İdris Bal: İç Güvenlik Yasası Tasarısı OHAL anlamına geliyor

9 Ocak 2015 15:32 tsi
Demokratik Gelişim Partisi (DGP) Genel Başkanı ve Kütahya Milletvekili İdris Bal, İç Güvenlik Yasası Tasarısı ile getirilmek istenen düzenlemelerin Türkiye genelinde Olağanüstü Hal (OHAL) anlamına geldiğini belirtti

Bal "İktidar böyle bir düzenlemeyi neden yapmaktadır? Neden korkmaktadır?" diye sordu.

İç güvenlik Yasası Tasarısı hakkındaki düşüncelerini yazılı açıklama ile değerlendiren İdris Bal, tasarı ile "OHAL ilanı Anayasa’nın 120. maddesinde Bakanlar Kurulu’nun kararına bağlı iken, OHAL ilanı vali ve içişleri bakanına bırakılacak. Vali ilin tek yetkilisi olacak. İstediği kişi ve gruplarla ilgili olarak anında gözaltı işlemi yapabilecek. Valilerin onayı ile gözaltı süresi 48 saatten 4 güne kadar çıkarılabilecek. Polis yargı kararı olmaksızın, istediği kişi ve aracı arayabilecek. Her türlü aramada gerekçe olarak makul şüphe yeterli olacak. İl İdaresi Kanununun 7. Maddesi yeniden düzenlenerek, valiler, savcılara bağlı kolluk güçlerine istedikleri gibi emir verebilecek. Valiler bu yolla yürümekte olan soruşturmalara müdahale edebilecek. Polis, şüphelilerin ifadesini istediği yerde alabilecek. Bu yolla polis izin almaksızın ev ve işyerlerine girebilecek. Telefon görüşmelerinin gerekçesiz dinlenebilmesi serbest hale gelecek." dedi.

'TOPLUM MÜHENDİSLİĞİNE SOYUNULDU, ALGI OPERASYONU YAPILDI'

Bal, "Bu düzenlemeler Türkiye genelinde olağanüstü hal anlamına gelir. İktidar böyle bir düzenlemeyi neden yapmaktadır? Neden korkmaktadır?" diyerek, düşüncesini şöyle aktardı:

"17-25 Aralık Türkiye ve Dünya tarihinin en önemli yolsuzluk soruşturmalarından bir tanesidir. Normalde, demokratik bir ülkede olması gereken; söz konusu insanların yargı önünde hesap vermesiydi. Ancak bunu yapmak yerine, iktidar, yandaşlarını yargı önüne çıkarmamak için algı operasyonu yapmayı tercih etti. Yargı sürecini tıkadı. Paralel adında günah keçisi oluşturularak, belli bir kesim işaret edildi. Bunların dış güçler ile bağlantılı olduğu ileri sürüldü. Toplum mühendisliğine soyunuldu, algı operasyonu yapıldı."

Bu sürecin devam edebilmesi için yeni operasyonlara ihtiyaç duyulduğuna işaret eden İdris Bal, "Paralel iddiasını desteklemek, farklı kesimler ile bağlantısını kurabilmek için yargıda bir hazırlık çalışması yapıldı. HSYK düzenlemesi yapıldı. Sulh Ceza Hakimlikleri ihdas edildi. Makul Şüphe Yasası çıkarıldı. Yargıtay’a sistemsel müdahaleler yapıldı. Ardından da HSYK seçimlerine müdahale edildi. Yargı yapısı, yönetimin istediği şekilde değiştirildi. Amaca ulaşmak için yargıdaki gerekeli bu düzenlemeler yapıldıktan sonra polisler gözaltına alındı, 'Poliste paralel var' iddiası güçlendirilmeye çalışıldı. Daha sonra oyuncular ve medya mensupları gözaltına alındı. Muhtemelen önümüzdeki dönemde de AKP Milletvekili Mehmet Metiner gibi kişilerin iddia ettiği şekilde, iş dünyasından isimler ve STK temsilcileri gözaltına alınabilir." diye devam etti.

'DAHA BÜYÜK DOSYALARIN ORTAYA ÇIKMASINDAN KORKULUYOR'

Bal, iddia edilen operasyonların yapılabilmesi için AK Parti'nin yeni enstrümanlara ihtiyaç duyduğunu belirterek, "AKP, yargıda yapılan değişiklikler ile elde ettiklerinin üstüne, İç Güvenlik Yasa Tasarısı ile yeni kazanımlar koymayı planlıyor. Bu tasarıyı, operasyonlarını kolaylaştıracak, elini ve paralel yalanını güçlendirecek bir enstrüman olarak kullanacak. Fiiliyatta Türkiye’de birkaç ilde olağanüstü hal varken, bu yasa ile tüm Türkiye’de fiili bir olağanüstü hal uygulanmaya başlanacaktır. Tüm Türkiye’de, dinlemelerden fişlemelere, gözaltılardan mala el koymalara kadar haksız, hukuksuz uygulamalar yaşanacaktır. Hükümet aleyhinde, daha büyük yolsuzluk iddiaları var. Daha büyük dosyaların ortaya çıkmasından korkuluyor. Bu uygulamalar ile ön alma operasyonları yapılmak isteniyor." görüşünü aktardı.

'DEMOKRATİK GELİŞİM PARTİSİ OLARAK UYARIYORUZ'

DGP Genel Başkanı İdris Bal, açıklamasını, parti olarak bir uyarıda bulunmak istediklerini kaydederek, açıklamasını şöyle tamamladı: "İç Güvenlik Yasa Tasarısı ile iktidar her türlü keyfi uygulamayı gerçekleştirebilecek fırsat yakalayacaktır. Bu, ülkemiz demokrasisi ve hukuk devleti açısından geriye gidiş olacaktır. Ülkedeki baskıcı rejimin tamamen diktatör olmasının önünde bir şey kalmayacaktır. Demokratik Gelişim Partisi olarak uyarıyoruz. Bu planlar ve uygulamalar, özgürlükler yolunda ilerleyen, Avrupa Birliği standartlarına yaklaşmayı hedefleyen Türkiye’yi, antidemokratik rejimler seviyesine çekecektir."

CİHAN

Bu haber 632 defa okundu.