En Sıcak Konular

Uludağ: Kürt tarihi Halacoğlu'nu destekliyor!

9 Eylül 2007 12:02 tsi
Uludağ: Kürt tarihi Halacoğlu'nu destekliyor! Ünlü Kürt tarihçi Şeref Han’ın 1597 yılında yazmış olduğu ‘Şerefname’ isimli kitabı, tartışmaya yol açtı. Emekli Kurmay Albay Ahmet Uludağ, Şerefname’nin Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’nun tezlerini deste

Ahmet Uludağ, emekli bir kurmay albay. Bölücü terör örgütü PKK’ya karşı mücadelenin yoğun olarak yaşandığı ve başarı da sağlandığı 1994-1995 yılları arasında Güneydoğu’da Komando Alay komutanlığı yaptı. Zaman'ın haberine göre, Emekli Kurmay Albay Uludağ, terörle bir yandan silahı ile mücadele ederken bir yandan da bölge halkını tanıma fırsatı buldu. Bir psikolog, bir sosyolog gibi gözlemlerde bulundu. Bunu eserlerine de yansıttı.

Emekli Kurmay Albay Uludağ, geçen yıl kaleme aldığı “Çalınan 240 Komando Askeri” isimli eserinde Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu’nun son zamanlarda tartışmalara yol açan tezlerini destekler mahiyette bilgiler yer alıyor. Uludağ, çok geniş bir coğrafyada yaşayan ve tamamı Müslüman olan Kürtlerin de Türkler gibi Müslüman olduktan sonra Anadolu’ya gelmiş olabileceği üzerinde duruyor. Prof. Dr. Halaçoğlu, bazı Kürtlerin Türkmen kökenli olduğunu savunmuştu. Uludağ da kitabında bu tezin doğru olduğunu savunuyor ve buna delil olarak yine Kürt tarihi kaynaklarını örnek gösteriyor. Bir yıl görev yaptığı Bitlis’te Kürt tarihçi Şeref Han’ın 1597 yılında yazdığı Şerefname isimli eserini duyduğunu belirten Emekli Kurmay Albay, daha sonra Ant Yayınları tarafından 1971’de basılan söz konusu kitabı bulmuş. Türkçe çevirisi 1971’de yayınlanan “Şerefname”, Kürt tarihi ve sosyolojisi açısından önemli bir kaynak olarak görülüyor. Ant Yayınları tarafından yayınlanan baskısının 24. sayfasında Şeref Han şunları anlatıyor:

“Hazret-i Muhammed’in peygamberliğinin ünü ufuklara yayıldığı, İslamiyet’in çağrı sesinin yankısı dünyanın her tarafına yansıdığı, ülkelerin kralları ve memleketlerin iklimlerin sultanları bu yeni görünümle ilgilenip, bu yüce Efendi’nin önünde eğilmek ve O’na bütün içtenlik ve coşkuluklarıyla itaatlerini sunmak şerefini kazanmak istedikleri zaman; o sırada Türkistan’ın en büyük hükümdarlarından bir olan Oğuz Han, Medine-i Münevvere’de bulunan, peygamberlerin övüncü ve yaratılmışların Efendisi’ne bir heyet gönderdi. Bu heyetin başında da Kürt büyüklerinden ve ileri gelenlerinden Buğduz adlı bir kişi vardı...”

Bitlis’in Mutki ilçesinde halkla zaman zaman sohbet toplantıları yaparak Kürt-Türk ayrımını konuştuğunu anlatan Uludağ, “O sıralar Avrupalı bir kısım destekçileri vasıtasıyla Kürtlerin Med kavminin devamı olduğu propagandası yapılıyor. Yurtdışında kurulan televizyonlarının adı da Med TV.” diyor.

Med kavminin yaşadığı tarihlerde Ermeniler de aynı bölgede yaşıyor. Uludağ, milattan önce 590 yılında Medlerin Persler ile yani İranlılar ile birleşip Ermenilerin yaşadığı yerleri ele geçirdiğine ve Ermenileri egemenlikleri altına aldığına dikkat çekiyor. Milattan sonra 114 yılında da Ermenilerin yaşadığı bölgeleri Romalıların ele geçirdiğini kitabında anlatan emekli kurmay albay, şöyle devam ediyor:

“M.S. 287 tarihinde de Ermenilerin Hıristiyanlık dinini kabul ettikleri tarihî bir vakadır. Şimdi bu olaylar bin yıl içinde yaşanırken Kürtler Ermeniler ile aynı bölgelerde yaşarken, bu tarihî olaylardan Kürtlerin hiç etkilenmemesi mümkün mü? Yani Roma İmparatorluğu egemenliğine girecekler, Romalıların etkisi baskısı, zorlamasıyla Ermeniler Hıristiyan olacak; ama bölgede Ermenilerle iç içe yaşayan Kürtlerin ataları oldukları varsayılan Med kavminin devamı olan bu insanlardan en küçük kısmı bile Hıristiyanlığı kabul etmeyecek, mümkün mü?”

Azerbaycan, İran, Türkiye, Irak, Suriye’de yaşayan Kürtleri örnek gösteren Uludağ, “Oralardaki Kürtlerin hiçbiri Hıristiyan olmamış ki. Günümüzde hiçbir Kürt yerleşim merkezinde bir Hıristiyan Kürt kilisesi, Hıristiyan Kürt mezarı kalıntısı bulamazsınız. Bölgede beraber yaşadıkları Arapların bir kısmı bile Hıristiyan. Hiçbir Kürt’ün Hıristiyan olmamasının bir nedeni olmalı.” diyor.

Uludağ, Şerefname’deki hikâyenin 410 yıl önce yazılmış bir kitapta geçtiğini belirterek, “Bu da hikâyenin 200-300 yıllık evveliyatı da var demektir. Günümüzden 600-700 yıl önce Kürtler arasında anlatılan bu hikâyeye göre Kürtler ve Türkmenler, Türkistan denilen bir ülkede beraber bir arada yaşıyor. Hükümdarları da Oğuz Han. Onun peygamber gibi yüce makama gönderdiği heyetin başı ise Buğduz isimli bir Kürt ileri geleni. Bu da Türkmenler ve Kürtler arasında ayrılık gayrılık olmadığının göstergesidir. Aksi takdirde Kürtler günümüzden 1000 yıl kadar önce anlattıkları kendi hikâyelerine niye Türkleri de dahil etsin?” sözleriyle “Çalınan 240 Komando Askeri” adlı kitabında vurgulayarak bu konunun bilim adamlarınca araştırılmasını istemiş. 



Bu haber 993 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,415 µs