En Sıcak Konular

Serdar Turgut'un ilginç zam isteme yöntemi!

14 Eylül 2007 16:43 tsi
Serdar Turgut'un ilginç zam isteme yöntemi! Akşam Gazetesi'nin yayın yönetmeni Serdar Turgut, gençliğinde zam istemek için başvurduğu yöntemleri anlattı. Artık yaşlandığını aktaran Turgut, zam istemek için yeni bir yönteme başvurdu. İşte Turgut'un ilginç zam isteği...

Serdar Turgut/ Akşam

Bedava Ferrari isteyen bilge  
 
Ortada öldürebileceğim bir yayın yönetmeni artık maalesef yok. Kedimi öldüremeyeceğimi herkes biliyor. Blöf yapacak konum kalmadı maalesef. Yazı yazmama triplerine giriyorum, bundan da hoşlanıyorlar gibi bir izlenimim var, o da işe yaramıyor...

Yaşlanmak berbat bir şey. Önceden sahip olduğunuz birçok fonksiyonu yitirmeye başlıyorsunuz.

Detaya girmeyeyim ama ben protesto eylemi koyma yeteneğimi galiba tamamen yitirmiş durumdayım.

Her yazarın arada bir delirme ve bunalma hakkı olmalıdır. Eğer o yazar aynı zamanda yayın yönetmeniyse delirme hakkını sonuna kadar kullanılması ve o hakkın tımarhanede kullanılması daha uygun olur. Çünkü acil ve radikal müdahale gerekebilir, mesela beyin lobotomisi veya elektrik şoku gibi şeyler lazım olabilir,

Aslında aynı anda hem yazar hem yayın yönetmeni olmaya karar verebilen bir insanın, işe başlamadan önce beyninin bir bölümünü gönüllü bir şekilde aldırması yerinde olabilir.

Örneğin; beyninizin, canınızın sıkılmasını ve maddi sorunları problem eden bölümünü önceden aldırmak iyi bir yöntem olabilir. Ondan sonra yine de krizler yaşarsanız tabii ki... Bundan kaçılmaz. O zaman sadece elektrik şoku vermekle yetinecekler. Başka çare yok.

Sadece yazarlık yaptığım dönemlerde bunalıma girdiğimin işaretini yazılarımı aksatarak verirdim. O zaman da sorunlarımla kimse ilgilenmezdi ama en azından tatmin olurdum. ‘Yaşlı yazar nedir ki; o tek dişi kalmış canavardır’ diyerek olsa gerek benim bunalımlarımla pek ilgilenmiyorlar. Daha önce de böyle tepkisizlikler olmuştu. O zaman da ben sorunlarımla ilgilenilmesini sağlamak amacıyla radikal sayılabilecek yöntemlere başvurmuştum.

İlk önce o zamanki yayın yönetmenini beynini dağıtarak öldürmekle tehdit etmiştim. Patronlar bunu dikkate almadılar bile. Buna hayret etmiştim. Çünkü yayın yönetmenlerinin patronlar tarafından sevileceklerini düşünürdüm o zamanlar. Bu tabii ki benim masumiyet yıllarıma denk düşmüştü. Şimdi ise gerçeklerin farkındayım. Bir daha yayın yönetmenini öldürme tehdidini tövbeler olsun öne sürmem, intihar girişiminde de bulunmam.

Daha etkili olan ikinci yöntemim Silvester adlı kedimi öldüreceğimi açıkladığım gündü. O yazıda Silvester’in resminin yanına özel hazırladığım tabutu da koymuştum. Üzerinde Silvester’in doğum ve olası ölüm günü yazıyordu. Sonra tabutu gömeceğim yerin de resmini yayınladım.

Evet; üşenmedim, bütün bunların resmini çektim. İlkeli bir mücadele adamıyım ben. Anladığım kadarıyla o zamanki müdürlerim kedilere yönelik vahşet konusunda pek duyarlı değillerdi. ‘Dur yapma, yazık kediye. İstediğin parayı vereceğiz’ diye bir telefon bekledim onlardan. Taa Amerika’dan telefon geldi ‘Beni cani ruhlu olmakla suçlayan’, ama müdürlerden tık yok.

Ortada öldürebileceğim bir yayın yönetmeni artık maalesef yok. Kedimi öldüremeyeceğimi herkes biliyor. Blöf yapacak konum kalmadı maalesef. Yazı yazmama triplerine giriyorum, bundan da hoşlanıyorlar gibi bir izlenimim var, o da işe yaramıyor...

Baktım sonuç alamıyorum, bari acımı mizaha vurayım ve iş hayatımı iyi şekilde anlatacak bir fıkra düşüneyim dedim. Düşündüm ve sonunda buldum.

İşte buyrun benim iş hayatımın özeti sayılabilecek fıkra...

Bir adam dua okumuş ve sonunda Tanrı’ya başka konularda da yalvarmaya karar vermiş. ‘Tanrım. sen çok ulusun, senin için 10 milyon yılın anlamı nedir? diye sormuş. Tanrı da ona ‘Bu benim için sadece bir dakikadan ibarettir’ diye cevap vermiş.

Adam hemen ‘Peki Tanrım senin için 20 milyar liranın anlamı nedir’ sorusunu sormuş. Bu ikinci soruya da Tanrı ‘20 milyar lira benim için sadece bir kuruştur’ demiş.

Adam hemen ‘fırsatını buldum’ diye düşünüp, ‘Peki Tanrım bana kuruşlarından bir-iki tane verir misin’ diye sormuş.

Tanrı ise ona ‘Bir dakika düşüneyim’ cevabını vermiş.

İşte bu kadar. Bilmem anlatabiliyor muyum?..



Bu haber 5,777 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,161 µs