En Sıcak Konular

Merkez sağ öldü mü?

13 Eylül 2007 12:57 tsi
Merkez sağın dirilmesi neden çok zor? Merkez sağı bitiren asıl sebepler neler?

Mahmut Övür / Sabah


'Merkez sağ öldü mü?'


 

Bir süre önce kaleme aldığımız "Merkez sağ ayağa kalkabilir mi?" yazımıza DP ve Anavatan çevrelerinden çok ciddi tepki geldi ve geliyor.
Kimi öfkesini mevcut liderlere yöneltiyor, kimi yeni bir çıkış yolu öneriyor, kimi de eski liderlerin kurtarıcı olacağını ileri sürüyor.
Ama içlerinde biri var ki, birçok insanın aklından geçirdiği gerçekleri çok net biçimde "Kral Çıplak" diyerek anlatıyor.
Yani açıkça "Merkez sağ öldü" diyor.
Kim olduğuna gelince...
Kamuoyunun da yakından tanıdığı bu isim eski bakanlardan Bülent Akarcalı.
Gönderdiği yazıyı biraz kısaltarak yayınlıyorum:
"Pazar yazınızın başlığı zaten kendi başına bir makale gibi.
Süleyman Soylu Bey'in görüşlerine tamamen katılıyorum. Ancak, ben artık 'merkez sağ' diye bir şey kaldığını sanmıyorum.
ANAP ve DYP didişmesi, Yılmaz'ın Çiller fobisi ve bunun devamı olan hırçınlıklar 'merkez sağ'ı bitirdi.
Endülüs'ü İspanyollar yok etmedi. Tarihlerini okursanız, Emirlerin kendi aralarındaki ihtilaflara İspanyolları taraf etmeleriyle kendi sonlarını hazırladığı ve Endülüs şehirlerinin savaşmadan teslim olduğunu görürsünüz.
ANAP-DYP ihtilafı, DP denemesindeki samimiyetsizlikler Merkez Sağ'ın tepsi üzerinde AKP'ye teslim edilmesiyle sonuçlandı.
AKP iktidarı, 'merkez sağ'ın fikri ve zikri tüm felsefesini ve kalelerini tamamen ele geçirmiş durumdadır.
Meclis'teki yeni yapısı yanında, teşkilatı da gittikçe ANAP ve DYP'den siyasete devam etmek isteyen temiz isimleri alarak 'merkez'e yerleşmektedir.
Köksal Toptan'ın Meclis Başkanı olması, eski ANAP'lı Ağrı Milletvekili Sağlık Bakanı Yaşar Eryılmaz'ın, eski İçişleri Bakanı Ülkü Güney'in AKP'den milletvekili seçilmeleri ve daha birçok isim bunun kanıtıdır.
Soylu'nun tezi çok doğru... Bugünün fikri ancak on yıl sonra hayat bulur.
Ancak korkum odur ki, önümüzdeki on yılda Türkiye, en tehlikeli kutuplaşma olan 'laik-dindar' ikilemine sürüklenmesin.
Geçmişte ANAP da DYP de görünüşte laik, gizlilikte 'dindar'dı. Ya da dış görünümüyle 'laik', iç yapısıyla 'dindar'dı. AKP bu görünümü değiştirdiği için oy aldı.
Soylu'nun belirttiği 'yeni bir sağ kültür' için de uğraşacak fazla insan bulunacağına inanmıyorum.
Merkez sağ seçmeni heyecansız, hatta pasiftir.
Oysa Refah Partisi'nin bire bir, kapı kapı çalışma kültüründen gelen AKP seçmeninin dörtte biri, yazkış, gündüzgece, kadınerkek, yaşlıgenç demeden çalışır. En önemlisi yalnız partisine değil milletvekiline, bakanına, hükümetine sahip çıkar.
Merkez sağda, 20 yıl namusumla İstanbul milletvekilliği yaptım. Beş genel, dört yerel, çok sayıda ara seçim yönettim, emin olun yardım almak için bir avuç partili dışında kimseyi bulamadım.
Solda da durum farklı değildir.
Sonuçta merkez sağ ve sol tabirlerini kullanacak olursak her iki eğilimin seçmeni bir başkasının kendisi için çalışmasını ister. AKP seçmeni ise gider kendi çalışır ve çalıştığı için de kazanır.
Çevrenizde AKP'nin seçim kazanmasından memnun olmayanlara sorun;
- Eğer bir kişi çıkarsa ben bahsi kaybetmiş ve en pahalı lokantada size ve arkadaşlarınıza yemek ısmarlayan olayım. Kendiliğinden oy vermeyi düşündüğü partinin binasına gidip yaşadığı apartmanda dağıtmak için on tane broşür istemiş mi?
- Ya da 'Sandık başında müşahit olarak görev almaya hazırım' demiş mi?"
Akarcalı merkez sağın durumunu böyle değerlendiriyor.
Sizce de gerçek, Bülent Akarcalı'nın dediği gibi değil mi?
Bu gerçeğe rağmen hala o partileri ele geçirme kavgası sürüyorsa, bunda samimi olduklarına kim inanır?

Bu haber 375 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,403 µs