En Sıcak Konular

Kürt sorununda kim daha samimi

13 Eylül 2007 12:54 tsi
Cumhurbaşkanı Gül'ün Doğu ve Güneydoğu gezileri, PKK ve Kürt sorunlarını çözebilecekmi?Bölge problemlerini çözmede Özal mı? Demirel mi? Çiller mi? Gül mü? samimi.

Hasan Cemal/Milliyet

Gül'le kaçan fırsat!

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ilk yurtiçi gezisini Doğu ve Güneydoğu'ya yapıyor olması hiç kuşkusuz olumlu bir gelişme.
Gezi, PKK ve Kürt sorunu ile ilgili olarak iyimser beklentilere yol açtığı için öyle.
Ama devamı gelecek mi sorusu ister istemez akla takılıyor.
Çünkü, yakın siyasal geçmişimizde bu açıdan saman alevi gibi parlayıp sönen örnekler az değildir.
Başbakan Demirel'in 'Kürt realitesi'ni tanıması gibi...
Başbakan Çiller'in 'Bask modeli'ni örnek alması gibi...
Başbakan Yılmaz'ın "AB yolu Diyarbakır'dan geçer!" sözü gibi...
Başbakan Erdoğan'ın "Kürt sorunu bizim de sorunumuz" sözü gibi...
Bu mesajların tümü Doğu ve Güneydoğu yollarında verilmiş ama arkası gelmemişti. Zaman kazanmaya dönük gri yalanlar olarak algılanmıştı.
Bu kez de öyle olabilir mi?
1980'li yıllardı.
Önde gelen bir AB ülkesinin Ankara'daki büyükelçisi bana sormuştu:
"Kürt meselesini yüreğinde hisseden kim? Özal mı, Demirel mi?"
Bunu sorduktan sonra da yanıtın Demirel değil, Özal olduğunu belli etmişti.
Cumhurbaşkanı Gül acaba Kürt meselesini yüreğinde hissediyor mu?..
Gerek Cumhurbaşkanı olduktan sonraki teşekkür konuşmasında, gerekse önceki gün başlayan gezisinde verdiği mesajların bu açıdan olumlu çizgiler taşıdığı söylenebilir.
Sorunun takipçisi olacağını belirtmesi, kültürel farklılıkların zenginlik kaynağı olduğunu söylemesi, demokrasinin ancak bu farklılıklara saygıyla gerçekleşebileceğine değinmesi, bütün bunlar iyi işaretler.
Ama bir başlangıç olarak öyle.
Devamı gelecek mi?..
Bu soruyu sormak zorundayız.
Çünkü, bu ülkenin Kürt vatandaşları çatışma ortamından bıkmış durumdalar. Silahların bir an önce tümüyle susmasını istiyorlar. Aş ve iş sahibi olmayı, çocuklarının geleceğini güvence altına almayı arzu ediyorlar.
AKP'ye bu nedenlerle umut bağladılar. 2002 seçimlerinde AKP'ye verdikleri oylarını 22 Temmuz'da bu yüzden iki katına çıkardılar.
Cumhurbaşkanı Gül'ün iki gündür görmekte olduğu sıcak ilginin altında da, AKP iktidarına bağlanmış olan bu umutların yattığı söylenebilir.
Dileriz, umutlar boşa çıkmaz.
Bu satırları yazarken anımsadım.
2002 sonuyla 2003 başları.
AKP yeni iktidara gelmiş, Erdoğan yasaklı olduğu için Gül başbakanlık koltuğunda oturuyor.
PKK'yı dağdan indirmek için kapalı kapılar arkasında bir plan oluşturuluyor. Başlangıçta iyi giden çalışma, daha sonra sivil-asker bürokrasinin ağırlığını koymasıyla ölü doğuyor.
Bu konuyu aradan birkaç yıl geçtikten sonra o tarihte Dışişleri Bakanı olan Gül'le konuşmuştum. Gül o dönemde büyük bir fırsat kaçırdıklarını kabullenmiş, deneyimsizliğin de bundaki rolünü belirtirmişti.
Gül ayrıca böylesine netameli ve zor bir konuya daha işin başında, iktidara gelir gelmez el atılmasının önemine işaret etmişti.
Ama şimdi tüm koşullar uygun.
AKP yine işin başında.
Üstelik yüzde 47 oyla.
Artık Çankaya sorunu da yok!
Bir başka deyişle:
PKK ve Kürt sorunu konusunda mazeret kalmış değil. Siyasal kararlılık ve cesaret ile doğru yol açabilir.
Biliyorum, tek başına AKP iktidarının siyasal kararlılığı yetmez.
PKK'nın da öncelikle şiddet ve terörden vazgeçmesi, silah bırakması gerekiyor.
Bu arada DTP sözcülerinin ağızlarından çıkanı duymaları ve barış dili nedir sorusunun karşılığını ciddiye almaları şart.
Kısacası:
Sorumluluk tek taraflı değil.
Türkiye, barış ve istikrarını birinci derecede ilgilendiren en yakıcı sorununu çözüm yoluna oturtmak için büyük bir fırsat daha yakalamak üzere.
İnşallah bu da kaçmaz!




Bu haber 335 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,030 µs