En Sıcak Konular

Tehdit var rektörler göreve

19 Eylül 2007 12:39 tsi
Şimdiye kadar olağan üstü durumlarda TSK inisiyatifi ele alıyordu Gül'ün Çankaya'ya çıkması asker için ciddi sorun,şimdi Anayasa değişikliği için görev Rektörlerde.

M.Ali Kışlalı/Radikal


Görev üniversitede


AKP'nin kurduğu bir komisyon eliyle hazırlanan anayasa taslağının Cumhuriyet gazetesince ele geçirilmesi ve hemen her gün bir bölümünün yayımlanması, siyasi iktidar için sorun oldu. Gül'ün Cumhurbaşkanı seçilmesinin yarattığı gerginlik ve kaygı daha da tırmandı. Bütün Batı dünyası gibi, burada da artık AKP'nin yavaş yavaş Türkiye'yi 'Ilımlı İslam ülkesi' halin getirme niyetinde olduğu düşüncesi yayılmaya başladı.
Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'in temellerinin tehdit altında olduğunu düşünen kesim moral bozukluğu içinde çıkış yolunu arıyor.
Bu tür siyasi bunalımlarda şimdiye kadar hep gözler Türk Silahlı Kuvvetleri'ne çevrilmişti. Ama bu defa koşullar farklı. Seçim neticeleri ve TSK'nın içine sindiremediği vasıflarından dolayı Gül'ün Çankaya'ya yerleşmesi asker için ciddi sorunlar yarattı. Hem bu neticeyi doğuran meşruiyetin kabul edilmesi gereği, hem de anayasal rejimin bu koşullar altında da korunması için uygun planlamanın saptanması TSK'yı zorluyor.
Bu durumda ve bu aşamada Cumhuriyet'in özümsediğimiz rejiminin korunması görevinin, demokrasinin diğer kurumlarınca üstlenilmesini gerektiriyor. İşte bu noktada gündeme üniversite ve onu AKP'nin ilk iktidar döneminde yönlendirmiş olan, yani anayasada tüm üyeleri değiştirilecek olan Yüksek Öğrenim Kurumu geliyor. Rektörler Komitesi geliyor.
Rejimin, AKP iktidarının bu aşamasında, korunmasında akla üniversitenin öncelikle gelmesinin bir sebebi de AKP'nin anayasa tasarısının yarattığı büyük kaygıya, teşhisi ancak uzmanların koyabilecek oluşudur. Tasarıdan sızan hususlar, sadece şimdiye kadarki yaklaşımı dolayısıyla AKP'den kaygı duyanları değil, o iktidar ile çok uyumlu dönemler geçirmiş TÜSİAD gibi İstanbul'un büyük iş çevrelerini de tedirgin ediyor. Bunu dikkatli ama kararlı görülen bir dille ifade etmek istediklerinde ise siyasi iktidarın tepkisine sebep oluyorlar.
AKP'nin, değiştirmek ve ılımlı İslam rejimine dönüştürmek istediği düşünülen girişimlerini en iyi irdeleyecek olanlar, üniversitelerin bu alandaki hukuk uzmanları. Onların ülke için yaşamsal önemdeki konuda hiç vakit geçirmeden harekete geçmeleri birçok sorunun bu aşamada engellenmesini sağlayacaktır. Böylece ülke büyük tehlikelerden korunmuş olacaktır.
Çünkü tehlike sadece anayasal rejimin değişme olasılığı ile sınırlı değildir. Böyle bir olasılık karşısında, varlıklarını tehlikeye atma özverisi ile hazırlanmış ve yaşamış kitlelerin umutsuzluğa kapıldıklarında başvurabilecekleri, ama arzulanmayan yolları da engelleyebilecektir.
Üniversitelerin harekete geçmesi konusunda öncelikle YÖK'ün inisiyatifi ele alması gerekiyordu. Bu noktada YÖK Başkanı, kendisi de tanınmış bir anayasa uzmanı olan, Prof. Dr. Erdoğan Teziç'e büyük sorumluluk düşmekteydi.
Şimdiden Yargıtay Başkanı, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı, Yargıç ve Savcılar Birliği Başkanı, Türkiye Barolar Birliği Başkanı gibi önemli yargı örgütlerinin yetkilileri ve başta İstanbul Üniversitesi, ODTÜ, Ankara Üniversitesi, İnönü Üniversitesi gibi etkili kurumlar harekete geçip, Cumhuriyet'in karşı karşıya kalma olasılığı bulunan noktalarda kamuoyunun dikkatini çekmişlerdir.
AKP iktidarının kimi temsilcilerinden, bu tedirginlik karşısında, yatıştırıcı söylemler de gelmiyor değildi. Bunlar, ülkeyi gerçekten bir kaosa sürükleyebilecek çaptaki değişiklik söylentilerinin doğru olmadığını, birçok hassas konudaki son kararın Erdoğan tarafından verileceğini belirtiyorlardı. Ama bu yaklaşım da, cumhurbaşkanlığı konusunda 'uzlaşma' aradığını söyleyerek olumlu hava yarattıktan sonraki kararıyla kamuoyunu yanılttığı görülmüş olan AKP liderine fazla güvenilmemesi nedeniyle kaygıları hafifletmiyordu.
Şimdilik AKP'nin medyaya sızan ve kaygı yaratan niyetlerini irdelemek ve kamuoyunu uyarmak görevini emekli Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu üstlenmiş görünüyordu. Oysa ülke çapında açılacak kampanyanın önünde bu konunun uzmanı profesörler de mutlaka bulunmalıydılar. İşte bu sırada, önceki gün YÖK Başkanı Teziç bu kampanyanın organizasyonunde mutlaka ön planda görev almak zorunda olduğunu görerek tüm rektörleri harekete geçirmiştir. Kamuoyunu yönlendirecek toplantı bugün yapılacak. Alınacak netice başarıyla uygulandığında, ülkede demokrasinin yolunu temizleyebilecektir.

 



Bu haber 405 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,101 µs