En Sıcak Konular

DAEŞ'ten alınan bölgeler Şii milislerin kontrolünde

16 Mart 2015 13:35 tsi
Irak'ta, DAEŞ'ten kurtarılan Sünni halkın yaşadığı Tikrit'in birçok köy ve kasabası, Şii milislerin kontrolünde bulunuyor.

AA muhabirinin aldığı bilgilere göre, günler süren geniş çaplı operasyonlar sonucu DAEŞ'ten kurtarılan Tikrit'in Samarra, Alem, Dora, Abu Gısaybe, Albu Acil bölgelerinin tamamında Şii milis güçleri varlık gösteriyor. Başkent Bağdat'ın 130 kilometre kuzeyindeki Samarra'dan Tikrit'in doğusundaki Fethe bölgesine kadarki güzergahta bulunan kontrol noktalarını Şii din adamı Şeyh Kasım el-Hazeli'ye bağlı Asayip Ehlihak örgütü ile Ketaib-i Hizbullah (Hizbullah Tugayları) militanları denetliyor. Yaklaşık her 800 metrede bir kurulan kontrol noktalarından geçişler uzunca arama ve sorgulamadan sonra gerçekleşiyor. Bu noktalarda İran'ın dini lideri Ali Hamaney'in posterleri dikkati çekiyor.
 
Samarra'dan Fethe bölgesine giden yol şeridi üzerinde yer yer Arapça "Lebbeyke Ya Mehdi" yazılı tabelalar mevcut. DAEŞ bayraklarının silinip yerine Irak bayrağıyla Şii grupları simgeleyen yazılar yazılmış. Yol üzerindeki birçok binanın DAEŞ tarafından ateşe verildiği veya patlatıldığı görülüyor. DAEŞ'ten kurtarılan Alem nahiyesinin merkezi ve ona bağlı köyler ise Asayip Ehlihak milisleri ile onlara katılan Sünni Alemli gençler tarafından denetleniyor.
 
İran etkisi
 
DAEŞ'in kontrolünü kaybettiği Samarra şehir merkezinin güvenliğini Birleşik Polis teşkilatıyla Halk Toplulukları'na bağlı güçler sağlıyor. Kentteki bazı devlet daireleri, Halk Toplulukları üyeleri tarafından karargah olarak kullanılıyor. Söz konusu karargahlarda, İran Cumhuriyeti Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney, İran Devrim Lideri Ruhullah Musevi Humeyni ve Iraklı Şiilerin dini lideri Ayetullah Ali es-Sistani'nin posterleri, yine Halk Toplulukları'nı simgeleyen sarı ve kırmızı bayraklar asılı duruyor. Şii milisler, kontrol noktalarının duvarlarına asılan Şii din adamlarının posterlerinin çekilmesine izin vermiyor.
 
Alem nahiyesindeki durum
 

Alem nahiyesi milislerinden Diyar el-Sari, AA muhabirine yaptığı açıklamada, DAEŞ'in bölgelerine gelmeden önce gazetecilik yaptığı belirterek, "Örgüt, Alem'i ele geçirdikten sonra mahalle sakinlerinden biri, beni ihbar ederek, kara listeye alınmama neden oldu. Ben de arandığımı duyar duymaz sahte nüfus cüzdanı çıkararak kısa sürede Alem'den kaçtım. Daha sonra ailemi de nahiye dışına çıkardım. Ailece kaçtığımızı duyan DAEŞ militanları, evimizi havaya uçurdu. Militanlar, bununla da yetinmeyip akrabalarımdan iki kişiyi kaçırdı. Yaklaşık 7 aydır kendilerinden ölü ya da hayatta olduklarına dair hiçbir haber alamadık" dedi.
 
Şii milislerden oluşan Asayip Ehlihak örgütü saflarına katıldığını anlatan Sari, giydiği üniformanın üzerinde 'Asayip Ehlihak Tugayı' yazan armayı göstererek, "Bize aynı zamanda 'Heşdi Alem' deniyor. Benim gibi birçok genç arkadaşım bu üniformayı giyiyor" ifadesini kullandı.
 
Sari, El Alem ve diğer kurtarılan bölgelerde elektrik ve su sıkıntısının yaşandığını belirterek, şöyle konuştu:
 
"DAEŞ, El Alem nahiyesinden çekilirken elektrik, su ve diğer temel hizmetleri sunan devlet dairelerini yakarak işlevsiz hale getirdi. Hükümetten de bu konuda bir beklentimiz yok. Verdikleri hiçbir sözü tutmuyorlar. Yerel yetkililer, bu tür sıkıntıların giderilmesi için çalışmalara başladı. Alem nahiyesi, tekrar elektrik ve suya kavuşursa ailem de evine dönecek."
 
Alem nahiyesinden bir başka genç Muhammed Salah da Bedir Tugayları'na katıldığını dile getirerek, "DAEŞ, bölgemizden yaklaşık 200 kişiyi kaçırdı. Birçoğunu idam ederek, görüntüleri sosyal medya hesabından yayınladı. Travmanın etkisi hala devam ediyor" diye konuştu.
 
Nahiyeye bağlı Ramıl köyünden kızlarını alarak 3 ay önce kaçan Umeyye Ganım ise "DAEŞ bize çok sıkıntılar yaşattı. Kocamı ve eltimin de kocasını götürüp öldürdüler ve cesetlerini bile göstermediler. Kızlarımın başına bir şey gelmesin diye zorda olsa buralardan kaçmayı başardık. Bugün aslında yaşadığımız korkuların büyük bölümünü üzerimizden atamayarak dönüyoruz. DAEŞ bizi darmadağın etti, hiçbir yararını görmedik. Günlerce hasat ettiğimiz buğdayları kaynatarak ya da mercimek çorbası yaparak karnımızı doyurmaya çalıştık" ifadelerini kullandı.

aa


Bu haber 653 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,385 µs