En Sıcak Konular

Kırmızı çantanın iki sırrı!

11 Eylül 2007 12:25 tsi
Kırmızı çantanın iki sırrı! Cumhurbaşkanı ve Genelkurmay Başkanı arasındaki görüşmeye damgasını vuran 'kırmızımsı' çantada ne olduğu elbette merak konusu. Ama o çantanın içi kadar dışı da önemliydi! İşte çantanın hem içindekiler hem de dışındakiler.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın ziyareti, Köşk macerasının son ayağı aslında. Böylece devlet “teammülleri” tamamlanmış oluyor. Önemini ise şuradan anlıyoruz. Bu “tebrik ziyareti" emsallerinden en azından basın mensubu sayısı açısından farklıydı.

Denebilir ki rekor sayıda basın mensubu bu görüşmenin “protokoler” kısmını izledi ve meşhur “el sıkışma” karesini defalarca görüntüledi.

“Bu kadar merak izdihamı ne, Böylesi bir görüşmede ne olabilirdi ki zaten” dememek lazım.

Türkiye gibi yüksek siyasetin çoğu zaman “mimikler ve jestler”le yapıldığı bir ülkede, Genelkurmay Başkanı ve Cumhurbaşkanı’nın görüşmesi elbette önemliydi.

Askerlerin bir toplantıda Cumhurbaşkan’na selam vermemesi ve akabinde bizzat Büyükanıt’ın harp okulu törenlerinde sorunu asker selamı ile gidermesi anımsandığında önemi daha iyi anlaşılır.

Ancak bu sefer “manidar” mimik ve jestler olmadı görüşmede. Ama bu hiç birşey olmadı demek değil. Oldu. Olan şey Orgeneral Büyükanıt’ın Gül’e uzattığı elinden değil öbür elinden geldi.

Çünkü öbür eli bir çanta taşıyordu. Komutan bu çantayı hem basın mensuplarının önünde elinden bırakmadı hem de görüşme sırasında dizinin dibinden ayırmadı.

Çantanın sırrı

Doğal olarak ilk ve en çok merak edilen bu “kırmızımtırak” çantanın içinde ne olduğu oldu? Fakat buna gelmeden “çantanın neden görüşmede bulunduğu”na da bakmak gerekiyor.

O çanta önemli. Sadece içeriği açısından değil, “orada bulunma” nedeniyle de önemli. Her ne kadar Köşk ve askeri kaynaklar, “Genelkurmay Başkanı’nın her zaman Cumhurbaşkanı’na bazı konuları arz etme ve bilgi vermesinin doğallığından, yine normal olarak bu sunumlarla ilgili belgelerin de Köşk’e çantayla götürülmesinin rutin” olduğunu söyleseler de tam gerçek bu değil!

Genelkurmay Başkanları ve kuvvet komutanları elbette çanta taşırlar ve hem de ne çantalar taşırlar! Bunun en somut örnekleri Milli Güvenlik Kurulu toplantılarında kendini gösterir.

Komutanların hem önünde ve hem de koltuklarının yanında dizi dizi çantalar ve dosyalar bulunur. Yetmezmiş gibi bu toplantılarda komutanlara eşlik eden kurmayların eli kolu da çanta ve dosyalarla doludur.

Buna ilişkin belki binlerce fotoğraf karesi sadece arşivlerde değil hafızalardadır. Askerler, çoğu zaman “temiz masalarda” karşılarında oturan siyasilere nispeten “ödevlerini yapmış” olduklarını da böyle gösterirler.

Zaten MGK’lar bizatihi “güvenlikle” ilgili olduğundan, komutanların önünde bu kadar çok dosyanın bulunması da şaşırtıcı değildir.

Ancak… Köşk’teki ikili kabullerde-rutin, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı (Perşembe) ziyaretleri hariç-yani “nezaket, iade-i ziyaret, tebrik-kutlama” kabullerinde ziyaretçinin veya Cumhurbaşkanı’nın elinde dosyalarla veya çantayla geldiği pek görülmüş değildir. Zira bu tür görüşmeler protokolle ilgilidir, “iş”le ilgili değildir.

Varsa da istisna olacak kadardır ve kaideleri bozmaz. Bununla da ilgili sayısız fotoğraf karesi anımsanabilir. Peki ama o zaman “çanta” niye Köşk’e çıktı.

Asker bu işi iyi bilir!

Bu durumda çantanın Köşk’e çıkması ve “katılımcımlar” kadar göz önünde bulunmasının iki sebebi bulunabilir. Bir, Cumhurbaşkanı’na hemen arz edilmesi ve tartışılması gereken, belki onayının alınması gereken acil bir konu vardır.

İki, çanta semboldür. Bir mesaj taşır. Ama içinde değil. Dışında. Çantanın içinde ne olabileceğine ilişkin analizi yapacağız ama önce “dışında” ne olabileceğine bakalım.

Ziyaret işle ilgili değildir ama “çanta işle ilgilidir". Böylece Genelkurmay Başkanı o toplantıda iş konuşulduğunun işaretini verdi. En basit okuma budur. Peki nasıl?

Silahlı Kuvvetler, Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçilme süreci boyunca ve esasen seçildikten sonra da “konuya bakışlarını” herkesin anladığı biçimde yansıttılar. Ancak seçildikten sonra-çok doğru biçimde-“siyasetle makamı” ayırdılar.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’na her şartta saygı göstereceklerini gösterdiler. Ancak zımnen, bunun “iş”le sınırlı olacağını da deklare etmiş oldular. Basitçe, örneğin bir önceki Cumhurbaşkanı Sezer’le kurdukları ilişki yolunu izlemeyeceklerini anlattılar.

İşte Çanta da bu. Çanta, askerin, “bizim Köşk’le ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le ilişkimiz ‘iş’le ilgilidir. Burada bulunmamazın sebebi 'sohbet, ya da sadece tebrik ziyareti' değil mesajıdır.

Esasen Genelkurmay Başkanı’nın çantayı bizzat taşıması, gelenek olduğu üzere kurmayının taşımaması ve bulunmaması, tokalaşırken dahi elinden bırakmaması, basına bu şekilde poz vermesi bunun göstergelerinden.  

Yani görüntü “tebrik ziyareti” değil, “olağan çalışma görüşmesi” havasına sokulmuş oldu.

Peki içinde ne vardı?

Çantanın bu şekilde öne çıkması elbette “mazruf”u da önemli kılıyor. Komutanın çantaya bu denli sahip çıkması içindeki malzemenin kritikliğine de işaret ediyor.

Bu konuda olası ihtimaller ve spekülasyonlar ise şunlar; İlki Cumhurbaşkanı’nın ilk yurt içi ziyareti Güneydoğu’ya yapacak olmasından hareketle bölge ile ilgili son bilgilerin ve genel durum hakkında bilgi. Komutan’ın Cumhurbaşkanı’na verdiği bir dosyanın bununla ilgili olduğu dillendiriliyor.

Bölgede aynı zamanda bir askeri harekat da sürüyor. Bununla ilgili bilgiler de çanta da mevcut olabilir.

Bir başka olası konu, İsrail’in Suriye’ye düzenlediği hava operasyonu ve Türkiye’ye düşen yakıt tankları ile ilgili bilgi bulunması. Suriye Dışişleri Bakanı’nın da Ankara’da bulunması bu konuda Köşk’e bilgi sunulmasına neden olmuş olabilir.

Bir başka mesele Kuzey Irak. Barzani ve Talabani tarafından yapılan son açıklamaların analizi ile birlikte, ABD’nin bölgede PKK ile görüştüğü yolundaki iddialar da değerlendirilmiş olabilir.

Keza spesifik bir konu olarak, basında hak ettiği yeri bulmasa da, İran ve Türkiye arasındaki doğalgaz borusunun patlaması da gündeme taşınmış bulunabilir.

Ve tabii son olarak “ihtiyat belgeleri”de kırmızı çantanın bir köşesinde tutuluyor. Bunlar genellikle Genelkurmay Başkanı’nın görüşmede gündeme getirmediği ama Cumhurbaşkanı’nın olası soruları için hazırlanmış dökümanlar.

Sonuç olarak şu söylenebilir. Çanta, dünkü görüşmenin en azından “şekil şartları”nı değiştirmiş gibi görünüyor.

www.iyibilgi.com



Bu haber 14,053 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler

    3,090 µs