En Sıcak Konular

Düşük faiz politikasına geçmeliyiz

20 Ocak 2015 15:40 tsi
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, "Hem hükümetin uzun dönemli politikalarıyla uyumlu olmak hem Türkiye'nin orta gelir tuzağına düşmesini engellemek için Türkiye'de düşük faiz politikasına geçmek mecburiyetimiz var" dedi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Başbakanlık Merkez Bina'da, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenter Asamblesi'ni kabulünün ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Merkez Bankasının faiz kararı açıklanmadan önce, konuya ilişkin görüşleri sorulan Kurtulmuş, gerek faiz politikaları gerekse Merkez Bankasının, hükümetin 2023 hedefleriyle, ekonomi politiğiyle uyumlu davranması konusundaki görüşlerini daha önce de dile getirdiğini söyledi.

Yüksek faizin Türkiye'nin büyümesinin önündeki en büyük engel olduğuna işaret eden Kurtulmuş, "Dolayısıyla Türkiye, hem enflasyonu çok düşük tutmak hem büyümesini asgari yüzde 5'ler seviyesinde tutmak hem her yıl 700 bine yakın yeni istihdam oluşturmak, aynı zamanda kur politikalarını belli bir dengede tutmak durumundadır. Dolayısıyla Merkez Bankasının sadece fiyat istikrarından yani enflasyondan sorumlu olması ve sadece bu çerçevede meseleye bakıyor olması aslında bir eksikliktir" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'de istihdamın yüzde 80'ini, ekonomik büyüklüğün yüzde 65'ini KOBİ'lerin oluşturduğunu anlatan Kurtulmuş, "Yani Türkiye'nin ekonomik yükünü çeken KOBİ'ler maalesef bugün reel olarak yüzde 15'ler seviyesinde bir faiz yüküyle karşı karşıya. Bu faiz yükü çok yüksektir, bu faiz yükü yatırım düşmanı olan bir faiz yüküdür. Dolayısıyla bunun ortadan kaldırılması için faizlerin makul seviyelere indirilmesi, mümkün olduğu kadar düşürülmesi gerekir" diye konuştu.

Ayrıca Türkiye'nin içindeki bu ihtiyaca paralel olarak aynı şeklide uluslararası finans sektöründeki gelişmelerin de faizin düşürülmesini zorunlu kıldığını vurgulayan Kurtulmuş, artık bütün ülkelerin faizi düşürme eğiliminde olduğunu, hatta bazı ülkelerin sıcak para gelmemesi için negatif faiz uygulaması yaptığını bildirdi.

Kurtulmuş, "Bütün bunları göz önünde bulundurduğumuz zaman hem hükümetin uzun dönemli politikalarıyla uyumlu olmak hem Türkiye'nin orta gelir tuzağına düşmesini engellemek için Türkiye'de düşük faiz politikasına geçmek mecburiyetimiz var" dedi.

"Orta direk rahat nefes alacaktır"

Merkez Bankasının bugün alacağı faiz kararına ilişkin sadece temenni ve tavsiyelerini söyleme makamında bulunduğunu belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Siyasetçiler olarak temenni ve tavsiyemiz odur ki mümkün olan en yüksek oranda faiz indirimine gidilir, bu Türkiye'nin ekonomisinin devinim kazanması bakımından zorunludur, orta direğin güçlendirilmesi bakımından zorunludur. Bu anlamda özellikle altını çizerek bir kere daha ifade ediyorum ki Türkiye'nin, orta gelir tuzağına düşme riskinin ortadan kalkması için de tekrar düşük faiz politikasına dönmesi lazım. Hatırlayın, bir günde faizi yüzde 5,5 artırırken hangi gerekçelere dayanıyorlarsa şimdi de faizleri istedikleri şekilde düşürebilecek imkana, yetkiye sahiptirler, Merkez Bankası para politikası olarak. Biz bunu tavsiye ediyoruz. Siyaset olarak biz Merkez Bankasına sadece tavsiyelerimizi, tekliflerimizi söyleme makamındayız. Umarız böyle olur, politika faizinin düşmüş olması, piyasadaki reel faizi de düşürecek, özellikle Türkiye'nin yükünü çeken orta direk rahat nefes alacaktır diye ümit ve temenni ediyoruz."

"Başarılı bir Bakanlar Kurulu toplantısı icra edilmiştir"

Numan Kurtulmuş, "Bakanlar Kurulu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanmasına" ilişkin soru üzerine de Türkiye'nin dün fevkalade normal bir prosedürü gerçekleştirdiğini ifade etti.

Türkiye Cumhuriyeti'nin Anayasası'nın cumhurbaşkanlarına, Bakanlar Kurulu'na başkanlık etme hak ve yetkisini verdiğini vurgulayan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da Anayasa'nın kendisine verdiği yetkiyi kullandığını kaydetti.

Kurtulmuş, "Bakanlar Kurulu ile birlikte fevkalade güzel, uzun saatler süren ve Türkiye'nin önemli meselelerinin hemen hemen çoğunun konuşulduğu, ana hatlarıyla konuşulduğu başarılı bir Bakanlar Kurulu toplantısı icra edilmiştir" dedi.

Öncelikle Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı'nın Bakanlar Kurulu'na başkanlık etmesi meselesini normal bir süreç olarak kabul etmesi ve görmesi gerektiğini dile getiren Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Muhalefet partilerinin, bunun sanki anormal bir şeymiş, Türkiye'nin Anayasası'na uygun bir şey değilmiş ya da bunun üzerinden yeni bir sanki sistem uygulaması başlamış gibi algılamasını doğru karşılamıyoruz. Cumhurbaşkanı Beştepe'ye çağırabilir, Bakanlar Kurulu'nun toplandığı Başbakanlıktaki toplantılara katılabilir, yerini, zamanını, aralığını tamamıyla kendisinin belirleyeceği şekilde Cumhurbaşkanımızın Bakanlar Kurulu toplantılarına iştirak etmesi normaldir, Anayasa'nın verdiği bir hak ve ödevdir."

"Seçim kampanyasında verdiği taahhütlerden birisi"

Erdoğan'ın bütün cumhurbaşkanlığı kampanyası sırası ve sonrasında "Ben alışılmış bir cumhurbaşkanlığı yapmayacağım" diyerek Anayasa'nın kedisine tanıdığı bütün hakları bu çerçeve içinde kullanacağını ilan ettiğini anlatan Kurtulmuş, bunun karşılığında da milletten oy aldığını söyledi. Kurtulmuş, "Dolayısıyla seçim kampanyasında vermiş olduğu taahhütlerinin birisi olarak dünkü toplantının yapıldığını da görmek lazım" dedi.

Bunun normal bir süreç olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Ben açıkçası bu kadar çok bu konunun etrafında da polemik çıkarılmasını uygun ve doğru bulmuyorum. Buradan şöyle bir şey de çıkmaz, onun için de muhalefet partilerinin boşuna bir endişe içinde olmaması lazım. Burada Cumhurbaşkanlığı makamı ile Başbakanlık makamı arasında bir ayrışma ya da bu anlamda bir siyasi farklılaşmanın asla ortaya çıkmayacağını da herkesin bilmesi lazım. Cumhurbaşkanımız şu anda tarafsız bir kişiliktir ama unutulmaması gerekir ki AK Parti siyasi hareketinin de kurucu genel başkanıdır, kurucu lideridir. Bu çerçevede şu anda hükümet de AK Parti hükümeti olduğuna göre zaten bu hükümetin bütün üyeleriyle de Sayın Cumhurbaşkanımızın resmi ilişkisinin dışında bir gönül ilişkisi, gönül bağı vardır, bir dava arkadaşlığı vardır. Dolayısıyla meselenin bu çerçeveden görülmesi de işleri daha fazla kolaylaştırır diye düşünüyorum."

AA



Bu haber 831 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,650 µs