Gül'ün Yavuz Donat'ı kim olabilir?

11 Eylül 2007 09:22 tsi
Süleyman Demirel'in döneminde, o ne derse onu yazan, Demirel ne düşünürse onu düşünen bir yazar vardı: Yavuz Donat... Peki Abdullah Gül için durum nedir dersiniz? Oray Eğin Gül'ün Donat adaylarını yazdı...

Oray Eğin/Akşam

Köşk'ün yeni Yavuz Donat'ı kim olacak?

Çankaya Köşkü’ne çıkanların yanlarında ‘entourage’larıyla bu makama geldikleri Türk siyasetinde bir gelenek. İsmet Paşa ve Metin Toker’den başlayabiliriz.

Yakın tarihin Cumhurbaşkanları arasında gazetecilerle çok içli dışlı olanların başında Süleyman Demirel geliyor. O, bir gazeteciye şapkasını taşıtacak kadar benimsemişti bu şureka meselesini... Köşk’te ikamet ettiği yıllarda da bol bol gazeteci ziyaretleri oluyordu. Danışmanı Cüneyt Arcayürek, daha sonra anılarını kitaplaştırdı mesela. Ama Baba’ya hiç ihanet etmeyen, hatta onu hasta yatağında bile ziyaret edecek kadar yakın tek bir gazeteci vardı: Yavuz Donat.

Ne zaman ki Demirel evine çekildi, Yavuz Donat da belki bunalımdan kendini Anadolu yollarına vurdu, kahvelerde meydanlarda siyasetçi gibi konuşup yol aldı. Tüm işlevselliğini de kaybetti doğal olarak.

Keşke Ecevit Cumhurbaşkanı seçilebilseydi de Fikret Bila da Pembe Köşk’ün tadını çıkarabilseydi...

MEMECAN ARTIK GÜL’CÜ

Sezer döneminde Köşk’teki “Yavuz Donat” kontenjanı dolmadı. Eski Cumhurbaşkanı soğukluğuyla, konuşmamasıyla ün yaptı. Bir aralar kendini Başbakan olmaya hazırladığı düşünülen Tuncay Özkan’la teması oldu, Kanaltürk’ün gecesine katıldı. Zaman zaman Umur Talu’yla da yakın oldukları konuşuldu. Ama bu yakınlık hiçbir zaman bir Donat-Demirel ilişkisine dönüşmedi. Talu, geçtiğimiz günlerde Sezer’in ardından bir veda yazısı da yazdı.

Abdullah Gül pek çok bakımdan olduğu gibi Ahmet Necdet Sezer’den basınla ilişkiler bakımından da farklı bir Cumhurbaşkanı. Gül, aktif siyasette yer aldığı dönemde gazetecilerle iyi ilişkiler kurdu, pek çok dost edindi bu sayede.

Abdullah Gül’ün en yakınındaki isimlerden biri Salih Memecan. Dönemin büyük Özalcısı Memecan, dün Ahmet Hakan’ın da yazdığı gibi şimdi Gül’ü çok sevecen bir karikatür olarak çiziyor, ona “Sayın Cumhurbaşkanım” diye hitap ediyor, ailece görüşüyorlar. Zaten karısı da AKP’den milletvekili oldu.

Köşk’e Sabah gazetesinin bir numaralı adayı o. “Köşe yazarımız kalmadı, karikatürist versek mi” durumu.

AHMET HAKAN OLMAZ

Hürriyet, Abdullah Gül’e tavrını yayın yönetmeni bazında belli etti. Ertuğrul Özkök, Gül’ün aday olmaması için epey çaba harcadı. Hürriyet’te Köşk’ün Yavuz Donat’ı olmaya en uygun olduğu düşünülen Ahmet Hakan’ın ise asla böyle bir niyeti yok. Ahmet Hakan’ın Gül aleyhinde epey yazısı var. Kimileri art niyetle Kanal 24’ün başına getirilmediği için yazıldığını söylüyor ama Nişantaşı’nda rahat bir “urban çapkın” hayatı yaşayan devşirme Beyaz Türk’ün bundan sonra kanal yöneticiliği, habercilik gibi koşuşturma ve stres isteyen işlere talip olacağını mantık kabul etmiyor. Ahmet Hakan hiç rahatını bozmaz...

Hürriyet’ten Köşk’e en uygun isim Hadi Uluengin olabilir. Uluengin ancak Serdar Turgut onun libidosuyla dalga geçtiğinde anlam kazanan bir yazardı yıllardır, belki şahlanan İkinci (Beşinci) Cumhuriyetçiliği şimdi bir işe yarar. Ancak özel hayatı Yeni ve Muhafazakar Cumhuriyet’e uymayabilir.

Köşk’ün yeni Yavuz Donat’ı olmaya en talipli isim ise Can Dündar. Sedat Ergin Milliyet’in başına geldiğinde onu (ve Meral Tamer’i) AKP’nin peşine takmıştı. O dönemde çeşitli partililer hakkında romantik ve hayranlık uyandırıcı yazılar kaleme almış, Ali Babacan’a güzellemeler döşemişti. Hatta Yalçın Küçük, Dündar’a Özal döneminin Papatyaları’ndan yola çıkarak “Papatman” adını takmıştı.

Papatman şimdi gözünü Köşk’e dikmiş. Çünkü “kankası” Ahmet Sever Cumhurbaşkanı’nın danışmanı oldu. Sever’le Dündar’ın dostlukları çok eskiye dayanıyor. Bu yüzden bilgi akışında birbirlerine cömert davranacakları tahmin ediliyor. Nitekim, Dündar ilk bombayı patlattı ve Gül’le Fehmi Koru’nun İngiltere fotoğraflarını köşesinde bastı.

FAVORİ: FEHMİ KORU

O fotoğrafta yayılmış oturan ve Gül’ün İngiltere’den ev arkadaşı Fehmi Koru ise yeni dönemin en iktidar sahibi gazetecisi payesini hiç kimseye kaptırmaz herhalde. Zira Gül’le Koru’nun ilişkileri sadece arkadaşlıkla sınırlı değil, aynı ailedenler bir de. Fehmi Koru’nun şimdi Büyükelçi olan kardeşi Naci Koru’nun Cumhurbaşkanı Gül’le akrabalığı var. Naci Koru’nun eşiyle Hayrünnisa Gül kardeş çocukları olmalı. Ne Donat-Demirel ilişkisi, ne Özal-Barlas dostluğu bu kadar kuvvetli değildi.

Çankaya’nın yeni sahibiyle basına bir de bu açıdan bakmak faydalı.

Bu haber 759 defa okundu.