En Sıcak Konular

Bayraklar fora: Amiral gemisi tam yol verdi!

21 Eylül 2007 10:56 tsi
Bayraklar fora: Amiral gemisi tam yol verdi! Manşetlere bir göz atın… Türkiye o kasvetli günlerine ‘tekrar merhaba’ dedi. Toplar tüfekler temizlendi, kılıçlar çekildi. Bu savaş hayra alamet değil. Çünkü yaratılan bilgi kirliliğinin boyutları göz kamaştırıyor. Bilginin kirini temizl

Aslında bugün iyibilgi.com’da okuyacağınız bir röportaj şu anda yaşadıklarımız ile ilgili önemli bir resim sunacak size… Ancak o röportajı vermeden önce, yaşadığımız gerilim ile ilgili birkaç söz etmek istedik.

Bugün gazete manşetlerine göz atanlar “amiral gemisi” Hürriyet’in artık kılıcını kınından çıkardığını görecektir. Hükümete ciddi anlamda muhalefet yapan Hürriyet gazetenin önemli bir bölümünü “türban”a ayırmış. Elbette, hükümetin pek de hoşuna gitmeyecek şekilde.

Bir gazetenin hükümetin hoşuna gidecek diye haber yapması beklenemez zaten. Gazetecilik etiği haberde hoşnutluk değil, gerçeklik arar. Bu yüzden hükümetin moralinin bozulacak olması nasıl Hürriyet’i ilgilendirmiyorsa, bizi de ilgilendirmiyor. Bu gazetecilik etiğinin önceliği…

Ancak haber ve yazılarda bizi ilgilendiren kısımlar da yok değil. Kısa bir bakış ortada ciddi bir bilgi kirlenmesinin olduğu gözler önüne seriyor. Ne yazık ki haberlerin tamamı yönlendirme kokuyor. Bilginin kirini temizlemek bu noktada iyibilgi’ye düşüyor.

1. Manşetten başlayalım…

Hürriyet ilahiyat profesörü Beyza Bilgin’in 1988 yılında başörtüsünün serbest bırakılmasının ardından fakültede başı açık kız kalmadığı şeklindeki ifadesini manşete çekmiş. Burada bir kusur yok gibi duruyor. Çünkü gerçekten o dönemde İlahiyat fakültesinde başı açık kız kalmamış olabilir. Ancak artniyetli olmayan bir bakış bunun gayet normal olduğunu görecektir. Şunu sorarak “normalite”ye ulaşılabilir: İlahiyat fakültesine kim gider?

Zaten toplumun muhafazakar kesimi daha çok bu fakültelere rağbet gösteriyor. Bir de o döneme kadar yasak olduğu düşünülürse, yasak kalktıktan sonra zaten muhafazakar olan ve okula gelirken başını açan kadınların, gündelik hayatlarındaki başörtüsüyle okula geldikleri söylenebilir. Yani değişen yasağın kalkmasıdır bu noktada. Kadınların “mahalle baskısıyla” kapanması değil.

Elbette başı açık kadınlar da sayıları düşük de olsa ilahiyat fakültelerinde eğitim alıyor. O dönemde o fakültede başı açık kadınlar da olabilir. Ancak haber bu kadınların “kapattırıldığını” söylemiyor. Fakültede başı açık kadın kalmadığını söylüyor. Dolayısıyla tezimiz gerçeğe daha yakın duruyor.

Hal böyleyken Hürriyet gazetesinin yasak kalktıktan sonra “fakültede başı açık kadın kalmadı” şeklinde haberi yansıtması yönlendirme kokuyor. Haberde ne olduğu net olarak verilmediği için insanlar ilk bakışta “üniversitede başı açık kalmadı” diye haberi okuyor. Bu açık bir yönlendirme. Çünkü daha önce manşete çekilen bir yargı mensubunun “başörtülüler üniversiteye girerse başı açık kalmaz” şeklindeki açıklamasına gönderme yapıyor. Halbuki bahsedilenin ilahiyat fakültesi olduğunun altını kalınca çizelim. Ve kirli bilgiyi temizleyelim.

2. Hürriyet Genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök Erdoğan’a çattığı yazısında haklı olarak bir güven ortamının oluşması gerekliliğinin altını çiziyor. Özkök “Bu güven ortamı oluştuktan sonra türban sorunu kendiliğinden ortadan kalkacaktır” diyor. Bu sorunların çözümü için güven ortamının gerekli olduğunu sık sık bu sitede vurguladık. Altına imza atıyoruz...

Ancak amiral gemisinin kaptanı yazısının sonunda çok tehlikeli bir gönderme yapıyor. Kendi kaleminden okuyalım: “Yoksa Anayasa’yı, kendi zaferi ilan eden kişilerin yaratacağı iklim, her mahallede türban Ogün’leri, oruç Yasin’leri yaratacaktır. Bir ülke işte böyle Malezyalaşır.”

Bu tehlikeli bir ifade… Çünkü muhafazakar kesimin “katile” evrilebileceği imasında bulunuluyor. Özkök’ün yaptığı haksız bir genelleme… Üstelik Samast ve Hayal gibi katillerin nasıl bir atmosferin ürünü olduğunu unutarak yapıyor bunu Özkök. Samast ve Hayal’in, Türkiye’nin türlü girişimlerle toplumsal olarak alçakça bölündüğü bir ortamın ürünü olduğunu unutmuşa benziyor. Hrant Dink cinayetinin kör bir milliyetçiliğin sonucu olduğunu görmüyor ya da unutturuyor. Bilgi kirliliği yaratıyor yani… Türkiye’yi Samast ve Hayal ile korkuturken bu katillerin Türkiye Türklerindirin ürünü olduğunu hissetmiyor. Belki de hissediyor, ama çarpıtıyor işte… Maalesef!



Bu haber 1,755 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,672 µs