En Sıcak Konular

Eşine rastlanmayan ahlak dışı bir kavga

13 Eylül 2007 20:19 tsi
Eşine rastlanmayan ahlak dışı bir kavga Şahnaz Çakıralp ile yayıncısı Koray Korkmaz arasında oluşan ve yayınevinin “Bu kitap satmamıştır” ilanı ile tırmanan gerginliği eşine rastlanmayan ahlak dışı bir olay olarak nitelendiren yazar ajansları, “Yazar örgütlü olsaydı bunlar yaş

 “Çıplak Ayakla Yürümek” kitabının yazarı Şahnaz Çakıralp ile Akademi Yayınevi sahibi Şenol Koray Korkmaz arasında oluşan ve yayınevinin “Bu kitap satmamıştır” ilanı ile tırmanan gerginlik yazar- yayıncı ilişkilerini gündeme getirdi. Yazar ve yayıncı birlikleri basın önünde tartışmayı etik bulmazken, yazar ajansları ise yazarların yurtdışında olduğu gibi ajanslarla çalışmadıkça böyle kavgaların son bulmayacağı görüşünde birleşiyor.

Akademi Yayınevi’nin sahibi Şenol Koray Korkmaz, gazeteye verdiği ilanda yazarı Çakıralp’in kitap satışını kontrol için dağıtımcı ve kitapevlerini aramasından rahatsızlık duyduğunu belirtmişti. İlanın ardından her iki taraf da birbirini suçlamıştı. NTVMSNBC, yayınevleri ile yazarlar arasında bu tür tartışmaların neden yaşandığını ve bunun önlenmesi için neler yapılması gerektiğini yazar-yayıncı temsilcileri ve yazar ajanslarına sordu.

TARTIŞMA ETİK DEĞİL

Çetin Tüzüner (Yayıncılar Birliği Başkanı)

Bir yayınevinin kitabını basmak üzere anlaştığı yazarının kitabının satmadığını, gazete ilanı vererek kitapçı ve dağıtımcılardan özür dilemesi bugüne kadar karşılaştığımız bir durum değil. Sözleşmelerde kitabın kaç adet basılacağı, telif hakkının ne şekilde ödeneceği ve diğer hususlar açıkça belirtilir. Kitabın baskı adedini Telif Hakları Müdürlüğü’den alınan bandrol sayısı ile kontrol etmek mümkün. Anlaşmazlık halinde yazar kontrol hakkına sahiptir. Taraflar eğer aralarında bir anlaşmazlık varsa bunu hukuki yoldan çözmeleri gerekir. Konunun basın yoluyla tartışılmasını etik bulmuyorum.

HER ZAMAN BÖYLE GÜRÜLTÜLER ÇIKAR

Mustafa Köz (Yazarlar Sendikası Başkan Yardımcısı)

Yayınevleriyle yazar arasındaki, yazma- yayınlama ilişkisi çoktandır tartışılıyor. Son olaydaki gibi “3 basacaktın 5 bastın, parayı ödemedin” gibi tartışmalar yazılı metnin işlemez hale gelmesinden kaynaklanıyor. Yazılı metinler çok işlemediği için de her zaman böyle gürültüler çıkıyor. Metinlerin daha denetlenir hale getirilmesi, bunun için de yazar örgütlerinin işin içinde olması gerekiyor. Tartışma çıkmadan, kavga gürültü kopmadan bu tür anlaşmazlıklara müdahale etmek lazım. Bizde Batılı anlamdaki yazar- yayıncı ilişkisi hâlâ yok.

AJANSLA ÇALIŞAN YAZARIN HUZURU KAÇMAZ

Tarık Günersel ( PEN Türkiye Başkanı)

İnsanın olduğu her yerde bu tür trafik kazaları olur. Sanırım burada aksayan şey, çağımızda gerekli olan yazar ajansının bu ilişkide olmayışı. Yazar ajansı olsaydı böyle bir sorun yaşanmazdı. Yazar eserini vermeli ve ondan sonraki piyasa mekanizmasıyla ilgili olarak, hukuki ve ekonomik açıdan çok yorulmamalı, bunu güvendiği profesonellere bırakmalı. Eser veren kişinin eserinin yayınlanması ve pazarlanması için ayrıca çaba göstermesi gerekmez. Ajansı olan yazar, güvenilir yayınevleriyle çalışır. Yayınevleri yazar adına görüşme, sonra da tahsilat yapar ve yüzde 10’luk hakkını alır. Böylece pazarlama ve telif hakkı gibi konularda yazarın huzuru kaçmaz.

YAYINCILAR BİZİ DEVRE DIŞI BIRAKMAYA ÇALIŞIYOR

Osman Karaca (Onk Ajans)

Bizim ajansımızın 80 kişilik bir portföyü var. Yayınevi yazara kolayca rest çekebilir ama bize aynı rahatlıkla rest çekemez. Kendi çıkarını dayatmaya kalkışamaz. Çünkü bizim hana uğramaya mecburdur. Yazarlar ajansla çalışmamakla yanlış yapıyorlar. Ajansa verecekleri yüzde 10’luk komisyonun ceplerinden çıkması hoşlarına gitmiyor, “Alacağım zaten kaç para” diye düşündüklerinden bize başvurmuyorlar.

Amerika’da bir yazar istediği kadar iyi bir yazar olsun, eline kitabını alıp yayınevine gittiği zaman kolayca reddedilir. Çünkü ajansı olmayan yazarın iyi olmadığı düşünülür.

Ben 1959 yılından beri bu işte çalışıyorum, Türkiye’nin ilk ajansıyım. Bizde yazarların bir türlü ajansla çalışmanın rahatlığını kavradıklarını sanmıyorum. Yazar alışamadığı gibi yayınevleri de bizim ajanslara alışamadı. Mali açıdan, ajans bu konularda uzman olduğu ve yazarın çıkarlarını daha iyi koruduğu için ajansla karşı karşıya gelmek yerine daha tecrübesiz olan yazarı karşısına almak istiyor. Yazarı daha kolay ikna edeceğini düşünüyor ve bizi devreden çıkarmaya çalışıyorlar.

50’Yİ AŞKIN TÜRK YAZARINI TEMSİL EDİYORUZ

Nermin Mollaoğlu (Kalem Ajans)

Türkiye’de Telif Hakları Genel Müdürlüğü’nden yayın izni alan kurumların sayısı 10 bin ama dünya standartlarında çalışan yayınevlerinin sayısı maalesef 100’ü geçmez. Bu 100 yayınevinden sorun yaşayacak olanlar çok azdır. Yazarı ticari araç gibi gören yayınevlerinde sorun yaşanır.

Yaptığımız iş, edebiyat ajanslığı işi. İki yıl önce kurulduk. 50’nin üzerinde Türk yazarının haklarını temsil ediyoruz. Bazı yazarlarımızı Türkiye’de ve yurtdışında bazı yazarlarımıza da sadece yurtdışında çalışıyoruz. Örneğin İnci Aral’ın hem yurtdışında hem de yurtiçindeki haklarını koruyoruz. İpek Çalışlar’ın sadece yurtdışındaki haklarını temsil ediyoruz.

Yazarla bir sözleşme yaparak, yayıneviyle yaptığı sözleşmeyi yazarın çıkarlarını gözeterek kontrol ediyoruz. Daha uygun şartlarda sözleşme yapması için uğraşıyoruz. Daha sonra medyada yer almasını, korsanı varsa gerekli yerlere şikayetini, yurtdışında da eserlerinin çevrilmesi için uğraşıyoruz. Hukuksal olarak sözleşmeleri değerlendiriyoruz. Sorunlu bir yayınevi karşımıza çıkarsa çalışmıyoruz.

BEĞENDİĞİMİZ YAZARLARLA ÇALIŞIYORUZ

Barboros Altuğ (İstanbul Telif Ofisi)

Yazarla yayınevlerinin karşı karşıya gelmeleri çok normal, çünkü aynı pastadan pay almaya çalışıyorlar. Ajansların görevleri zaten burada başlıyor. Son olayda da bir yazar ajansıyla çalışılsaydı, ne yazar kontrol etmek zorunda kalırdı, ne de yayınevi yazarla karşı karşıya gelirdi. Yurtdışında ciddi yayınevleri ajansı olmayan yazarla çalışmaz. Türkiye’de de bunun yerleşmesi gerekir.

1999’dan beri edebiyat ajansı olarak çalışıyoruz. 21 yazarı temsil ediyoruz. Çok az sayıda yazar ajansı var ve bütün yazarlara hizmet verme olanağı yok. Bine yakın yazar var. Yazar ajanslarının sistemde yerini aldığını düşünüyorum. Yazarla konuşulamayacak olan, yazarın ilgilenmemesi gereken pek çok konuda ajanslar yazarı savunurlar ve yayınevlerine birikimlerini de aktarırlar.

Biz çalışmalarını beğendiğimiz yazarlarla çalışıyoruz. Aralarında Latife Tekin, Perihan Mağden, Ayşe Kulin, Buket Uzuner, Aslı Erdoğan, Hasan Ali Toptaş, Celil Oker gibi isimler var.

ntv
Bu haber 1204 defa okunmuştur.

 



Bu haber 1,366 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,727 µs