Mucizenin adı: D Vitamini

10 Nisan 2015 11:38 tsi
D vitamini mucizesine sizde şahit olmak ister misiniz? O zaman bu haberi kaçırmayın!

Her şey 2014 ağustos ayında benim D Vitamini değerimin 19 , oğlum Ege'nin D Vitamini değerinin 27 çıkmasıyla başladı ... Eskinin aksine bol bol ve koruyucusuz güneşlendiğimiz bir yaz sonrası daha fazlasını bekliyordum. Prof. Dr. Canan Karatay hocamın kitaplarından, katıldığı programlarda anlattıklarından ve tabii Okan bey ve Nurçin hanımın bıkmadan usanmadan D Vitamininin önemini anlattıkları paylaşımlarından bu değerin en az 80 - 100 civarında olması gerektiğini biliyordum . O gün bu işi çözmeye  karar verdim .

D VİTAMİNİNİ NASIL YÜKSELTTİM ?

   D Vitamininin kolay bulunduğu zamanlardı :) . Hemen bir eczaneden 10 tane ampul aldım. 6 tanesini birer gün arayla bir kaşık zeytinyağına dökerek içtim. Bir ay sonra yine birer gün arayla 3 tane daha ampulü bir kaşık zeytinyağına dökerek içtim. Bundan sonraki her ay  bazen bir , bazen iki ampulü aynı şekilde içtim. Hatta aralarda hasta olacakmışım gibi hissedip fazladan içtiğim de oldu. Aynı tarihlerde Ege'ye de D Vit oral damladan her gün 20 damla bir kaşık zeytinyağına damlatarak vermeye başladım. Kendi D Vitamini takviyemde coşmuş , Ege'ninkinde temkinli davranıyordum nedense .


ÇOCUKLARDA D VİTAMİNİ NE KADAR ETKİLİ ?

   Okullar açılmış , 1. sınıfa giden oğlum da okula başlamıştı. D Vit takviyesine başlayalı 2 ay falan olmuştu . Bir akşam Ege'nin hafif ateşi çıktı , biraz öksürüyordu ve boğazı ağrıyordu :( . Hastalığının çok kısa sürmesine ve hafif seyretmesine rağmen şüpheci kişiliğimin de etkisiyle  ''acaba D Vitamini o kadar da ise yaramıyormu ? '' diye düşünmeye başlamıştım. Hatta Ege'nin rahatsızlığını sayfada paylaşmış , nedenini sorgulamıştım. Ama asıl sorgulamam gereken 20 damla D Vitamini takviyesinin yeterli olup olmadığı idi.  Başlayalı çok az olmuştu , 20 damla da sadece vücudun kullandığı kadarını karşılıyor , depoları doldurmaya yetmiyordu. Ben de paraşütümü açtım :) ve Ege'ye bir süre her gün   40 - 50 damla  vermeye başladım .


''HASTALANMAYAN ÇOCUK'' MÜMKÜN MÜ ?

   O günden bu güne 4-5 ay geçti sanırım. Çok soğuk ve çetin geçen kışa rağmen Ege'nin hastalanmayı , ateşlenmeyi geçtim burnu bile akmadı desem yeridir :). Arkadaşlarının aksine hastalık, ateş, kırgınlık, grip gibi herhangi bir sebepten bir gün bile devamsızlığı yok. Sağlıklı , hastalanmayan  çocuk,  anne yüreği için büyük konfor her anlamda. Üstelik zamanında kulağına tüp takılmış , geniz eti alınmış üst solunum yolları annesininki  gibi hassas bir çocuktu. Demekki  neymiş hassas üst solunum yolları yokmuş , eksik D Vitamini değeri varmış :) .                                 

   Bana gelince... Çok uzun zamandır sinüzit rahatsızlığım vardı. O derece ağır geçirirdim ki kış gelip de hastakılarım başladığı zaman doktorum bana ''Mecbur kalmadıkça dışarı çıkma.'' derdi. Bu sebeple İzmir gibi bir şehirde kar maskesiyle dolaştığımı bilirim :) . Faranjitim vardı ve '' sanki asit içmişim de boğazım parçalanmış gibi canım yanıyor '' diye tarif ederdim çektiğim acıyı. Her sene mutlaka 3-5 gün bazen bir hafta sesim kısılır iş yapamaz , konuşamaz hale gelirdim.


SİNÜZİT'DE , FARANJİT'DE YALANMIŞ !!!

   Bu kış her şey değişti. Çok eskileri , gençlik yıllarımı :) hatırlamıyorum ( B12 im çok düşük o sebepten hatırlamıyorum sanırım , en kısa zamanda paraşütümü kuşanıp yükseltmem lazım :) .. ) ama uzun zamandır bu kadar sağlıklı ve zinde bir kış geçirmemiştim. Sesim hiç kısılmadı , boğazım ağrımadı , bi ağız tadıyla öksüremedim bile :) . Etrafımda herkes hastalanıp yataklara düşerken benim ufak tefek rahatsızlıklarım gece başladı ertesi gün öğlene doğru geçti. İstediğim zaman gece gündüz demeden dışarı da çıktım , yürüyüşümü de yaptım . Üstelik kar maskesi takmadan :) .


D VİTAMİNİNİN TOKSİK ETKİSİ YOKTUR !!!

   Nisan 2015 itibarıyle D Vitaminim 166 :) ... Kan vereceğim diye bi 40 gün kadar da ara vermişliğim var , buna rağmen 166 . Bu civarda da tutmaya devam edeceğim .

Bu rakamı gören Dr.'umun dumura uğramış suratına ve paniğine rağmen ,                                             ''Bu değer çok yüksek, toksik seviyedesiniz, D Vitamini toksisitesi çok kötü olur.'' !!! demiş olsa bile bu  civarda tutmaya devam edeceğim :) .

Dr.'um :                                                                                                                                                             ''Neden D Vitamini takviyesi aldınız? '' diye sorduğunda :                                                                     ''Canan Karatay hocamın sağlıklı yaşam prensiplerine uygun bir yaşam tarzı benimsedim o yüzden.'' diye cevap verişim sonrasında :                                                                                                           ''O zaman tahlilleri de O'na gösterseydiniz.'' deyip çemkirse de Prof. Dr. Canan Karatay hocamın yolundan  gitmeye de devam edeceğim ...

   Tabi ki tek başına D Vitamini takviyesi sağlıklı bir yaşam , sağlıklı bir vücut için yeterli değil . Etkili olan birçok faktör var ve bunlar  Sağlıklı Yaşıyoruz sayfasında sürekli işleniyor. Ben D Vitamini ile ilgili kısmını kendi hikayemden yola çıkarak anlatmak , paylaşmak istedim. Sizin de sağlıkta mucizeler yaşamanız dileğiyle ...

 

Nihal GÜLKANDİL

www.SaglikliYasiyoruz.com 

Bu haber 9,770 defa okundu.