'İsraili çok daha radikal bir hükümet bekliyor'
20 Mart 2015 13:09 tsi
İsrail parlamentosundaki Arap milletvekillerinden Tibi, seçimlerin Netanyahunun zaferi ile sonuçlanmasının ardından, İsraili öncekinden daha radikal bir hükümetin beklediğini söyledi.
İsrail parlamentosundaki Arap milletvekillerinden Ahmed Tibi, "seçimlerin Netanyahunun zaferi ile sonuçlanmasının ardından İsraili bir öncekinden çok daha radikal bir hükümetin beklediğini" söyledi.
AA muhabirine açıklamada bulunan, Filistin eski lideri Yaser Arafat'ın 1993-1999 yılları arasında siyasi danışmanlığını da yapan tecrübeli siyasetçi Tibi, seçimlerden çıkan sonucu tam bir hayal kırıklığı olarak değerlendirerek, Bu sonuçlar sağcılar ve Netanyahu için büyük bir zafer oldu. İnsanlar değişim olmasını bekliyordu ancak İsrailliler, sahadaki vahim durumu - ekonomik, siyasi ve sosyal açılardan - sürdürmeye karar verdi dedi.
Netanyahunun seçim arefesinde söylediği, Ben yönetimde olduğum sürece Filistin devleti diye bir şey olmayacak sözlerini hatırlatan Tibi, şöyle konuştu:
Seçimlerin Netanyahunun zaferiyle sonuçlanmasının ardından, İsrail'i bir öncekinden çok daha radikal bir hükümet bekliyor. Netanyahunun ve İsraillilerin gerçek yüzü işte bu. Uluslararası toplum, Netanyahuya karşı tıpkı onun bu açıklaması gibi bir tavır takınmalı. Çünkü Netanyahu uluslarası toplum tarafından desteklenen iki devletli bir çözümü reddediyor diye konuştu.
Ahmet Tibi, Netanyahunun Yahudi yerleşimcileri desteklemesinin ve Doğu Kudüsü Yahudileştirme çabalarını tüm hızıyla sürdürmesinin, uluslararası toplumun İsrail politikasında bir değişikliğe gitmesine yol açması gerektiğini ifade ederek, Netanyahunun seçim öncesi Filistin devleti diye bir şey olmayacağı ve binlerce yerleşim yeri inşa edeceği yönündeki sözlerinden geri adım atıyormuş gibi gözükmek için bir formül bulacağını, ancak gerçek niyetinin seçim öncesi söyledikleri olduğunu kaydetti.
Filistin-İsrail meselesinin çözümü için tek ya da iki devletli çözümün hayata geçirilmesi gerektiğini söyleyen Tibi, sözlerini şöyle sürdürdü:
Netanyahunun hedefi Yahudi yerleşimleri desteklemek, işgal ve yayılmacılık politikalarını sürdürmek. Bundan sonra, içerisinde Filistin devleti geçen tüm açıklamaları yanıltmaya yönelik olacaktır. Netanyahu zaten tek ya da iki devletli çözümü reddediyor ve üçüncü bir yol öneriyor. Bu da statükoyu devam ettirerek Filistin topraklarındaki işgali derinleştirmek. Bunun adı ırkçılıktır ve uluslararası toplum Güney Afrikada ırkçılığa karşı ne yaptıysa, Filistinde de aynısını yapmalıdır.
Her iki yılda yeni bir savaş
Tibi, Netanyahu liderliğinde radikal bir hükümetin yeniden iktidar gelmesi ile bundan önce yaşananlardan daha da kötüsünün tekrar yaşanacağını söyleyerek, Netanyahunun her iki yılda bir yeni savaş başlatmaya ihtiyacı olduğunu kaydetti. Tibi, İsrailli politikacılar arasında Filistinlilerin kanlarının ve topraklarının siyasi bir rekabet aracı olduğunu ve ne kadar saldırgan olurlarsa İsraillilerin desteğinin o kadar arttığını ifade etti.
Eski İsrail başbakanlarından İzak Rabinin daha ılımlı bir politika geliştirmek için öldürüldüğünü öne süren Tibi, İsrail halkı ile liderleri arasında, birbirinin radikalliğini besleyen karşılıklı bir ilişki olduğunu dile getirdi.
Ahmed Tibi, İsrailli liderlerin, halkı daha fazla radikalize etmeyi seçtiğini belirterek, İsrail halkının Netanyahu liderliğindeyken değişmesinin mümkün olmadığını ifade etti.
'Daha iyisini yapabilirdik'
Seçimlerde Arapların sandığa olan ilgisini yeterli bulmadığını söyleyen Tibi, Daha iyisini yapabilirdik. Geçtiğimiz seçimlere göre yüzde 3-4lük bir artış var. Daha fazla olsaydı, mecliste 13 değil 15 koltuk elde edebilirdik dedi.
Tibi,Yahudilerin de sandığa ilgisinde bir artış olduğuna değinerek, oy kullananlardan yüzde 86sı Yahudi iken sadece yüzde 14ünün Arap olduğuna işaret etti.
Birleşik Arap Listesi olarak elde ettikleri nispi başarının, İzak Herzog liderliğindeki merkez-sol eğilimli hareketin seçimlerde başarılı olması halinde daha anlamlı hale geleceğini ancak bunun gerçekleşmediğini belirten Tibi, mecliste etkili bir muhalefet sürdürebilmek için sağcı hükümete karşı sol blokla işbirliği içerisinde hareket edeceklerini söyledi.
Tibi, Biz siyaset üzerindeki nüfuzumuzu arttırmak ve değişim sağlamak için buradayız. Bunu başarmak için var gücümüzle çalışacağız diyerek, toplam 4 farklı partiden oluşan Birleşik Arap Listesini bir arada tutmak için çaba göstereceklerini vurguladı.
Arap vekillerin Knessette temsilinin İsrailin demokratik ülke olduğu propagandası yönündeki iddialara da cevap veren Tibi, şöyle konuştu:
Bence bizim mecliste temsilimizin sözüm ona İsrail demokrasisinin imajını daha olumlu hale getirmeye bir katkı sunmuyor. Başta Dışişleri Bakanı Liberman olmak üzere bazı vekiller seçim barajını yükselterek, bizi meclisin dışına itmeye çalıştılar. Dışişleri Bakanlığı, bizim İsrailin dış politikasına zarar verdiğimizi söylüyor. Bizim varlığımız sözde İsrail demokrasisinin imajına olumlu bir katkı sunmuyor. Aksine, İsrailin her alanda uyguladığı ayrımcılığı ortaya koyuyor. Biz, Knessette, Birleşmiş Milletlerde, Avrupa Parlamentosunda, Türkiyede, Arap ülkelerinde ve her yerde uygulanan ayrımcılığı anlatıyoruz. Biz, işgale karşı Filistinlilerin sesiyiz.
'Netanyahu son derece ırkçı yorumlar yaptı'
Tibi, Netanyahunun seçim günü Araplar sandığa koşuyor yorumunun sonucu etkileyip etkilemediğine ilişkin soruya şöyle cevap verdi:
Netanyahu, Arapların sandığa aktığını söyleyerek son derece ırkçı yorumlarda bulundu. Böyle yaparak her vatandaşın oy verme hakkını gayrı meşru hale getirdi. Eğer demokrasi iddiasındaysanız her vatandaşın oy vermesine zaten müsaade etmelisiniz. Netanyahu, sandıkların kapanmasına saatler kala yaptığı bu yorumlarla, aşırı sağcı Yahudilerin, Arapların fazla sandalye kazanacakları korkusuyla sandığa akın etmesine neden oldu.
ABDnin İsrail politikası
Tibi, ABD-İsrail ilişkileriyle ilgili olarak, Netanyahunun ABD ve Beyaz Saray ile sorunları var. Bununla birlikte, Başkan Obamanın işgale karşı politikalarında bir değişiklik olacağından şüpheliyim ifadelerini kullandı.
Seçim öncesinde Hiçbir şekilde Filistin devletine müsaade etmeyeceğim diyen Netanyahunun, barış görüşmelerinin bir parçası olmadığını ortaya koyduğunu dile getiren Tibi, Uluslararası camia Netanyahu ile işbirliğine gitmemeli. İşgale karşı ekonomik yaptırımlar nerede? İşgalciler son derece rahatken, Filistinliler zorluk içinde diye konuştu.
Öte yandan, Tibi, Türkiyenin Filistin halkına olan sevgisini takdirle karşıladığını belirterek, Sizinle aynı değerleri taşıyoruz. Her zaman Türkiyede olmayı sevmişimdir. Filistinliler de aynı şekilde size sevgi besliyorlar dedi.
Seçimler "sağın zaferi" ile sonuçlandı
İsrail'de, 17 Mart'ta gerçekleştirilen erken genel seçimlerde Başbakan Netanyahu'nun liderliğini yürüttüğü Likud Partisi, en fazla oyu almıştı. Likud'un 30 koltuk kazandığı seçimde, İşçi Partisi lideri İzak Herzog ve Hatnuah partisi lideri Tzipi Livni'nin eş başkanlığındaki merkez solu oluşturan "Siyonist Birlik" 24, Birleşik Arap Listesi ise 14 koltuk elde etti.
İsrail'de hükümet kurmak için 120 sandalyeli İsrail meclisi Knesset'te 61 koltuğa sahip olmak gerekiyor. Sandıktan çıkan sonuçlara göre, hiçbir parti tek başına hükümeti kuracak çoğunluğu yakalayamadığı için yeni hükümetin de bir koalisyondan oluşması bekleniyor.
Likud'un seçimlerden birinci çıkması ve sağcı partilerin mecliste çoğunluğu elde etmesinin ardından, Netanyahu liderliğinde "Sağcı Siyonist" hükümetin kurulacağı öngörülüyor.
İsrail'in 8,5 milyonluk nüfusunun yaklaşık 2 milyonu, 1948 yılındaki savaş ve işgale rağmen yurtlarında kalarak İsrail vatandaşı olan Filistinlilerden oluşuyor.Tel Aviv yönetimi, İsrail vatandaşlığı alan söz konusu Filistinlileri İsrailli Arap diye tanımlıyor.
Filistinliler ise İsrail'i "işgalci" olarak gördükleri için bu bölgeyi "1948 toprakları" şeklinde tanımlıyor. İsrail'in 1967'de işgal ettiği Gazze ve Batı Şeria'da ise yaklaşık 4 milyon Filistinli yaşıyor.
aa
Bu haber 645 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle