En Sıcak Konular

Türkiye'nin üstüne hangi oyunlar oynanıyor?

19 Eylül 2007 17:03 tsi
Türkiye'nin üstüne hangi oyunlar oynanıyor? "Hani her sıkışanın, her kafası karışanın arkasına sığındığı pek gözde bir laf var... “yeni faşizm”in çok sevdiği laf...“Üzerimize-bu ülke üzerine oyunlar oynanıyor” lafı..." diyor Haşmet Babaoğlu ve ekliyor, "Olafa artık ben de

Haşmet Babaoğlu/ Vatan

Evet, bu ülke üzerine “oyun” oynanıyor!

Hani her sıkışanın, her kafası karışanın arkasına sığındığı pek gözde bir laf var...
Son zamanlarda şehirleri, kasabaları, mahalleleri ele geçirmeye can atan ama toplumdaki demokratik muhafazakâr damar tarafından önüne set çekilen “yeni faşizm”in çok sevdiği laf...
“Üzerimize-bu ülke üzerine oyunlar oynanıyor” lafı...
Dikkat ederseniz fark edersiniz: En haklılık payı taşıdığı zamanlarda bile bu lafın içinde ya ezik bir sosyal tembellik saklanır ya da bu laf yoluyla “herkes bize düşman” komploculuğu beslenir.
“Oyun” hep belirsizdir, karanlıktır.
Tuzaktır, tezgâhtır ama bir türlü elle tutulup gözle görünmez.
Asla açık seçik bir bilgi değil ama her zaman “güçlü bir his”tir... O yüzden “komplo diye bir şey yoktur” demenin bizatihi komplo olduğuna inanmama karşın bu lafı her duyuşumda üzerinde durmam, geçerim.
Fakat artık ben de inanıyorum ve söylüyorum işte!
Evet! Bu ülke üzerine çok pis bir oyun oynanıyor!
Apaçık, su götürmez biçimde çırılçıplak bir gerçek bu!
Bu gençler sistem tarafından okulda, sokakta, devlet karşısında, iş hayatında neden “insan” yerine konulmadıklarının hesabını sormasınlar diye...
Onlar bu ülkeyi çok seviyorken, ülkelerinin onları sevmediğine dair içlerinde oluşan garip ve dile getirilmesi zor hissin nedenlerini hiç sorgulamasınlar diye...
Hakkında onca nutuk dinledikleri eşitlik, özgürlük ve adaletten kendi hayatlarına hiç pay düşmeyişini dert edecek fırsat bulamasınlar diye...
“Genç” olduğu sürekli vurgulanan ama taş taş üstüne koymakta çok zorlanarak zamanı harcayan Cumhuriyetimizin eğitimde, refahta, sağlıkta, kültürde, bilimde neden bir türlü istenen sıçramayı gerçekleştiremediği kafalarını kurcalamasın diye...
Ve daha pek çok nedenle...
Bu ülke gençleri kahredici bir tezgâha kurban ediliyor!
Sinsi ve hain bir plan çerçevesinde o güzelim, o enerjik ve yaratıcı “vatan sevgisi” kavramı hiç çaktırmadan ellerinden alınıyor!
Yerine “vatan sevgisi” kisvesi altında cahil ve kör bir nefret duygusu aşılanıyor.
Öldüren ve öldürmekten zevk alan bir güruh yaratılmak isteniyor.
Öyle pis bir oyun ki bu; insanın en değerli yanı, vicdanı, bir tür “ayak bağı” ymış gibi gösteriliyor bu gençlere.
“Deli” kanlarından delikanlılık değil pusuculuk üretiliyor.
Asıl “oyun” bu işte!
Bu çocuklar çaresizliklerine çare bulmasın; tetikçiler tetikçi - abiler abi - babalar baba kalsın, bu lanet düzen hiç değişmesin diye kurulan tezgâh; asıl pis tezgâh bu işte!

*****

Fabrikasyon güllacın tadı!

Geçen gün Engin Akın ne güzel tarif etmişti Güllaç tatlısını: “Organze kumaş kadar pırıltılı bir tatlı!”
Gerçi ben Ramazan günlerine has bu güzel tatlıda daha çok büyükannelerimizin zarif ve ince nakışlı tülbentlerini görürüm!
Peki bir de tatlıcı zincirlerindeki veya pastanelerdeki güllacı tarif etmeye var mısınız?
Dilim gitmiyor söylemeye ama süte batırılmış kağıt havluyu andırıyor birçoğu.
E, nihayetinde bizim geleneksel mutfağımızın en incelikli tariflerinden biridir. “Aylardan Ramazan, biz de güllaç yapalım o zaman” deyip kalkışılacak bir tatlı değil.
Fabrikasyona ayak uydurması zor güllacın!
Zaten malzemesi ve yapılma biçimi de büyükannelerimizin dönemine göre çok değişti.
Ben de dayanamıyorum, eve giderken bir yerlerden güllaç alıyorum. Sonra sıra tatlıya geldiğinde ilk kaşıkta tadım kaçıyor. (Bu açıdan sayısız kötü örnek arasında karşıma çıkan iyi örnek olarak Pelit Pastanesi’nin hakkını vermek ve kutlamak isterim!)
Modernlik ve değişim böyle bir şey!
Eski tatları aramak yanlış mı ne!



Bu haber 1,005 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,513 µs