En Sıcak Konular

ABD, İran'ı; İsrail de Hizbullah'ı güçlendirdi

0 0 0000 00:00 tsi
ABD, İran'ı; İsrail de Hizbullah'ı güçlendirdi Ne yaptılarsa ellerine yüzlerine bulaştırdılar... Irak'ta ABD İran'ı güçlendirirken, İsrail'in kanlı Lübnan saldırıları, Tel Aviv ve Washington yönetimlerinin beklentisinin aksine Hizbullah'ın popülaritesinin artmasıyla sonuçlandı.

Böylece hem Hizbullah hem de Şiiler, Lübnan tarihinde ilk kez siyasî ve askerî olarak 'en büyük güç' olduklarını tescillemiş oldu. Bu 'zafer' her ne kadar rejimlerce fazla gündeme getirilmese de Fas'tan Irak'a tüm Arap halkları tarafından büyük coşkuyla desteklendi.

Desteğin temel sebebi ise şüphesiz yenilmez olarak görülen İsrail ordusunun 100'den fazla kayıp vererek geri çekilmek zorunda kalması. Kuwait Times'tan Badrya Darwish, bu zaferi şu cümlelerle dile getiriyor: "İsrail'in kurulmasından sonraki 60 yıl içinde İsrailliler ilk kez karşılarında uygun bir rakip buldu. Araplar ilk kez gerçekten iyi ve sert savaştı ve kazandı. İsrail'e büyük bir çöküntü yaşattılar. Hizbullah şimdi Arap dünyasının kahramanıdır."

Fakat Şiilerin Irak'tan sonra Lübnan'da bir mevzi daha kazanması, daha önce 'Şii Hilali' tehlikesine dikkat çeken bazı ülkeler tarafından yakından izleniyor. Bu ülkelerin başında azımsanmayacak ölçüde Şii nüfus barındıran Suudi Arabistan ile Mısır, Ürdün ve yine bazılarında Şii nüfusun Sünnilerden fazla olduğu küçük Körfez ülkeleri geliyor. Hindistan ve Pakistan'dan başlayan Şii Hilali, İran ve Irak'ta genişleyerek, güneyde Yemen'e kadar batıda da Suriye ve Lübnan'la Akdeniz'e kadar uzanıyor. Irak, İran ve Körfez ülkelerindeki Şiiler genellikle petrol bölgelerinde yaşarken, Lübnan'daki Şiiler de Ortadoğu'nun tüm renklerini bünyesinde barındıran bu küçük ülkenin en önemli oyuncuları konumunda.

Arap yönetimlerinin yanı sıra Filistinli grupların da pek sıcak bakmadığı Hizbullah örgütü özellikle Sünni Başbakan Refik Hariri'nin öldürülmesinden sonra oluşturulmaya çalışılan yeni siyasi düzene karşı çıkan en önemli güç durumunda. Bu çerçevede Hizbullah'ın itiraz ettiği iki ana nokta bulunuyor: Kendi silahlı militanlarının dağıtılarak bölgede 15 bin kişilik Lübnan ordusunun konuşlanması ve Meclis'in nüfus yoğunluğuna göre değil de din ve mezhepler arasında 'eşit' paylaşımı... 1932 yılındaki anayasaya göre 128 kişilik Lübnan Parlamentosu'ndaki sandalyeler önce eşit olarak Müslümanlar ve Hıristiyanlar arasında paylaştırılıyor. Daha sonra da Müslümanlara ait 64 sandalye 27'şer olarak Sünni ve Şiilere, 8 Dürzilere ve 2 sandalye de Alevilere tahsis edilmiş durumda. Bu dağılıma karşı çıkan Şiiler, şu anda Müslümanların oranının 'yüzde 70' olduğunu, ayrıca Şii nüfusunun da toplam nüfus içinde 'yüzde 40'a yükseldiğini vurguluyor. Bu durumda, yeni dönemde Hizbullah'ın nüfuzunun artmasıyla birlikte Lübnan'da ABD ve İsrail'in beklentisinin aksine Şiilerin daha etkili bir konuma yükseleceği yorumları yapılıyor. Amerikan yönetimi ve İsrail'e rağmen, saldırılar Lübnan ile diğer bazı ülkelerde İran ve Suriye'ye sempatiyi de artırmış durumda. Lübnan halkının çoğu, İsrail'e sessiz kalan Arap yönetimlerine ateş püskürürken İran ve Suriye'nin tavrına övgü yağdırıyor.

Arap yönetimlerinin en büyük korkusu da, bu savaştan güçlenerek çıkan Hizbullah'ın Lübnan'ı tıpkı Irak gibi ülkeyi Şii egemen bir ülke haline getirmesi. Arap basınında sık sık çıkan haber ve yorumlarda Irak'ın ABD'den çok İran işgali altında bulunduğu dile getiriliyor. Nüfusunun yaklaşık üçte ikisi Şii olan Irak'taki 'İran etkisinin büyüklüğü' şu tespitlerle özetlenebilir: "ABD güçlerine rağmen Irak'ta gerçek güç İran'dır; ülke giderek daha fazla İran etkisine giriyor. İran istihbaratıyla sıkı ilişkiler içinde olan Iraklı Şii partiler iktidarda. İranlı dinî liderler de Iraklı dinî liderlerle 1980'li yıllardan itibaren bağlantı içinde. İran, Kum kentindeki dinî otorite ile Irak'ın Necef kentindeki dinî otoritenin yakınlaştırılması için yoğun çaba sarf ediyor."

Birçok uzmana göre Hizbullah'ın son zaferiyle birlikte Lübnan'daki dengeler de tamamen değişebilir ve bu durum, bölgede farklı güç odakları ve ittifaklar oluşturabilir.

Zaman



Bu haber 233 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,910 µs