En Sıcak Konular

"Çok direnecekler ama boşuna..."

15 Eylül 2007 11:18 tsi
Yeni sivil Anayasa ile ilgili tartışmalar dizboyu... Anayasa çalışmlarına itirazlar yükselmiyor değil. Özellikle "kurucu meclis" vurgusu 367 tartışmalarını hatırlatıyor. Engin Ardıç'a göre daha çok "direnecekler" ama bunun sonu yok.

Engin Ardıç'ın Akşam'daki yazısı:

Çok direnecekler ama boşuna 

Beklediğim gibi oldu: 'Anayasa değişmesin' demeye dilleri varamayanlar, işi yokuşa sürmek için bin dereden bin su getirmeye koyuldular.

Kimisi, 'yeni anayasayı bilim adamları yapmalıdır' buyuruyor.

Taslağı yazan Profesör Doktor Ergun Özbudun aslında kasap çıraklığından gelme, boş zamanlarında da semt pazarında çakmaklara gaz dolduran bir adam olduğu için, haklılar!

Şaka bir yana, demek istedikleri şu : Sıddık Sami Onar ya da Hıfzı Veldet Velidedeoğlu gibi 'onların kafasında' bilim adamları yapsın da yeni anayasada da bürokrat sultası hiç dokunulmadan kalsın!

Kimisi kurucu meclis diye tutturdu.

Bir kurucu meclis toplamaya hiçkimsenin yetkisi yok, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin de yok! Taslağı kim yazarsa yazsın sonunda kabul ya da reddedecek tek merci olan TBMM Anayasa Komisyonu yetkilerini başka bir topluluğa devrederse gırtlağına kadar suça batmış olur! TBMM'nin dışında ve üstünde ayrı bir meclis toplamaya kalkışan, idamlık olur, idamlık!

Kimisi de uzlaşma istiyor. Osmanlıca deyimiyle, mutabakat...

Uzlaşma aramak, konuyu yokuşa sürmenin en kestirme yoludur. 'Encümene havale etmek' gibi bir şey...

Toplumun en geniş kesimlerinin katılımı, falan filan... Bunlar parlak ama içi boş laflardır. Dünyada olsun Türkiye'de olsun, tarih boyunca hiçbir anayasa, toplumun en geniş kesimlerinin katılımıyla falan hazırlanmamıştır. Halkoyuna sunulması ya da sunulmaması apayrı bir konudur.

CHP mi AKP ile uzlaşacaktır yeni bir anayasa için, yoksa MHP mi? Güldürmeyin beni...

Uzlaşma yaygarası, işi 'yatırmanın' en fiyakalı kılıfıdır.

Burada en hazin durum da, solcu geçinen birtakım zavallıların, sırf iktidara karşı çıkmak için, dikta anayasasını canla başla savunmaya başlamış olmalarıdır. 12 Eylül kazığını yiyenlerin Kenan Evrenci kesilmeleri, bir ibret vesikasıdır.

Gerçi 'eski sosyalistin faşist olması' geleneği, faşizmin babası Benito Mussolini tarafından temelleri işin en başında atılmış olan bir gelenektir ama, Mussolini'de bulunmayan 'utanma' duygusunun hiç olmazsa bizimkilerde olduğunu sanırdım...

Bana küfür etmeyi sürdüreceklerdir, ben de rezilliklerini her fırsatta yüzlerine çarpmayı sürdüreceğim.

Etkili olamayacaklar: Kendi gazetelerinin okur sayısı kadar yer yakıyorlar. Seçim öncesi çevirdikleri dolaplar ve yazdıkları yalanlarla ne sonuç alabildilerse, bu konuda da aynı sonucu alacaklardır. Yani, hüsran.

Zarar yok, para kazanıyorlar!

Bir de şunu çok iyi biliyorlar: Türkiye, günün birinde Avrupa Birliği'ne girebilir mi giremez mi belli olmaz ama, 1982 Anayasası'yla asla giremeyeceği kesindir!

Dolayısıyla kendilerinden ricam şudur: Baklayı ağızlarından çıkarsınlar, erkekçe 'anayasa değişmesin ve de Avrupa Birliği'nden vazgeçelim' desinler. Saygı duyarım. Ama hokkabazlık etmesinler.

Bu işin sonunda ne olacağını da size şimdiden söyleyeyim:

Her kafadan bir ses çıkacak, ortalığa kırk sekiz çeşit anayasa taslağı dökülecek, gazeteler bunları çarşaf çarşaf yayınlayıp ahkam kesecekler, hükümet bunlara aldırırmış görünerek ya da görünmek gereğini bile duymayarak kendi bildiğini okuyacak ve sonunda hükümetin dediği olacaktır.

Cumhurbaşkanı seçiminde başka türlü mü olmuştu?
 



Bu haber 335 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,413 µs