En Sıcak Konular

Kırık ok: ABD ayrılır, İran vurulur, PKK terk eder!

11 Eylül 2007 15:23 tsi
Kırık ok: ABD ayrılır, İran vurulur, PKK terk eder! ABD bölgeyi terk edecek! Edecek ama sorun bu değil. Geride ne bırakacak? Irak’ta geriye ne kalacağı az çok kestirilebiliyor. Kestirilemeyen İran’dan ve Kuzey Irak’tan geriye ne kalacağı? Zira iyibilgi’nin özel istihbaratlarına gör

ABD, Irak’dan eninde sonunda çıkacak. Bu beklenti Saddam’a yönelik ilk kurşunun mütteffikler tarafından sıkıldığı andan beri geçerli. ABD öyle veya böyle bölgeden çekilecek ama geriye ne kalacak?

Bu hiç basit bir soru değil. Çünkü yanıtın bir tarafı en basit anlamıyla Irak’ı ilgilendiriyor ama asıl önemlisi bölge ne olacak sorusunda. Şimdi göstergeler basit uluslararası ilişkiler analizlerinden fazlasını, daha doğrusu tehlikelisini gösteriyor.

Çünkü ABD çekildiğinde bölgede en kritik oyuncu olarak İran kalacak. Herkes biliyor ki, ABD’den doğan boşluğu doldurmaya gönüllü olan İran’ın hakimiyetini Batı asla kabul etmez.

Etmezse de işler çığırından çıkar!

ABD’nin Irak’tan çekilme kararı, şu sırayla ülkeleri etkileyecek. İran, Türkiye, İsrail, Suriye, Suudi Arabistan, Afganistan, Pakistan, Ürdün ve geri kalan arap dünyası.

Bu sıralama zaman sıralaması değil önem sıralaması. Bu sıralama aynı zamanda ABD’nin bölgeden çekilmeden önce yapacağı olası-ama şu sıralar konuşulunlara göre gittikçe yüksek ihtimal haline gelen-yeni savaşlar ile ilgili.

ABD, içinde bulunduğumuz 2007 yılı içinde sembolik birlikleri ülkeden çekecek. Muhtemelen 2008 yazından itibaren de hallice birliği eve gönderecek. Son tortular ise 2010 yılına kadar bölgeden tamamen alınmış olacak.

Geriye ise yine muhtemelen iç savaş adayı, iktidar savaşları, mezhep ve etnik çekişmelerle tedhiş eylemlerinin boy gösterdiği bir coğrafya kalacak. ABD ayrılmadan önce bu riskleri sıfırlamak istiyor ama herkes biliyor ki bu artık çok mümkün değil.

Mesele bununla da sınırlı değil. İran ülkede ciddi güç sahibi olduğu gibi, Şii’ler üzerindeki hakimiyeti bir yana, Irak içinde “huzur bölgesi”(!) olarak anılan Kuzey Irak’la da ilgili!

Terörist PKK’nin kolu olan PJAK’a karşı kimsenin sözünü de fazla dinlemeden operasyonlar yapıyor. Belki konu hakkında Türkiye’nin tecrübesine sahip olmadığından fazla zaiyat veriyor ama duruşu tam olarak bu.

Yani İran, ABD’nin çekilmesinden sonra bölge üzerinde sözü dinlenme olasılığı olan en güçlü ülke. Bu tabloya nükleer çalışmaları da eklemlendiğinde işin rengi hayli değişiceği anlaşılıyor.

İsrail’in ısınma turları…

Yeryüzünde birbirinden en çok nefret eden ülkeler sıralaması yapılsa birinciliği kuşkusuz İran ve İsrail alır. Bu nefretin din ayrılığından gelen sebepleri olduğu muhakkak ama bunun ötesinde şöyle bir gerçek daha var...

Tel Aviv de Tahran da birbirini “ulusal güvenliğin” tehtidi olarak algılıyor. Bu “düşman” olarak da tarif edilebilir. Bu halde rahatlıkla söylenebilir ki, bu haliyle Irak’tan ABD’nin hiçbir şey yapmadan çekilmesi halinde İsrail’in yapacağı anlamına geliyor.

İsrail ne Kuzey Irak’taki ne de ülkenin bütünündeki stratejik menfaatlerini İran’a kaptırmayı kesinlikle kabul etmeyecek ve ABD olmasa bile İsrail’in İran’a yönelik bir hamle yapması anlamı doğacak.

Gerek yok, ABD yapacak!

Ancak aynı mantık kurgusu üzerinden beslenen bir başka ihtimal, ayrılmadan önce bu senaryonun bizzat Amerika tarafından uygulanması. Yani ABD’nin, İran’ın stratejik yapılarının tamamını bölgeden ayrılmadan önce yok etmesi.

Bu kara kuvvetlerine dayanmayan füze sistemleri ve hava kuvvetleri ile yapılacak bir operasyon olacak uluslararası gözlemcilere göre. Geride İran’ın Irak’a yönelik kalibreli eylem yapmasına yetecek güç bırakmayacak.

ABD’nin bölgeden ayrılma zamanı “aşağı yukarı” bilindiğinden bu ihtimalin gerçekleşmesi süreci belki şu zaman aralağına sıkıştırılacak. Bush görevden ayrılmadan (!) ve ABD bölgeden çekilmeden!

Bu çok ses getirecek girişimi yapması “mecbur” görülüyor bir çok diplomasi uzmanı tarafından. Çünkü mecbur bırakan-yukarıda kısmen saydığımız-gerekçeler makul.

Türkiye arada kalacak

Böylesi durumda Ankara’nın hayli ter dökeceğini şimdiden söylemek kehanet sayılmaz. ABD’nin Irak işgaline onay vermeyen, kamuoyunun baskın çoğunluğunun ABD karşıtı olduğu, İran ile ilişkilerinin gittikçe iyileştiği ve şimdi de PKK-PJAK bağlamında ortak bir güvenlik kaygısını paylaşan, ama hepsinden önemlisi Dış politika prensibi olarak İran’ın vurulmasına karşı olan Türkiye ne yapacak?

Balgat’daki Dışışleri koridorları, “bundan önce yapılacak çok işin” olduğunu söylüyorlar. İlki kısa bir süre önce çiçeği burnunda Dışışleri Bakanı Babacan tarafından deklare edildi.

Fark edilmemiş olabilir ama Ankara, İsrail’in Suriye üzerinde yaptığı tehlikeli hava oyunlarını bu minvalde yorumladı ve bunun için İsrail’le ilişkilerde pek alışıldık olmayan bir üslup kullanarak sert çıktı.

Bu aslında bir “ön alma” manevrası olarak da değerlendirilebilir. Olaydan sonra Suriye’nin koşarak Türkiye’ye gelmesi ve aradığı desteği bulması bunun açık bir örneği.

Türkiye, “Suriye’de gerçekte ne yaptığınızı biliyoruz. Bu operasyonların neyin antremanı olduğunun farkındayız. Sakın ha!” demiş oldu.

Yine de iş bu kadarla kalacak gibiye benzemiyor. Çünkü ABD gerçekten İran’ı vurmak isterse Türkiye’nin kapısını bir kez daha çalabilir. Bu durum karşısında Ankara ne yanıt vereceğini-şimdiden-kara kara düşünüyor.

Düşünüyor ama bu durumda talep edebilecekleri de “tatlı” geliyor. Çünkü böyle bir durumda Ankara’nın ağzından çıkacak ilk kelime “PKK” olacak. Sonra da Kuzey Irak, Barzani, Talabani, enerji hatları dosyaları açılacak.

ABD’nin İran’ı vurup vurmayacağı ihtimali konusunda emin olabilmek için biraz empati yapmak yeterli. Kendini ABD’nin yerine koyan ve zihin sistematiğinin nasıl çalıştığını bilen herkes, “ABD Irak’ı Tahran’a terk etmez” tezini rahatlıkla savunabilir.

Bu, İran’a yönelik bir hamle gerçekleşecek demek. Yine bağlı olarak bu halde ABD’nin Türkiye’nin isteklerine artık daha çok kulak asması bir başka mecburiyete dönüşecek.

PKK sana güle güle?

Yine günlük siyasi hengameler içinde az ilgi görse de, yaklaşık 10 gün önce Barzani ve Talabani’nin bir araya gelerek, PKK’nın bölgeden Irak’ın komşularını taciz etmelerine izin vermeyecekleri”ne yönelik açıklamaları bu oluşumun ilk sinyali olarak okunabilir mi?

Bu çıkış yeni bir söylem ve bugüne kadar ki duruşlarının tamamen dışında. ABD’nin, “bakın PKK’ya ilişkin sözlerimizi tuttuk” diyerek Türkiye’den öncelikle Tahran’a yönelik destek beklemesi Washington’un stiline uygun bir hamle sayılabilir.

Bu halde PKK’nın ne olacağı sorusu tartışılır ama uzun zaman önce ortaya atılan bazı spekülasyonlar da zaten terör örgütünün başka ülke veya ülkelere dağıtılarak transferini öngörüyordu. Arada örgüt liderlerinden bazılarının Ankara’ya teslim edilmesi de şaşırtıcı olmaz.

Sonuçta görünen o ki ABD’nin bölgeden ayrılma zamanı yaklaştıkça Ortadoğu’nun suları oldukça ısınacak. Hatta kaynayacak. Bakalım BOP kazanından hangi ülke yanmadan kurtulacak?

www.iyibilgi.com



Bu haber 2,294 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,933 µs