En Sıcak Konular

Arınç: Gençlerimize sahip çıkalım

23 Şubat 2015 09:39 tsi
Arınç: Gençlerimize sahip çıkalım Başbakan Yardımcısı Arınç, DAİŞ'e katılımların sadece Amerika ve Avrupa'dan değil çok yakınımızdan, Yalova'dan, bir başka yerden olduğunu söyledi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Zannetmeyin ki DAİŞ'e katılanlar sadece Amerika ve Avrupa'nın bazı ülkelerinden veya Çeçenistan, Kazakistan'dandır. Çok yakınımızdan, Yalova'dan, bir başka yerden... Sayılarının şu anda bin civarında olduğunu zannettiğimiz bu gençler de aldatılarak götürülüyor" dedi.
 
Arınç, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti İl Gençlik Kolları 4. Olağan Kongresi'nde, 2002'den beri AK Parti'nin kazandığı tüm başarılarının temelinde gençlerin gayretlerinin olduğunu söyledi.
 
AK Parti'nin yaklaşık 13 yılda bereketli işler yaptığını, herkesin sevgisini kazandığını belirten Arınç, bu başarıları kazanan başka bir parti olmadığını, milletin AK Parti'yi sevdiğini, onun arkasında durduğunu ve partinin büyük bir destekle ayakta durduğunu ifade etti.
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da gençlik kolları başkanlığı yaptığını anımsatan Arınç, "Bir insan gelecekte siyaseti iyi yapmayı arzu ediyorsa, bu işe çekirdekten başlamayı düşünüyorsa bence ilk atacağı adım, merdivenin ilk basamağı, gençlik kollarıdır. Gençlik kollarında çalışır, gayretli olur, tecrübe kazanırsa birikimiyle daha sonra ilçe, il başkanlığı, belediyeler, milletvekilliği elbette olabilir" diye konuştu.
 
Arınç, gençlerin siyasetle ilgilenmesini çok önemsediğini, gençlik kollarının heyecanı, dinamizmi ve idealist olmasıyla çok önemli bir yerde durduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:
 
"Biz gençlere önem veren bir partiyiz, gençleri kullanan bir parti değiliz. Gençlerle hayat buluyoruz. Gençlerimizin bu heyecanı ve idealizmi bizi hedefe götürüyor. O yüzden 12-13 yıl içinde gençlere yönelik çok hedeflerimiz oldu. Pek çok bakanlıkta, çıkardığımız kanunlarda gençlerin en iyi şekilde yetişmesi, meslek sahibi olması, Türkiye'nin kalkınmasına katkı sağlaması, en iyi okullarda, üniversitelerde eğitim alabilmesi, kaliteli öğretmenler yetiştirilebilmesi, üzerinden geçeceği yolar, sağlık, enerji, bütün sektörlerde genç nüfusa çok önem verdik."
 
Arınç, Türkiye'nin nüfusu genç bir ülke olduğunu ve bunu bir yük olarak değil, servet olarak gördüklerini vurguladı. Nüfus, 78 milyon olduğunu, bunun yarısının ise otuz yaşın altında bulunduğunu aktaran Arınç, şöyle devam etti:
 
"Otuz yaşın altında hemen hemen 40 milyon nüfusu olan bir ülkeyiz. Sadece anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lisede hemen hemen 17, üniversitelerde 5,5 milyon gencimiz var. Bu rakamlar, Avrupa'daki ülkelerin nüfusundan fazla. Bizim sadece anaokullarımızdaki çocuklarımızın sayısı, Litvanya'dan da Letonya'dan da Slovenya'dan da daha fazla."
 
 "Sol, gençlerden istifade eder, gençleri kullanır"

 
 Arınç, Türkiye'nin yaşlanmaması için nüfusun her yıl belirli sayıda artması gerektiğinin altını çizdi.
 
Bunun sadece, "Çok çocuk sahibi olalım arkadaşlar" diye tavsiye etmekten ibaret olmadığını, sosyal ve siyasi yönü de bulunduğunu vurgulayan Arınç, "Nüfusumuzun güçlü olması, Türkiye'ye düşmanlık besleyenler bakımından ne kadar korku ve dezavantajsa nüfusumuzun yüksek olması, bizim için her şekilde avantajdır" ifadelerini kullandı.
 
Arınç, gençleri en iyi şekilde yetiştirmek, insanlığın hizmetine en güzel donanımla sunabilmeyi hedeflediklerini belirtti. Bu hedef doğrultusunda pek çok adım attıklarını vurgulayan Arınç, şöyle konuştu:
 
"Biz gençlere önem veriyoruz. Oysa sol, gençlerden istifade eder, gençleri kullanır. Gençlerin de heyecanı ve yüreklerindeki duygular genelde istismar edilir. Sokaklara dolarlar, sol kollarını kaldırırlar, avazları çıktığı kadar bağırırlar. Sonra onları eyleme gönderirler, bazılarının ellerine taş, bazılarının ellerine silah verirler. Ortalığı yakıp yıkarlar. Batıl ideolojilerin esiri olmuş gençlerle siyasetçilerin kullandığı gençler, her ülke için zarardadır. Biz gençleri böyle görmek istemiyoruz. (Gençler) Okuyan, okuduğu kadar çalışan, ahlaklı, inançlı, iyi yetişmiş, büyüklerine saygılı, küçüklerine şefkatli, geleneklerine bağlı, örf ve adetlerini bilen ve hamdolsun sadece milletimizin değil, bütün Müslümanların ortak dert ve sıkıntılarına çare bulmaya aday örnek nesiller olarak yetişsin."
 
"Yaşlılar, CHP'nin nasibine düştü"
 
 Arınç, gençlerin siyasetle ilgilenebilmeleri için seçilme yaşını 25'e indirdiklerini, bunun için iki defa anayasa değişikliği yapıldığını hatırlatarak, 25-35 yaş arasında 19 milletvekilinin görev yaptığını söyledi.
 
"Yaşlılar, CHP'nin nasibine düştü, gençler AK Parti'ye düştü. Onlar gidecek, bizler geleceğiz, hem de gürül gürül geleceğiz" diyen Arınç, 7 Haziran'daki seçimlerde de gençlerin parlamentoya daha çok gireceğini belirtti.
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Seçilme yaşını 20'ye, 18'e indirebilmeliyiz" sözlerini anımsatan Arınç, "Bakarsın onu da yapar" dedi.
 
Gençlerle ilgili kötü örnekleri gördüğünde üzüldüğünü ifade eden Arınç, "Maalesef gençlerin üzerinde çok oyunlar oynanıyor. 'Maalesef' diyorum çünkü iç ve dışta bazı düşman mihraklar, gençleri elde etmek için onları sokağa dökmek, birbirine kırdırmak için hesaplar yapıyor" diye konuştu.
 
Herkesin Deniz Gezmiş'i az çok duyduğunu ancak Gezmiş'in yanındaki iki insanın kim olduğu, neden onunla idama gittiğini çoğu insanın bilmediğini ve bilemeyeceğini aktaran Arınç, şunları anlattı:
 
"Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan. Bunların içinde bir tanesi, yıllar sonra öğreniyorum ki Ankaralı Rıza Çöllüoğlu Hocaefendi vardır. Geçtiğimiz yıl rahmetli oldu. Muradiye Vakfı'nın kurucusudur. Vaizlik yapardı ama gençlerin üzerinde çok hizmet etmiş bir insandı. Benim dönemimde çok büyük hizmeti oldu. Rıza Çöllüoğlu hocanın vefatından sonra hatıratı yayınladı. Onların içinde Yusuf Aslan'ın ne kadar dindar bir genç olduğu, kendisinden zaman zaman ders aldığı, ailesiyle tarikat toplantılarına katıldığından bahsediyor. Böyle bir çocuğu üniversitedeyken elinden koparıp alan ve sonunda idam sehpasına götürecek süreci, hepimizin iyi bilmesi lazım. Bugün de var bunlar ama geçmişe göre daha etkisiz.
 
Pırıl pırıl insanlarımızın bir taraftan gönüllerine girerek, nefislerini okşayarak bir taraftan da kafalarına kötü ideolojiler aşılamak suretiyle ellerine demir bilyeli sapanlar verip yüzlerini kapatarak, molotoflar atıp araçların üzerindeki polisleri, genç kızları öldürmek suretiyle cinayet işleyen, özellikle DHKP-C gibi insan öldürmekten zevk alan, DAİŞ veya benzerleri gibi vahşi hayvanların yapamayacağı cinayetleri rahatlıkla işleyen bir nesle dönüştürebiliyorlar. Hayret ediyorsunuz ki bu cinayetleri işleyenler için Rusya'dan, İngiltere'den, Amerika'dan, Batı Avrupa'dan gençler, akın akın katılmak üzere geliyor. Bu nasıl bir batıl inançtır."
 
 "Gençlerimize sahip çıkalım"
 
 Arınç, insanın insanı sevmesi, yaratılmışların en şereflisi insanın ayağını bile incitmekten sakınması gerekirken, bazılarının her gün elinde bıçakla "insan boğazlayabildiği"ne dikkati çekti.
 
Bu kötü insanların, eğitimin, propagandanın, çalışmanın ürünü olduğunu vurgulayan Arınç, şunları kaydetti:
 
"Geçmişte de vardı, bugün de var, gelecekte de var olacak. Onun için gençleri bu tür zararlı cereyanlardan korumamız gerekiyor. Zannetmeyin ki DAİŞ'e katılanlar sadece Amerika ve Avrupa'nın bazı ülkelerinden veya Çeçenistan, Kazakistan'dandır. Çok yakınımızdan, Yalova'dan, bir başka yerden... Sayılarının şu anda bin civarında olduğunu zannettiğimiz bu gençler de aldatılarak götürülüyor. Sonra öldüklerini haber alıyoruz da 'Şu şehirden gitmiş, anası babası da filandı' diyorlar. Gençlerimize sahip çıkalım. Buradaki arkadaşlarımızın sadece kendilerini korumak ve kurtarmak değil, herkesin elinden tutmak gibi bir sorumlulukları var. Bu sorumluluğu yerine getireceğiz."
 
Hedef 7 Haziran
 

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Hedef 7 Haziran'dır. Başbakanıyla 12 sene geçiren bir parti, yeni başbakanıyla ilk defa bir seçimlere gidiyor. Davutoğlu Ahmet hocayı mahcup etmeyeceksiniz" dedi.
 
Arınç, Türkiye'nin tarihi, kültürü ve inancıyla çok büyük bir memleket olduğunu söyledi.
 
"Biz ne harabi ne harabatiyiz. Kökü mazide olan ati bir milletiz" diyen Arınç, sözlerini şöyle açıkladı:
 
"Kökü mazide olan ati demek şudur; biz geleceğiz. Sizler de geldiniz ve geleceksiniz ama biz dağ başlarında veya yol kenarlarındaki süs bitkileri gibi veya ot gibi yaşamıyoruz. Tarihin çok derinliklerinde çok köklü bir kültürün içerisinden geliyoruz. Unutmayın Osmanlı 620 yıldan daha fazla dünyaya hüküm sürmüş en güçlü devletti. 600 küsur sene. 20 milyon metrekare toprak üzerinde 100 milyon nüfusa adaletle, hükmediyordu. İnsan haklarına önem veriyordu. Bugün Afrika'nın neredeyse 3'te 2'sinde Ortadoğu'nun tamamında, Asya'nın yarısında Avrupa'nın ta Viyana'sına, Münih'ine kadar uzanmış."
 
 "Bakmayın şimdi mendil kadar Anadolu'nun içine hapsolduk"
 

 Arınç, Meclis Başkanı olduğu dönemde Letonya'ya yaptığı bir ziyarette kendisine, "Türk şehitliği var ziyaret etmek ister misiniz" denildiğini anımsattı.
 
Galiçya'yı, Ürdün'ü Yemen'i  bildiğini ancak Letonya'da Cesis denen bir kasabada Türk şehitliği olduğunu bilmediğini aktaran Arınç, şöyle konuştu:
 
"Nerden gelmiş bunlar, nasıl şehit oldular hangi tarihten beri buradalar. Osmanlı-Rus harbinden bu yana. Plevne'de esir düşmüş Osmanlı askerlerinin bir kısmını Letonya'nın Cesis kasabasına getirmişler, orada hayatlarını kaybetmişler. Bir kümbetin üzerinde 25 tane kabir. Başlarında da Osmanlı askeri diye yazıyor. Ta oralara kadar gidebilmişiz. Ne kadar büyük bir devlet, ne kadar büyük bir coğrafya. Bakmayın şimdi mendil kadar Anadolu'nun içine hapsolduk. Biz geçmişte 7 kıtada hüküm sürmüş bir büyük devletin mirasçıyız hamdolsun.
 
Selçuklular'a bakalım. Gazneliler'e bakalım. Sultan Alpaslan'ın Malazgir'te 1071'de Anadolu toprağının kilidini açtığı günden isterseniz başlayalım. Daha öncesinden de olabilir. İsterseniz Diyarbakır'a gidelim Diyarbakır'ın fethinin 639 yılında İslam askerleri tarafından gerçekleştirildiğini öğrenelim. Ne kadar büyük bir tarihimiz var bizim. Amerika'nın Cumhuriyet tarihini bugünkü sistemini bir araya getirseniz 1774'ten başlatırsınız veya biraz daha sonrasından. Avrupa Birliği 50-60 yıllıktır. Onun ötesinde hanedanlıklarla 100 yılı 150 yılı zor bulur."
 
Arınç, sadece Bursa'nın 6 padişah çıkardığını, tarihinin 1100'lı yıllara dayandığına dikkati çekti. Neredeyse bin yıldan beri Bursa'nın tarihinde en güzel izleri taşıdıklarını dile getiren Arınç, "Başkasına benzemeyiz biz. Onlar farklı şeyler düşünebilirler ama bizi kimse mazimizden çekip koparamaz. Yanlış işler yapılmış olabilir. Her devlet yönetiminde zaman zaman sıkıntılar doğmuş olabilir ama işte o Selçuklu, işte Osmanlı işte Cumhuriyet dönemi ki 90'ıncı yılını geçmek üzereyiz" diye konuştu.
 
Başbakan Yardımcısı Arınç, böyle bir tarihe sahip olan ülkenin gençlerinin önce şöyle bir geçmişine bakıp, iftihar etmesi, "Benim ne kadar güzel bir tarihim var, hiç başımız öne eğilmemiş" demesi gerektiğini vurguladı.
 
Gençlerin geçmişiyle, Osmangazi, Orhangazi ile iftihar etmesi gerektiğini anlatarak, cumhuriyet döneminde de çok önemli güzelliklerin yaşandığını ifade eden Arınç, "Evet büyük yanlışlıklar yapılmış olabilir. Büyük hatalar işlenmiş olabilir ama millet olarak biz kökümüzden kopmadan geldiğimiz için her zaman güçlüyüz. Bu ülkenin dostluğuyla herkesin sevinmesi lazım. Türkiye'nin düşmanlığından da kimseye fayda gelmez. Herkes ne kadar bizim güçlü olduğumuzu, millet olarak ne kadar inançlı olduğumuzu çok iyi bilir" değerlendirmesinde bulundu.
 
 Arınç, gençlere de çeşitli tavsiyelerde bulundu. Gençlerin, din, dil ve tarihi ihmal etmemesi gerektiğini belirten Arınç, şöyle devam etti:
 
"3 konuyu çok iyi bilmemiz lazım. Tarih okunursa çok merak duyacağınız bir bilim dalıdır. Özellikle yakın tarihimizden başlayarak geçmişe yönelik tarihi kıssa ve gerçekleri bazen mecmualardan, bazen dergilerden gazetelerden ama mutlaka kaynaklarından okumamız lazım. Biz neden güçlüyüz. Tarihimiz neden büyük. Bizi büyük yapan bu tarih nereden başladı, nasıl devam etti bunu bilmemiz lazım."
 
Arınç, şimdiki neslin 25-30 kelimeyle, SMS'lerle, mesaj atarak konuştuğunu, toplum önüne çıkıp 10 tane kelimeyi yan yana getiremediğini ifade ederek, "Türkçe, kuş öksürüğü gibi hoşa giden, su şırıltısı gibi temiz, kulağa hoş gelen bir dil. Gençler de bu dili tam anlamıyla öğrenmek zorunda" ifadelerini kullandı.
 
 "İslam, asıl kaynaklardan öğrenilmeli"
 

 Arınç, gençlere İslam dinini de asıl kaynaklarından öğrenmeleri tavsiyesinde bulundu.
 
Bugünkü kötü örneklere, DAİŞ'in yaptıklarına bakarak farklı dinden bir insanın Müslüman olmaktan korkacağını ifade eden Arınç, şunları anlattı:
 
"Belki bu örgütleri ortaya çıkaranlar. İslam'ı yok etmek için bunları yapmış olabilir. Bunların bu zulümlerine, cinayetlerine bakıp da Müslüman olmaya koşacak bir insan düşünemiyorum ama çok şükür dünya da biliyor ki gerçek Müslümanlık bu değil. Bu insanlarım Müslümanlıkla değil insanlıkla bile ilgisi yok ama biz de iş, öğrencilik, aile ve toplum hayatımızda inancımızın gereğini yapan, inancımızı en güzel şekilde temsil eden insanlar olmalıyız. Çok kitaplarımız var, okuyabiliriz. Çok güzel sohbetler var, dinleyebiliriz ama genç dini, dili ve tarihi çok iyi öğrenecek. Durduk yerde bu işler olmuyor. "
 
"Yeni Türkiye" lafının bir slogan olmadığını belirten Arınç, "Yeni Türkiye bir gerçektir. Yeni Türkiye AK Parti'yle vücut bulmuş kökü mazide olan ati demektir" dedi.
 
Arınç, yeni Türkiye'nin aslını inkar etmeden, aslından utanç ve hicap duymadan "Ben büyük bir milletin çocuğuyum, ben büyük bir devletin bakiyesiyim, tarihin yüz akı olmuş, şerefli bir neslin evladıyım" sözünü göğsünü gere gere bunu söyleyecek insanların Türkiyesi olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:
 
"Adımını kuvvetli atacak, çok büyük reformlar yapacak, kardeşliği sağlayacak, ekonomik kalkınmayı güçlendirecek, bütün kurumlarından vesayeti kaldıracak, millet iradesinin önündeki engelleri tek tek yok edecek ve milletin iradesinin hakimiyetini kuracak her alanda yeni bir Türkiye'ye ihtiyacımız var. Kendi tarihimizle de yüzleşeceğiz. Geçmişte yapılmış zulümlerin hesaplarını sorabiliyorsak soracağız, hesabını soramıyorsak da buna 'zulümdür' diyeceğiz. Tarihimizin, özellikle yakın tarihimizin bazı sayfaları zulüm örnekleriyle doludur. İstiklal Mahkemelerinin kurulduğu yerlerde çok ağır cezalar verilmiş hiç bir savunma hakkı yapılmasına da imkan tanınmamıştır. İskilipli Atıf hakkında verilen idam kararları bunlardan biridir. Başkaları da vardır biz bunları bileceğiz. Meclis Başkanlığı dönemimde İstiklal Mahkemesi zabıtlarının Türkçe'ye çevrilmesini ve Türkçe olarak yayınlanmasını talimat olarak vermiştim. İnşallah o zabıtlar açıklandığında 20'li yıllarda 25'lerde, 30'larda, 35'lerde belki daha sonrasında 'Bugün bunu asalım da şahitleri daha sonra asarız' diyenlerin nasıl bir zulüm işlediğini, 'Karara gerek yok, sehven idam edilsin, sonra kararı yazılır' diyenlerin bir ülkede nasıl büyük haksızlıkları irtikap ettiklerini hep beraber göreceğiz."
 
Arınç, İskilipli Mehmet Atıf Efendi'nin, çok büyük bir alim olduğunu, ayet ve hadislerle dolu bir kitap yazdığını, bu nedenle İstiklal Mahkemesi'nde yargılandığını, savcının dahi 3 yıl ceza istediği mahkemece idama çarptırıldığını söyledi.
 
 "Biz zulmetmedik, biz hakkı yerine getirdik"
 
 Arınç, AK Parti hükümetiyle birlikte zulümlerin son bulduğunu söyledi. AK Parti'nin sabırla hareket ettiği, yılmadığı, her adımın hesabını şerefle verdiği için büyük ve güçlü olduğunu belirten Arınç, şöyle devam etti:
 
"Bugün parlamentoda başörtülü hanım kardeşlerimiz var. Bugün üniversitelerin her birinde milyonlarca öğrencimiz var. Yetmedi, görevini başındaki örtüsüyle üniversitelerde, okullarda, hastanelerde, devlet dairelerinde yerine getiren binlerce hanım kardeşimiz var. Başını açık tutmak ne kadar bir haksa ve bu hakkı hepimiz savunmalıysak başını örtmek isteyene de aynı hakkı tanımak ona zulmetmemek gerekiyordu. Biz zulmetmedik, biz hakkı yerine getirdik. Biz adaletle davrandık. Türkiye'de toplumsal barışı kurduk. Onun için yüzde 50 oy alıyoruz. İnşallah önümüzdeki seçimlerde bunu da fazlasıyla aşacağız. Çünkü adaletle hükmediyoruz. Adaletle yolumuza devam ediyoruz."
 
Arınç, AK Parti'nin tüm seçimlerde oyunu arttırdığını vurguladı. Önümüzdeki seçimlerin de kendilerini aşmaları gereken bir seçim olduğunu dile getiren Arınç, şunları kaydetti:
 
"İki günü birbirine eşit olan ziyandadır. 3 seçim, üçünde de oyumuz yükseliyor. 35, 47, 50. Şimdi 50'de kalamayız arkadaşlar. 50'de kalırsak o zaman yanlış iş yaparız. Bizim yükselmemiz lazım. Daha çok oyumuzu arttırmamız lazım. Bu potansiyel var. Cumhurbaşkanımız 400 milletvekili dedi. Ağanın eli tutulmaz 400 olur mu. Ben 399'a da razıyım aslında. İnşallah çok fazla milletvekili çıkaralım ki şu kavgalar, gürültüler, fısıltılar bitiversin. Bunların bir seçimlik canı vardır. Bugün sesleri yüksek çıkar, tuzaklar yaparlar, kumpaslar kurarlar önümüze 17-25 Aralık, 14 bilmemnesi diye çıkarlar. Hepsini aşarız, engelli koşu gibi. Sonunda bayrak direğine Allah'ın izniyle bayrağımızı dikeriz. Hepsinden artık dersimizi almış olarak geliyoruz. Düzgün çalışacağız disiplinli çalışacağız. Hedef 7 Haziran'dır. Başbakanıyla 12 sene geçiren bir parti, yeni başbakanıyla ilk defa seçimlere gidiyor. Davutoğlu Ahmet hocayı mahcup etmeyeceksiniz. O güzel insanın barışında en yüksek pay Bursa'nın olacak inşallah. Biz hep ilk olmak zorundayız, birinci olmak zorundayız."

aa


Bu haber 596 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,776 µs