En Sıcak Konular

'Yavru vatandan kimse gocunmamalı'

27 Nisan 2015 21:26 tsi
'Yavru vatandan kimse gocunmamalı' Başbakan Yardımcısı Arınç, KKTC Cumhurbaşkanlığına seçilen Akıncı'nın sözlerine dair "Yavru vatan söylemi samimiyetimizi gösterir, kimse gocunmamalı" dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısına verilen arada, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
 
Arınç, "paralel yapı" soruşturmaları kapsamında tutuklu bulunan şüpheliler hakkında yetkisiz mahkemenin tahliye kararı vermesi ile ilgili olarak, "İstanbul'da 29 ve 32. Asliye Ceza Mahkemesi hakimleri ki isimlerinden esasen basında da bahsediliyor bir de zannediyorum Şanlıurfa'daki bir hakim ile ilgili olarak toplam 3 hakim ile ilgili açığa alınma kararı verilmiş" diyerek şunları söyledi:
 
"Yeni HSYK kanunumuzda bildiğiniz gibi 2. Daire'nin yetki gasbında bulunan kişilerle ilgili olarak yeterli bilgi ve belge varsa böyle bir kararı alması doğaldır. Şimdi dosyayı 3. Daire'ye havale etmesi ve 3. Daire'nin de HSYK müfettişlerini görevlendirerek onların vereceği karara göre bu kararın sonuçlarını da ortaya koyması gerekiyor. Bir defa yetki gaspı, yani sulh ceza hakimlerinin yetki alanında bulunan bir kararı tamamen yetkisiz sayılan asliye ceza mahkemesi hakimi vermişse bu 'ke-en lem yekün' denilen hukukta yok hükmünde verilen bir karar demektir. Esasen HSYK'nın ilgili dairesi de zannediyorum ki buna dayanarak bir karar vermiştir. Yani bildiğiniz gibi 2014'ün ilk çeyreğinde bir kanun çıkarılmıştı, tutuklu veya tahliye ile ilgili kararlar, diğer mahkemelerin yükünü azaltmak ve daha süratlendirmeyi takip etmek üzere sulh ceza hakimliklerine verilmişti."
 
"Akla zarar bir iş"
 

Sulh ceza mahkemelerinin kaldırıldığını, sulh ceza hakimliklerinin kurulduğunu anımsatan Arınç, şöyle devam etti:
 
"Esasen burada şöyle bir yol takip edilmiş; bu takip edilen yolun ne kadar dolambaçlı olduğu adeta bir kumpasa dönüştüğü de görülebiliyor. Verilen dilekçeler doğrudan asliye ceza hakimliğine verilmiş ve burada 10 sulh ceza hakimi, yani kendilerinin önüne bir karar geldiğinde karar vermesi gereken 10 sulh ceza hakimi hakkında da reddi hakim talebinde bulunmuş. Asliye ceza hakimi de işte bu ismi geçen kişilerden birisi de, bu talebi yerinde görmüş 10 sulh ceza hakiminin hepsinin reddi hakkında uygun kararı vermiş. Bunun üzerine de diğer asliye ceza mahkemesi hakimi, gelen talepleri uygun karşılamış hepsinin tahliyesine karar vermiş."
 
Olayı "yetki çalınması" olarak niteleyen Arınç, şunları söyledi:
 
"Bir defa nereden bakarsanız bakın hukuku, kanunu açıp okuduğumuzda elbette ki çok önemli bir olaydır. Bu belki yargı tarihinde ilk defa görülmektedir. Yani içinizden birinin hakim kılığına girerek karar vermesine benzer bir şekilde inşallah yalnış benzetmemişimdir, sulh ceza hakimi olarak Ahmet'in vereceği kararı, hiç yetkisi olmayanın Mehmet'in karar vermesi gibi bir hukukta yetki çalınmasından bahsedilebilir.
 
Yani sulh ceza hakimlerinin önüne gittiği zaman 'bunlar nasıl olsa bu tahliye talebini reddedecektir' diye düşünenler; o sulh ceza hakimlerini toptan reddetmek gibi bir yolu seçiyorlar, önceden ayarlanmış, bilinmiş, ilişki kurulmuş bir başka hakim de 'haklısınız, bu 10 tane sulh ceza hakiminde iş yok, bunlardan beklediğiniz kararı çıkaramazsınız, ben onların hepsi hakkındaki red talebinizi kabul ediyorum, kesin tahliyenize karar veriyorum' demiş. Akla zarar bir iş. Olmaması lazım. Çünkü kanunen münhasıran sulh ceza hakimlerinin bu tür taleplere bakması ile ilişkili 1,5 yıl kadar önce çıkarttığımız kanunun uygulandığını biliyoruz. Daha sonra sulh ceza hakimleri, onlar, böyle bir kararı yok hükmünde saydılar, tahliye müzekkereleri geri alındı ve tahliyeler gerçekleşmedi. Yani gözükaralığın bu kadarına pes denilir.
 
Gazetecinin "Pensilvanya'dan talimat bu mu" diye sorduğunu hatırlatan Arınç, "Onu Sayın Başbakanımız bir mitingde ifade etti, o konuda yeterli bilgiye sahip değilim ancak bu bilinen iki hakimin, Urfa'dakinin yaptığından doğrusu haberim yok, iki hakimin böyle bir kumpası kurabilmelerinin adeta yukarıdan aşağıya bir irade birliği içerisinde cereyan edebileceğini gösteriyor ama bu tür bir iddiayı Sayın Başbakanımız elindeki bilgilerle mutlaka yakınen biliyor ve takdir ediyor. O bilgilere şahsen ben sahip
 
'Yavru vatan söyleminden kimse gocunmamalı'
 
Arınç, KKTC Cumhurbaşkanlığına seçilen Mustafa Akıncı'nın yaptığı açıklamalarla ilgili olarak da "Kuzey Kıbrıs'la Türkiye'nin ilişkilerini 'ana vatan, yavru vatan' benzetmesi ile bugüne kadar değerlendirenler olmuştur. Bu, 'analık-yavruluk meselesi' değildir, bu, aramızdaki ilişkilerin özelliğini göstermesi bakımından daha derin, daha samimi ilişkiler içinde bulunduğumuzu ispat eden bir tanımlamadır. Bundan da kimsenin gocunmaması gerekir" şeklinde konuştu.
 
"Seçimlerin demokratik bir olgunluk içinde sonuçlanmasından memnuniyet duyuyoruz. KKTC'nin dördüncü cumhurbaşkanı seçilen Sayın Akıncı'ya da görevinde üstün başarılar diliyoruz" ifadelerini kullanan Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
 
"Sayın Akıncı da çok olumlu bir açıklama yapmıştır. Esasen seçimleri takiben Kıbrıs'ta yaptığı açıklamalar da fevkalade güzeldir. Halka verdiği güven duygusu da fevkalade güzeldir. Belki yeni bir yola, cumhurbaşkanlığında devam edilecektir ama bu Türkiye ile ilişkilerimizi daha güçlendirecek bir zemin olacaktır"
 
Bülent Arınç, "Bugünkü Bakanlar Kurulu Toplantımız muhtemelen 62. Hükümetimizin son Bakanlar Kurulu Toplantısı'dır. Acil bir durum olmadıkça Bakanlar Kurulumuz seçime kadar toplanmayacaktır" şeklinde konuştu.
 
1915 olaylarına ilişkin açıklamalar
 
Arınç, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları konusunda yapılan açıklamalarla ilgili olarak, "Gerçekler bu tür açıklamalarla üstü örtülemez ve gerçek olmaktan çıkmaz. Biz de dünya durdukça, Türkiye'nin soykırım fiilini işlemediğini, böyle bir şenaate ortaklık etmediğini her zeminde konuşacağız, sonunda herhalde dünya, 'Türkiye'nin dedikleri doğruymuş' noktasına gelecek" dedi.
 
Arınç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
 
"Belki beklediğimizden daha sivri cümleler ifade eden açıklamalar yapıldı. Bunların karşılığı mutlaka Dışişleri Bakanlığımız tarafından değerlendirilecek ve hükümetimiz, atacağı adımları bundan sonrası için en güzel şekilde gerçekleştirecetir. Bunları yapan ülkeler bir de 24 Nisan'da Çanakkale'de, 'Savaştan Barışa' temasının da işlendiği bu etkinlikleri görseydi veya mutlaka görmüştür, değerlendirseydi, Türkiye'nin bu konularda daha avantajlı olduğunu görebilecekti."
 
Suriye'deki Bayırbucak Türkmenlerine ilişkin bir soru üzerine de Arınç, "Bayırbucak Türkmenleri ya da Suriye'deki 'Türkmen' diye bildiğimiz kardeşlerimize her konuda yardımlarımız devam ediyor" dedi.

aa


Bu haber 662 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    7,866 µs