En Sıcak Konular

Güneydoğu stratejisi: Kim hangi rolü üstlendi?

17 Eylül 2007 15:46 tsi
Güneydoğu stratejisi: Kim hangi rolü üstlendi? Cumhurbaşkanı Gül'ün Güneydoğu gezisi önemli bir gerçeği gözler önüne serdi: Yeni stratejide roller dağıtıldı. Gül hangi rolü üstlendi? Gül'ün bundan sonra atacağı adımlar neler? İşte bu soruların yanıtları...

Fatih Çekirge/Hürriyet

Güneydoğu’nun partiler üstü politikacısı

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül’le Siirt caddelerini dolaşırken çok önemli bir detayı fark etmiştim...

O gün olayın sıcağı ve haberi hemen aktarma hızıyla bu detayı pazartesi yazısına bırakmıştım.

Şimdi bazı olayları, Gül’ün söylediklerini ve Siirt’teki o detayı birleştiriyorum.

Hemen söylemeliyim ki, Gül’ün izleyeceği Güneydoğu politikası, hükümetten ya da Başbakan Erdoğan’dan bağımsız bir politika olarak algılanmasın.

Yalnızca çok önemli bir rol dağılımı var.

Sezer’in cumhurbaşkanlığında bu rol dağılımı yapılamıyordu.

Bu rol dağılımını açıklamak için siyasetçi olarak söylenen "Kürt meselesini tanıyorum" sözünün ülkenin diğer taraflarında çok sert tepki yarattığını hatırlamak gerekiyor.

Yani Erdoğan ya da Gül, AKP olarak böyle bir açılıma gitseler, nabız yoklasalar, parti ciddi yara alıyordu. Nitekim dener gibi oldular ve durdular.

ROL DAĞILIMI

Bu açılımı partiler üstü bir zeminde yapmak gerekiyordu. Sezer de cumhurbaşkanı olarak buna yanaşmadığı gibi neredeyse "milliyetçi/karşı söylemleri" artıracak hareketler yapıyordu.

İşte şimdi Gül partiler üstü bir pozisyonda... O rol dağılımı da tam burada başlıyor.

Şimdi o detaya gelelim...

Abdullah Gül, bütün gezi boyunca Türk bayraklarıyla karşılandı. Ancak Türklüğü "ırkçı" bir zorlama olarak kimsenin gözüne sokmamaya özen gösterdi.

Nasıl mı?

Buradaki kilit rollerden birisi DTP’ydi.

Dikkat ettim Gül, her gittiği yerde protokol listesinde DTP milletvekillerinin de olmasına özen gösteriyordu.

ÖZÇELİK FARKI

Siirt’te DTP milletvekili Osman Özçelik havaalanındaki protokol salonunda yoktu.

"Neden" diye sordum...

"Yurtdışında" dediler.

Sonra bir espri geldi:

- Mutlaka bugünü planlayarak gitmiştir.

Osman Özçelik’in çok önemli bir özelliği daha var. DTP milletvekillerinin tümü TBMM’deki komisyonlarda görev aldılar. Bir kişi hariç; Osman Özçelik. Özçelik parti içinde sert bir anlayışı temsil ediyor.

Oysa dikkat ettim. Diyarbakır’da Osman Baydemir, Gül’ü cumhurbaşkanı olarak karşılıyor ve elini sıkıyor. Aynı gün terörist Abdullah Öcalan, Gül’ün Güneydoğu gezisi için şöyle diyor:

"Gül’ün bölgeye gidişi Kürtlerin tasfiyesinin başlangıcıdır. Öyle bizimle de görüşsün demekle olmaz."

Evet, İmralı, Gül’ün bölgeye gidip sıcak mesajlar vermesine müthiş şekilde tepki gösteriyor.

DTP BOCALIYOR

İşte sözünü ettiğim rol dağılımı da burada başlıyor. Gül Cumhurbaşkanı olarak partiler üstü bir kimlikle bölgeye sıcak mesajlar verebiliyor. Ve buna Türkiye’nin diğer taraflarından tepki gelmiyor. Muhalefet "PKK’yla pazarlık yapılıyor" diyemiyor.

İşte yeni dönem politikası bu çok önemli rol dağılımına dayanıyor. Ve DTP buna karşı nasıl bir politika geliştireceğini bilemiyor. İmralı "Gül’ü karşılamayın" diyor. Bir milletvekili yurtdışına gidiyor. Ama Diyarbakır’da belediye başkanı elini sıkıyor. Ahmet Türk "Cumhurbaşkanı’yla görüşeceğiz" diyor. İmralı "Görüşmeyin" diyor.

Böylece DTP’de bocalama başlıyor... Bu anlamda Cumhurbaşkanı Gül’ün "Devlet ve millet birdir" dedikten sonra Güneydoğu gezisiyle "açılım süreci"ni başlatması önemlidir. Dikkat ederseniz Gül, sınırımızın en ücra bölgesindeki karakola gidip, "Askerimizle gurur duydum" dedi, aynı zamanda şehre inip, "halkın arasına karıştı, kucaklaştı".

ONUNLA DA GÖRÜŞECEK

Rol dağılımındaki mesaj buydu işte. Böylece İmralı ve DTP ters düştü. Bir anlamda ezber bozulmaya başladı. Şimdi gerisi var.

Bunun ardından DTP’nin sıkça kullandığı, "Talabani Kürt diye görüşmüyorlar" kozu açığa çıkacak. Yani bir Talabani görüşmesi gelecek. Ardından Kuzey Irak açılımı var...

Bütün bunları Abdullah Gül’ün Kayseri’de bana söylediği şu sözle birleştirince manzara netleşiyor:

- Türkiye’nin bir numaralı meselesi Güneydoğu sorunudur. Terörün bitirilmesidir.

Bunun adı "Türk, Kürt demeden herkesi kucaklayan cumhuriyet fikridir".

Sözünü ettiğim yeni rol dağılımı ve politika işte bu.



Bu haber 422 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,312 µs