En Sıcak Konular

Kim bu Ankaralı 'Paşam'?

11 Eylül 2007 12:58 tsi
Define ararken yakalanan ve bir albay ile iki astsubayın da içinde bulunduğu çeteyi yönlendirenin Ankara’da oturan ve ‘Paşam’ denilen bir kişi olduğu belirtiliyor.

İzmir’de izinsiz define ararken yakalanan ve aralarında bir albay ile iki astsubayın da bulunduğu 22 kişilik çeteyi yönlendirenin Ankara’da ikamet eden ve ‘Paşam’ denilen bir kişi olduğu belirtiliyor

İstanbul Zeytinburnu’daki define kazısında emekli Korgeneral Hasan Kundakçı’nın adının geçmesinin ardından, İzmir’deki definecilerin arkasında da ‘Paşa’ çıktı.

Bir albay, iki astsubay 22 kişinin tutuklandığı kazı çetesinin dinlenen telefon görüşmelerine Ankara’dan bir Paşa takıldı. Görüşmeden birinde Y.G isimli zanlı ‘Paşa müsaade etse kafasını kasnağa çevirteceğim.’ sözü yer alıyor.

KİMLİĞİ GİZLİ TUTULUYOR

Bergama'nın Zeytindağ Beldesi’nde tarihi eser kaçakçılarının peşine takılan jandarma, büyük bir suç çetesiyle karşılaştı. Bir albay, iki astsubay, bir ülkü ocakları başkanı olmak üzere toplam 22 kişinin tutuklandığı olayda soruşturma derinleştirildi. Dinlenen telefon görüşmelerinde ‘Paşam’ denilen kişinin adı ise gizli tutuluyor.

Bergama Cumhuriyet Savcılığı onlarca klasörü bulan telefon görüşmelerinde çete üyelerinin adından saygı ve korkuyla söz ettikleri ‘Paşa’nın, tutuklanan Konak Ülkü Ocakları Başkanı O.Ö ve pilot albayla sık-sık farklı telefon numaralarından görüştüğü belirlendi.

TELEFONDAKİ PAŞA DİYALOGLARI

Çeteye yönelik telefon dinlemelerinde Paşa’dan şöyle bahsediliyor:

M.N. O iş çözüldü mü ?

Y.G. Paşa müsade etse kafasını kasnağa çevirteceğim.

M.N. Sözünde ne durmuyor p... herif.

Y.G. Çakal kiminle dans ettiğinin farkında değil.

M.N. ...S’ye söyledim. İşi hallet dedim. Biz oyun oynamıyoruz.

Paşanın adı bir diğer telefon görüşmesinde ise şöyle geçiyor.

O.Ö. Ağabey şeyi getirdiler.Saydım.

D.Ö. Tamam. Paşam hiç aramadı.Orada (Ankara’yı kast ediyor)bir şey mi var. Yine numarası değilmiş. Diğer tarafı aramıyorum.

HESAPLARA İNCELEME

Operasyondan kısa bir süre önce yapılan dinlemede de Paşa’nın, Ankara’da görevli Pilot Albay D.Ö’yü bir köylüye ait telefondan arayarak, ‘O sözler (tarihi eserler) yalan (sahte) olabilir. Kadını aldatmışlarsa ayıp etmişler. Bence bu iş boşanmaya (öldürmeye) kadar gidebilir’ dediği tespit edildi. Zanlılardan H.K.’nın üzerinde bulunan 6 bin doların havale edildiği banka hesabı incelemeye alındı. Y.G’nin aracında gizli bölümde bulunan 30 bin doların da kaynağı araştırılıyor.

TÜRKİYE’Yİ KAZIYORLAR

İstanbul Zeytinburnu sahilindeki TOKİ’ye ait inşaat sahasında 12 milyar dolarlık Alman altını yattığı iddiasıyla bir grup emekli askerin dozerle kazı çalışması yapması gözleri definecilik sektörüne çevirdi. İşsizlik ve ekonomik krizler nedeniyle kolay yoldan zengin olmak isteyen onbinlerce defineci Türkiye’yi köstebek yuvasına çevirirken, bu kazıların çok azının izinli olduğu belirtildi. İstatistikler de, ekonomiyi düzlüğe çıkaracak tonlarca altın ya da hazinenin toprak altında boş yere yattığı yolundaki yaygın inanışı doğrulamıyor. İzinli yapılan kazılarda bulunan değerli eşyalar devletle defineciler arasında yarı yarıya paylaşılıyor.

Eski ortak tüm kirli ilişkileri ortaya döktü

Uyuşturucu baronu Yılmaz’ın ortağı Çekerkıran, baron ile Tekin’in ortak olduğunu Tekin ile Danıştay saldırganı Arslan’ı da baronun yeğeninin tanıştırdığını öne sürdü


Sauna Operasyonu’nda adı geçen Danıştay Saldırısı’nın kilit ismi Ayhan Parlak’ın Almanya’da öldürülen kuzeni, uyuşturucu baronu Ertuğrul Yılmaz’ın ortağı Ahmet Çekerkıran ifadesinde kirli ilişkileri bir bir deşifre etti. Katil zanlısı aradan geçen dört yıla rağmen bulunamayan uyuşturucu baronu Ertuğrul Yılmaz’ın banker Yalçın olarak tanınan Yalçın Doğan’ın öldürülmesi olayında azmettirici olduğunu anlatan Çekerkıran, Ertuğrul Yılmaz ile Muzaffer Tekin’in çok yakın arkadaş olduklarını ve aynı şirketlere ortak olduklarını söyledi.

BANKERİ ÖLDÜRTTÜ

Ayhan Parlak’ın ‘Kuzenimin mallarını üzerine geçirdin, hepsini geri vereceksin’ tehditleri üzerine İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne müracaat ederek 7 sayfalık ifade veren Ahmet Çekerkıran, Ertuğrul Yılmaz ile 1997 yılında tanıştığını ortak iş yapmaya başladıklarını belirtti. O dönemde Ertuğrul Yılmaz’ın çek, senet tahsilatı ve uyuşturucu kaçakçılığı yaptığını itiraf eden Çekerkıran, 1998 yılında Ankara’da uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren banker Yalçın lakaplı Yalçın Doğan cinayetinde Ertuğrul Yılmaz’ın azmettirici olduğunu söyledi.

Ertuğrul Yılmaz ve Danıştay saldırısında adı geçen Ümraniye soruşturması kapsamında tutuklanan eski Yüzbaşı Muzaffer Tekin’in en az yirmi yıllık arkadaşlıkları olduğunu söyleyen Çekerkıran, Tekin ile Yılmaz’ın Doğuş Factoring Hizmetleri A.Ş, Doğuş Finansal Kiralama A.Ş., Doğuş Tüm Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd.Şti. ve Bilgidaş Bilişim Hizmetleri Ltd.Şti’ne de ortak olduklarını belirtti.

38 TRİLYON AKLADILAR

Ertuğrul Yılmaz ile birlikte ortaklık yaptıkları dönemde 38 trilyon tutarında uyuşturucu kaçakçılığından elde edilen kara paranın factoring şirketinde çek kırma yöntemiyle aklandığını itiraf eden Çekerkıran, bir CD içinde kırımı yapılan çeklerin dökümlerini polise teslim etti.

Çekerkıran, ‘Ertuğrul Yılmaz 1999 yılından 2003 yılına kadar illegal yollardan Türkiye’ye 38 trilyon para getirdi. Bu paralar tefecilik yöntemiyle çeklere dönüştürüldü. Çekleri Ayhan Parlak ve ağabeyi İlhan Parlak ile akrabaları takas sistemiyle bankalardan tahsil etti’ dedi.

Tetikçi ikisinin de avukatı

Ertuğrul Yılmaz ile Muzaffer Tekin’in ortak olduğu şirketler grubunun 2001 yılından itibaren alacak davalarına Danıştay saldırısını gerçekleştiren tetikçi Alparslan Arslan’ın avukat olarak baktığına ifadesinde yer veren Çekerkıran ‘Alparslan Arslan, Danıştay saldırısına kadar şirketin çek senet ve icra dosyalarına bakıyordu. Ayhan Parlak’la iyice samimi olmuşlardı. Arslan, Muzaffer Tekin ile bu dönemde tanıştılar. Ayhan Parlak çok eskiden tanır. Büyük hürmet gösterirdi. Ertuğrul Yılmaz da her zaman çok saygılı davranırdı’ dedi.

Uyuşturucu Baronu Ertuğrul Yılmaz’ın 23 Nisan 2003’te Almanya’nın Hannover kentindeki bir villada uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürülmesinden sonra kuzeni Ayhan Parlak’ın onun yerine geçtiğini ve tüm işlerin yönetimini eline aldığını söyleyen Çekerkıran, ‘ Ertuğrul’un ölümünden sonra Ayhan Parlak beni de sıkıştırdı. Ataköy’deki evimi ‘Bu ev bizim paralarımızla alındı’ diyerek zorla elimden aldı. Hatta satış işlemlerini gerçekleştirmesi için bizzat Alparslan Arslan adına vekaletname verdim’ diye aktardı.

Hayal ve Tuncel 3 saat ifade verdi

Dink cinayetinin azmettiricileri Yasin Hayal ve Erhan tuncel, dün adliyeye gelerek 3 saat ifade verdi

AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinin azmettiricisi olduğu iddiasıyla tutuklu bulunan Yasin Hayal ve Erhan Tuncel, Tekirdağ F Tipi Kapalı Cezaevi’nden Tekirdağ Adliyesi’ne getirilerek burada yaklaşık 3 saat süreyle ifade verdiler. Adliyede yaklaşık 3 saat kalan Tuncel ve Hayal’in, Trabzon Emniyet Müdürlüğündeki bazı polis memurları hakkında Trabzon Cumhuriyet Savcılığınca açılan soruşturma kapsamında talimatla ifadelerinin alındığı öğrenildi.Dün sabah saatlerinde yoğun güvenlik önlemleri altında Tekirdağ Adliyesi’ne getirilen Hayal ve Tuncel, elleri önden kelepçeli bir şekilde adliyesinin arka kapısından içeri alındı. Hayal ve Tuncel’in ifade vermesi sırasında, sevk araçlarının bulunduğu cadde araç trafiğine kapatıldı. Tutuklu bulunduğu Tekirdağ F Tipi Kapalı Cezaevi’nde sakal bıraktığı görülen Hayal’in sinirli olduğu gözlendi. Adliyenin arka kapısından jandarmalar eşliğinde yine elleri önden kelepçeli olarak çıkarılan Yasin Hayal, tutuklu sevk aracına bindirildi. Yasin Hayal, ifadesinin ardından tutuklu sevk aracıyla Tekirdağ F Tipi Kapalı Cezaevi’ne götürüldü.

Dink’in avukatından valilik kararına itiraz

AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesi soruşturması kapsamında Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin, Trabzon Valiliğinin bazı emniyet görevlileri hakkında soruşturma izni vermemesi kararına itiraz ettiklerini bildirdi. Cinayetin aydınlatılması için emniyet görevlilerinin soruşturmaya dahil edilmesi gerektiğini savunan Çetin, Trabzon Valiliğinin kararına itirazda bulunduklarını, ilgili dilekçeyi, Trabzon Bölge İdare Mahkemesine ulaştırılmak üzere İstanbul Bölge İdare Mahkemesine verdiklerini kaydetti.

Star

 



Bu haber 1,328 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,821 µs