Trafik kazalarından fazla can alıyor

6 Nisan 2015 13:31 tsi
Türk Toraks Derneği (TTD) 18. Yıllık Kongresi'nde kömür ve termik santrallerinin ortaya koyduğu hava kirliliğinin çok yüksek olduğuna dikkat çekilerek, kömürün sigara kadar zararlı olduğu kaydedildi.

Türkiye 'de yılda 28 bin kişinin hava kirliliğinin neden olduğu hastalıklardan dolayı hayatını kaybettiği, bu rakamın trafik kazalarından 5-6 kat daha yüksek olduğu açıklandı.

Türk Toraks Derneği'nin 1-5 Nisan tarihleri arasında Antalya'da düzenlediği 18'inci yıllık kongresinde hava kirliliği ve Soma maden kazası bölgesinde yürütülen çalışmalar öne çıkan konu başlıkları oldu.
 
Türk Toraks Derneği 2. Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ali Fuat Kalyoncu, hava kirliliğinin Türkiye'de ciddi boyutlarda olduğuna dikkat çekerek, “Sigara ne kadar zararlıysa kömür de o kadar zararlı. Kömürde ısrar edildiğinde hava kirliliğini önlemek mümkün değil. Gelişmiş ülkelerde kömür yakıt ve enerji kaynağı olarak kullanılmıyor. Ama bizde termik santraller kuruluyor" dedi.

HAVA KİRLİLİĞİ BİRÇOK HASTALIĞIN ANA SEBEBİ

Sağlık açısından şu an dünyanın en önemli gündem maddelerinden bir tanesinin hava kirliliği olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kalyoncu şöyle devam etti: “Hava kirliliği kanserden astıma, KOAH'a kadar birçok hastalığın altında yatan en önemli etkendir. Hava kirliliği dediğimiz olay kullandığımız yakıtlar, egsoz gazları, içilen sigara ve kullandığımız kimyasallar, hepsini bir yana koyduğumuzda ise en önemli neden enerji için kullandığımız yakıtlardır. Isınmak için yakıt olarak kullandığımız kömürün etkisiyle oluşan hava kirliliği, sigara sizi kapalı ortamda nasıl etkiliyorsa insanları o şekilde etkilemektedir. Bizim de yapılan resmi açıklamalardan öğrendiğimiz kadarıyla ülkemize yeni, 80 tane kömürle çalışan termik santral yapılması planlandığı haberini alıyoruz. Bu sağlık açısından bize çok endişe veriyor.”

28 BİN KİŞİ HAVA KİRLİLİĞİ NEDENİYLE ÖLÜYOR

Dünyada 7 milyon, ülkemizde ise 28 bin kişinin hava kirliliğinin neden olduğu hastalıklardan öldüğünü belirten Türk Toraks Derneği Hava Kirliliği Görev Grubu Başkanı Doç. Dr. Haluk Çalışır ise, Türkiye'de hava kirliliği kaynaklı ölümlerin trafik kazalarından 5- 6 kat daha fazla bir sayıya denk geldiğini söyledi. Ev içi ve dışarı olmak üzere iki farklı hava kirliliğine dikkati çeken Doç. Dr. Çalışır, soba, tandır gibi ısınma araçlarında kullanılan kömür, odun, tezek gibi yakıtların ev içinde özellikle kadınları ve çocukları etkilediğini, hatta anne karnındaki çocukta otizm tehlikesi oluşturduğunu, kadınlarda KOAH, astım, akciğer kanserine neden olduğunu kaydetti. Türkiye'nin yüzde 57'sinin soba kullandığını da belirten Doç. Dr. Çalışır, dış ortam hava kirliliği olarak trafik, katı yakıt, kömürlü termik santrallerini oldukça önemli nedenler olarak sıraladı.

KOAH'IN TOHUMLARI BEBEKLİK ÇAĞINDA EKİLİYOR

Türk Toraks Derneği Yönetim Kurulu Genel Başkanı Prof. Dr. Arzu Yorgancıoğlu basın toplantısında yaptığı konuşmada, solunum yolu hastalıklarının yükünün dünyada çok fazla olduğunu ve solunum yolu hastalıklarına dünyada çok fazla önem çekildiğini kaydederek, "Tütün kullanımı, annenin gebelik zamanında sigara içmesi gibi durumlar hastalıkların artmasına neden oluyor. Daha bebeklik çağında KOAH'ın tohumları ekilmiş oluyor bizim insanlarımızda. Bu anlamda Dernek olarak çok fazla etkinliklerimiz var. KOAH, müzmin tıkayıcı bir hastalıktır. Çevresel etkilerden çok etkilenmektedir” dedi.
 
KOAH öldürücülüğü çok yüksek olan bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Yorgancıoğlu şöyle devam etti; “KOAH dünyada ve ülkemizde tüm ölüm nedenleri arasında 4. sırada yer almaktadır. Bu neden bizim çok önem verdiğimiz hastalıklardan bir tanesidir. Neden bu kadar çok önem veriyoruz, çünkü korunulabilir, önlenilebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. O nedenle bu hastalığın belirtilerini tanırsak, risk faktörlerini bilirsek hastalıkta erken tanı alabiliriz hatta onların KOAH olmasını önleyebiliriz. Bugün, Türkiye'de KOAH hastalığının görülme sıklığı %15-%20 gibi yani 40 yaş üzerinde 5 kişiden birisi KOAH hastası ama ne yazık ki 10 hastadan sadece birisi KOAH tanısı almış durumdadır. Bu nedenle biz erken tanı ve tedaviye çok önem veriyoruz. 40 yaşının üzerinde sigara içen öksüren, balgam çıkaran kişilerin mutlaka bir nefes testi yaptırmasını istiyoruz. Çünkü bu nefes ölçüm testi sonunda biz koah tanısı koyabiliyoruz. TUİK'in geçtiğimiz günlerde açıkladığı verilere göre tüm hastalıklar içinde solunum yolu hastalıkları ülkemizdeki 3. ölüm nedeni olarak bildirilmiştir” diye konuştu.

SOLUNUM HASTALIKLARI 3. ÖLÜM NEDENİ

Dernek 1. Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Sedat Altın ise Ülkemizde solunum hastalıklarının giderek arttığını belirterek; “Bu hastalıklarla birlikte ölüm oranları da artıyor. Fakat ülkemizle dünya genelini karşılaştırdığımız zaman bir farklılık yok. % 15 civarında bir solunum yükümüz var ve yatan hastaların da %7, %8'i solunum sistemi hastalıklarına bağlı ölüyor. Fakat ölümlerde ilk 3 sıradayız. Çünkü dolaşım sistemi ve kanserlerden sonra üçüncü sırada solunum sistemi hastalıkları geliyor. Aslında beklenti, bu kadar eğitim, bu kadar karşılıklı toplantılar ve hastanın sağlığa erişimindeki artışa bağlı olarak mortalitenin azalması ama bu maalesef bu gerçekleşmiyor. Ortalama yaşam süresi uzadığından dolayı hastalarımızın daha çok yoğun bakımlarda ve zatüreeye bağlı ölümlerde bir artış olduğunu görüyoruz” dedi. Prof. Dr. Altın, son 10 yıldır sağlıkta dönüşüm projesi kapsamında, sağlık politikaları çalışma grubunu kuran tek uzmanlık derneği olduklarını belirterek şöyle devam etti: 'Son yıllardaki performans sistemi ve diğer uygulamalarla özellikle sağlıkta şiddetin artması sonucunda hekimlerimizin sıkıntılarını hep birlikte yaşıyoruz. Biz göğüs hastalıkları alanındaki uzman arkadaşlarımızın bu sıkıntıları konusunda da hem hukuki yollardan hem de değişik platformlarda sesimizi duyurmak suretiyle Sağlık Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu ve diğer ortamlarda özellikle etkin olmak için elimizden geleni yapıyoruz' diye konuştu.

Yeni Şafak


Bu haber 585 defa okundu.