iyibilgi Ankara
Eğer ABD veya bir başka ülke "soykırım" kelimesini kullanırsa hukuki açıdan şu olur: hiçbir şey! Siyasi açıdan Ermeni diasporası havalara uçar ama ne onların ne de kabul eden ülkelerin elinde bir şey kalmaz...
Aslında Türkiyenin her sene Nisan ayında bu dertle uğraşması sıkıcı ama yurt dışında bulundukları ülkeleri sıkboğaz eden Ermeni diasporasının yarattığı etki de o. Hatta iş neredeyse sadece ABDye sıkışmış durumda. Çünkü Türkiye ile ilişkilerini bozmak istemeyen ilgili/ilgisiz tüm ülkeler bu konuda Washingtonun ne diyeceğine bakıyor.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da şu an bu konuda yakın markaj yapmak üzere ABDde bulunuyor. Elbette bu Türk diplomasisinin görevi. Ancak ne kadar önemli olduğu noktasında artık bir mutabakat oluşturulması gerekiyor. ABDnin veya önemli bir Batı ülkesinin, mesela Almanyanın soykırım demesi nasıl bir etki yaratır?
Kuşkusuz Beyaz Saraydan böyle bir lafın zikredilmesinin etkisiz sayılamayacağı ortada. Fakat uluslararası hukuk açısından bu söylemin hiçbir karşılığı bulunmuyor. Yani bir sonucu yok. Öte yandan Türkiyeye yönelik siyasi bir eleştirinin ABD gösterilerek referans verilmesinin önünü açacağını ve uzun süre dillendirileceğini de varsayabiliriz. Ancak zamanla, hatta bir sonraki Nisandan başlayarak ABD veya bir başka ülkenin ne demesi beklenecek? Kaldı ki artık Erivan ile dünyadaki Ermeni diasporasının dengeleri de biliniyor.
Ermeni lobisinden büyük Yahudi lobisi?
Anımsanacağı gibi, İsrail-Türkiye ilişkilerinin daha iyi olduğu dönemlerde bu Nisan krizinin aşılmasında daha etkin ve güçlü Yahudi lobisinden yardım alınırdı. Oysa bugün o lobi Türkiyenin yanında olmadığı gibi karşısında. Ancak yine bir şey olmuyor. Yani asıl iş ABDdeki lobilerle ilişkileriniz değil. Türkiyenin iç, bölgesel ve küresel dengelerdeki kendi gücü, bağları.
Peki şimdi ABD veya Almanya soykırım diyecek mi? Bugün bile bazı köşe yazarları, (örn: HaberTürkten Soli Özel) mealen, Almanya Cumhurbaşkanı geldiğinde yaptığı eleştirileri terslerseniz işte böyle olur, diplomasi de esneklik gerekir diyor. Türk dış politikasını esneklik-genişlik kabulleri değişeli çok oldu. Nasıl mı? Yine bugünkü HaberTürkten bir haber; Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier: Alman Meclisi 1915 olaylarını soykırım olarak tanımlamayacak. Yani yorum yazmadan önce kendi gazetesini de okuması gerekiyor köşe yazarlarının.
ABD buna cesaret edebilir mi?
ABden sorumlu bakan Volkan Bozkırın bu konuda söyledikleri şöyle; Kanaatim ABD başkanının bu ifadeyi kullanmayacağı yönünde. Kullandığı takdirde böyle bir ifadesinin yaratabileceği etkinin bölge ve dünya barışı için yanlış sonuçları olacağını düşünüyorum.
Herhalde gayet açık ama bu kadar değil; Türkiye, Haziran seçimlerine 1,5 aydan kısa süre önce gelebilecek böyle bir açıklamayı kişisel alacaktır. Bunun anlamı ilişkilerin Haziran seçimlerinden sonra son derece tatsızlaşacağı, işlerin de zorlaşacağıdır. Bakalım kimin dediği olacak...
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle