En Sıcak Konular

"Belediye payı"ndan 6 ay kesinti yok

24 Aralık 2014 12:47 tsi
Başbakan Davutoğlu, "Büyükşehir belediyelerimize bağlı kuruluşlara, il ve ilçe belediyelerimize genel bütçeden gönderilen paydan 6 ay boyunca kesinti yapılmaması kararı alınmıştır" dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Edirne Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu'nda düzenlenen partisinin 100. Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'ndaki konuşmasında, Rumeli'nin ezeli ve ebedi başşehri Edirne'de olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

AK Parti'nin, güzel geleneklerin partisi olduğunu ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Bir güzel geleneği geçen ay başlatmıştık. İl başkanları toplantımızı Şanlıurfa'ya almıştık. Şanlıurfa'dan, kadim peygamberler şehrimizden bütün ülkemize ve Ortadoğu'ya, peygamberler diyarı bütün topraklara selam iletmiştik. Şimdi Edirne'deyiz. Edirne'den de bütün Balkanlar'a, Rumeli'ye, Avrupa'ya selam iletmek ve ülkemizin her bir köşesinden gelen il başkanları, belediye başkanlarımızla 'biz hep beraber Evlad-ı Fatihanız' demek için Edirne'deyiz."

Davutoğlu, siyasetlerinin nasıl kültürel coğrafyayı nakış nakış işlediğine örnek olması bakımından 24 saatlik mesailerini kısaca zikretmek istediğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Dün gece geç vakte kadar Üsküp'teydik. Yahya Kemal'in Üsküp'ünde, kültür merkezimizde, her bir sokağıyla, camisi, minaresi, külliyesiyle 'Ben o köklü medeniyetin hala Rumeli'de ayakta duran mücessem haliyim' diyen Üsküp'teydik. Gece İstanbul'a indik, sonra Edirne'ye geldik. İnşallah bugün Edirne'de bu güzel toplantımızı Edirne'nin bereketiyle yaptıktan sonra akşam İstanbul'da 'geleceğin şehirleri' konulu bir sempozyuma katılacağım. Gece de Ankara'ya intikal etmiş olacağım. Yani 24 saat içinde Üsküp, İstanbul, Edirne ve Ankara... İşte üç başkent Edirne, İstanbul, Ankara ve hala kültürümüzün ve güzel Türkçemizin başkenti Üsküp... İşte AK Parti zihniyeti, işte AK Parti'nin çalışma temposu, işte AK Parti'nin siyaset ve kültürel coğrafya anlayışı."

Başbakan Davutoğlu, 2 yıl önce büyükelçiler konferansını yaptıkları zamanki konuşmasında Edirne'den uzun uzun bahsettiğini anlatarak, "Her şehrimizin bize öğrettiği güzel hususlar var, her şehrimizin ilham ettiği derin bir irfan var. Edirne o zaman kapı şehir demiştim. Serhat şehir diye bilinir Edirne doğrudur. Ama bazen serhat şehir kenarda kalmış intibaı da verir, uçta olmak intibaı. Aslında bizim tarihimizde Rumeli'ye açılan ilk kapıydı. Sonra Rumeli'den ve Avrupa'dan gelenler için İstanbul'a gelmeden önceki son durak ve İstanbul'un kapısıydı. Başşehirdi ve hep başşehir olarak kaldı" diye konuştu.

Edirne'nin her haliyle o köklü medeniyet birikiminin derin irfanını yansıttığını belirten Davutoğlu, sözlerini şöyle devam ettirdi:

"1071 Malazgirt... 1400'lere kadar Bursa başşehir olana kadar, 300 yıllık Bursa'nın başkent oluşunu düşününüz, 300 yıllık Anadolu serüvenimiz Bursa'da bir başkent olarak kendini ortaya koydu ve cihan devletinin ilk nüvesini oluşturdu. Bütün o birikimi Rumeli'ye taşıdığında Edirne başkent olarak arkasında ta Horasanlara, Mezopotamya'ya giden o derin irfanı Avrupa topraklarına hiçbir zaman sönmeyecek bir meşale ve daima bir kubbe gibi bütün Avrupa'yı ışıldatacak, kucağına alacak bir köklü medeniyet merkezi olarak inşa edildi."

"Edirne tesadüflerin sonucu değildir"

Davutoğlu, Edirne'nin tesadüflerin sonucu olmadığını belirterek, "Edirne, çok stratejik bir tercihin kültürel olarak 'ben bu arada öyle bir şehir inşa edeceğim ki bu şehir İstanbul'a model olacak ve İstanbul'daki dönüşümü de hazırlayacak diye güçlü bir iradeyle kurulan bir şehirdir" dedi.

Edirne'nin bu anlamda Üsküp, Saraybosna, Filibe ve Selanik'in öncüsü, habercisi, müjdecisi olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, şunları kaydetti:

"İstanbul'un ise fetihten önceki bir ilk timsalidir. Külliyeleri, şifahaneleri ile öyle bir şehir inşa edilmiştir ki Edirne'de sanki bir temrin, bir alıştırma, bir uygulama merkezi gibi daha sonra fethedilecek olan büyük İstanbul'un ilk tarihi dönüşüm, şimdi kentsel dönüşüm diye bahsederiz, belki de en köklü kentsel dönüşüm ve Edirne'yi bizim şehir yapan, Adriyanapolis'ten Edirne çıkaran o kültürel dönüşüm daha sonra Konstantinapol'dan İstanbul çıkaracak olan büyük medeniyet dönüşümünün ilk işaretleri olmuştur. Fatih Sultan Mehmet Trabzon'u fethetmiştir ama onun öncesinde Edirne hem İstanbul'un hem de Trabzon'un fethine kadar uzanacak o çizginin yani bir taraftan Anadolu birliğinin bir taraftan da Rumeli'nin birliğinin sağlandığı merkez olmuştur ve İstanbul'un habercisidir."

Davutoğlu, Edirne'nin başşehirliği İstanbul'a büyük bir onurla teslim ettikten sonra, batıdan doğuya İstanbul'a gelen her kervanın, aydının, alimin oturup durduğu ve bir müddet İstanbul için kendini hazırladığı son durak halini aldığını dile getirdi.

Balkan şehirciliği anlamında Edirne'nin öncü bir şehir olduğunu ifade eden Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Başşehirdir İstanbul'a hazırlık anlamında. Sonra da Rumeli'ye İstanbul'a giden herkesin durduğu, Rumeli'ye hazırlandığı Rumeli'den gelenlerin de İstanbul'a hazırlandığı bir istasyon, bir büyük kapı şehirdir. Nihayet Edirne, milletimiz Balkan faciasını yaşarken, bir destansı direnişle 6 ayı aşkın bir süre düşmana değil sadece, açlığa, susuzluğa karşı da direnen ve 'ağaç köklerini gerekirse yerim ama baş eğmem' diyen bir başşehirdir. Onun için geçen geldiğimde söylemiştim başşehirler bir kez gerçek anlamda başşehir olmuşsa baş verirler ama başşehirlikten vazgeçmezler ve başşehri teslim etmezler. Baş verilmiştir, şehit verilmiştir 13 bin askerimiz..."

Davutoğlu, Şükrü Paşa'nın Edirne için "şehri mukaddes" dediğini belirterek, Edirne'nin hep şehri mukaddes olduğunu ve hep öyle kalacağını söyledi.

"Bizim mimarimizin zirvesi Selimiye" diyen Davutoğlu, Edirne'nin çok mühim olduğunu, Mimar Sinan'ın "Süleymaniye kalfalık eserim", Selimiye için "ustalık eserim" dediğini hatırlattı.

Mimar Sinan'ın, başşehir olmayan bir şehre ustalık eserini yaptığını, Sultan Selim'in de bu eseri Edirne'de yapma talimatı verdiğini anlatan Davutoğlu, şöyle konuştu:

"İşte Edirne'nin ayrıcalığı burada ve Selimiye, hiç şüpheniz olmasın, dışarıdan baktığınızda uyumuyla dengesiyle simetrisiyle içeriye girdiğinizde ruhani haliyle estetik ile fiziğin başka hiçbir yerde olmayacak güzel bir ahenkle bir araya gelmesidir. Ancak ve ancak sadece Tac Mahal ile karşılaştırılabilir, onun ötesinde İslam'ın doğu medeniyetinde Tac Mahal, batısında ise Selimiye, bütün o kadim mimari geleneğin ve ruhani estetiğin zirve eserleridir. Onun için Edirne'yi son anına kadar savunmuştur Edirneliler. Onun için İkbal binlerce kilometre öteden Edirne şehitleri için şiir yazmıştır. Demiştir ki 'Eğer Hazreti Peygamberin huzuruna varırsam ve 'dünyadan ne getirdin' diye sorarsa 'Edirne şehitlerinin kanını getirdim ya Resul Allah' derim diyen İkbal, bu mukaddes şehre veren ruhu görmüştür."

Davutoğlu, Müslüman-Hristiyan her kesimden o dönem Edirne müdafaasına gelindiğini belirterek, şunları kaydetti:

"Şekip Arslan dürziydi ve o zaman öncülerinin Lübnan'dan Edirne'ye, Lübnanlıların Edirne müdafaasına desteğini getirmiştir. Melik Canbolat'ın dayısı... Daha onlarca örnekle Edirne müdafaası aslında bir şehrin müdafaası değil, kadim bir medeniyetin müdafaasıydı, bizim davamızda işte o kadim medeniyetin sadece müdafaası değil, aynı zamanda yeniden ve güçlü şekilde ihyasıdır. Onun için biz Edirne'deyiz, Şanlıurfa'da tevhidimiz, imanımız inşa edilirken, Edirne'de medeniyetimizin mimarisi gücü, kudreti inşa edildi."

"Kim Şanlıurfa'yı Edirne'den ayırabilir?"

Başbakan Davutoğlu, "Kim peygamberler şehri mukaddes Şanlıurfa'yı, şehitler ve yiğitler şehri mukaddes Edirne'den ayırabilir?" diye sorarak, hareketlerinin bu anlamda da milli birlik hareketi olduğunu vurguladı.

Davutoğlu, "İnşa ettiğimiz, inşa etmeye devam ettiğimiz, ihya etmek için gece gündüz ter döktüğümüz bu büyük dava bu yolda ülkemizin her bir köşesine özel anlamlar yükler ve işte bugün Hakkari'den, Artvin'den, Muğla'dan Türkiye'nin her köşesinde il başkanlarımız ve belediye başkanlarımızla Edirne'den bir kez daha haykırıyoruz ve bu ülkenin doğusu ve batısı, kuzeyi ve güneyi bütün o coğrafyaların ötelerindeki ufuklarıyla tek bir medeniyetin, aynı kültürün, aynı irfanın eseridir ve bu ülke bütünlüğünü korumanın ötesinde, bu ülkenin ötesindeki o tarihi mirasa sahip çıkmaya kararlıyız" ifadelerini kullandı.

Üsküp'ten buraya gelirken hep bu konuları düşündüğünü belirten Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Üsküp ile Edirne'yi özellikle arka arkaya yaptık. Size de Üsküp'ten, Üsküp'te Türkçe bayramına katılan, Balkanlar'ın her köşesinden gelen evladı fatihandan selam getirdim. Evladı fatihandan bu davanın evlatlarına selam getirdim. Bakınız nasıl bir hasret ve ne güzel bir aşk ki evvelsi gece Üsküp'e vardığımızda sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya geldik. Orada çok anlamlı bir talepte bulundular, dediler ki 'Ne olur Sayın Başbakanım bayrağımız az burada, biraz bayrak gönderseniz.' Al bayrak... Dedim ki o zaman başka bir şey yapalım, ne kadar hane varsa bayrak isteyen, 5 bin, 10 bin bayrak değil, Makedonya'daki her evladı fatihanın evine bir bayrak, bir Kur'an-ı Kerim Türkçe mealiyle ve bir Türkçe sözlük gönderme kararı aldık."

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, bu müjdeyi Makedonya Cumhurbaşkanı İvanov ve Başbakan Gruevski'nin huzurunda, onlarla birlikteyken verdiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Dedim ki 30 bin civarında hane olduğu söylendi. Evet 30 bin haneye ama istenirse her bir haneye bayrak gidecek ve Makedonya Bayrağı ile birlikte dostça al bayrak dalgalanacak ve her bir eve Yahya Kemal'i hiçbir zaman Üsküplüler yabancı birisi gibi okumaması için her bir eve Türkçe sözlük, her bir eve o vahyin doğru anlaşılması için mealiyle birlikte Kuran'ı Kerim'i hediye edeceğiz. Biz Edirne'den, o bu mukaddes şehirden bütün Rumeli'ye, Saraybosna, Üsküp, Prizren, Priştine, Gostivar, Filibe, Şumnu'ya her bir köşeye Gümülcine'ye, İskeçe'ye her bir köşeye buradan diyoruz ki 'Elimiz dostluk elidir, kudretimiz ve gücümüz oradaki her bir evladı fatihana erişmeye, onların taleplerini karşılamaya, onları korumaya yeter.' Devlete ve millete zeval vermesin."

AA



Bu haber 605 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,869 µs