı bulmaya çalışırken MÜSİAD hiçbir vesayetin, hiçbir darbenin, hiçbir örtülü ya da örtüsüz milli iradeyi dışlayan çabanın içinde yer almadı. Hep demokrasinin, özgürlüklerin ve kendi emeğiyle, alnının teriyle inşa edici bir iktisadi faaliyet içinde bulunan o geniş kitlelerin yanında yer aldı" diye konuştu.
 
Ekonomideki ilerleme
 
İktisadi olarak 1990'dan 2002'ye bakıldığında, dünya ekonomisinin geliştiği, genişlediği, Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin milli gelirlerini birkaç misli artırdığı bir dönem olduğunu aktaran Davutoğlu, şöyle devam etti:
 
"Türkiye'ye bakınız. Tam da MÜSİAD'ın birtakım baskılara direndiği o günleri tekrar hatırlamanın vaktidir bugün. Türkiye 1990'da 200 milyar dolar civarında bir milli gelire sahipti. 2002 AK Parti iktidarı hükümeti devraldığında milli gelirimiz 230 milyar dolardı. Sadece 30 milyar dolarlık bir artış. Son 12 yılda ise 230 milyar dolarlardan 830 milyar dolarlara milli geliri taşımışsak, bunda siyasi kadroların, başta Cumhurbaşkanımızın dirayetli yönetimi olması yanında MÜSİAD gibi her türlü meydan okumaya, hesaplaşmaya, zorluğa göğüs germeye hazır bir iş adamları kitlesinin mevcudiyeti etkili olmuştur. En onur duyduğum çalışmalardan biri, MÜSİAD'ın oluşum sürecinde istişare kurullarında yer almış ve bu anlamda ilim adamı olarak katkıda bulunmuş olmamdır."

aa


Bu haber 591 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,680 µs