Durum raporu: Dikkatler ekonomi, Kıbrıs ve su üzerinde!

8 Eylül 2007 19:29 tsi
İyibilgi ‘Durum raporu’ gösteriyor ki bu hafta küresel konsantrasyon üç konuya dönüyor. Glabol ekonomi, Kıbrıs ve su! Bu meselelerdin ikisi direkt olarak Türkiye ile ilgili. Bir tanesi ise tali olarak Ankara’yı bağlıyor. Dünyadaki sabit

İngiltere: Londra’nın yeni hükümet ve Cumhurbaşkanı’nı ilk ziyaret eden ve kendi dışişleri bakanı açısından da ilk ziyaretin Ankara’ya yapılmış olması önemli. Kraliçe’nin Dışışleri Bakanı Türkiye’de-herkesin bildiği standart konular dışında-1.5 konuya odaklandı. Birincisi Kıbrıs. Kıbrıs konusunda Avrupa Birliği bağlamında diplomasi yapan İngiltere, Ankara’nın sabit tavrı ile karşılaştı. Yarım konu ise bize sorarsanız daha önemliydi ve basına pek yansımadı. İngiltere “su” meselesini gündeme taşıdı ve bir yandan küresel ısınma ve kuraklıkla genel olarak çevre sorunumuy gibi ilintilendirerek konuyu Ortadoğu’ya bağladı. Bakanın Türkiye ziyaretinden önce Londra merkezli  El hayat gazetesi’nin “Türkiye ve İran, Dicle ve Fırat Nehir sularının adil dağıtımını engelleyir” başlıklı yazısı ilgi çekti!

Çin: Dendiği zaman yanına ABD’yi eklemek gerekiyor. En taze gelişme bu ülkeden. Çin elindeki ABD hazine bonolarını ki bunların toplam ederinin 300 milyar dolar-gibi yenilir yutulur olmayan bir meblağ tuttuğunu söylemek lazım-olduğu belirtiliyor. Çin’in bu bonoları bozmaya başlaması küresil bir krizin işareti olarak okunuyor ve bunda nispi doğruluk var. Ancak şu unutulmamalı; Çin ekonomisi de geniş anlamayla ABD’ye bağımlı ve ihracatının hallice kısmını bu ülkeye yapıyor. Yani bu bonoları hızlı biçimde boşaltan Çin bir anlamıyla kendini de vurur. Zira o zaman doların değeri düşer!

Irak: Irak’ı ikiye ayırmak gerekiyor. Politik olarak değil ama konu başlığı olarak! Irak şu sıralar özellikle ABD’nin ülkeden asker çekip çekmeyeceği üzerine yoğunlaşmış durumda. Bunun sebebi Beyaz Saray’ın ABD’de fena halde-kongre tarafından-hırpalanmaya başlamış olması. İyibilgi’ye gelen bilgiler, ABD’nin Iraklı muhataplarına “endişe etmenize gerek yok, siz işlerinize bakın, biz buradayız” dediğini gösteriyor ama Irak siyasi yönetiminin rahatsızlığını tam olarak geçiremiyor. İkinci konu ise Kuzey Irakla ilgili ve burada da taze bir gelişme var. Barzani ve Talabani, terörist PJAK ve PKK’nın kendi bölgelerinde konuşlanarak komşulara saldırmasına izin vermeyeceklerini söylediler. Bu ne anlama geliyor diye yorumlamak için henüz erken. Zaten Kuzey Irak ikilisinin sözlerinden pek bir şey anlaşılmadığı gibi, anlaşılan sözlerini tutmadıkları da biliniyor.

Avrupa Birliği: Türkiye’de yeni hükümetin ve Cumhurbaşkanı’nın göreve başlamasından sonra, aslında 22 Temmuz’dan sonra AB’nin tüm resmi organlarından ve Birliğe üye tüm ülkelerin yöneticilerinden Ankara’ya parlak mesajlar yağıyor. Gün geçmiyor ki bir Avrupa ülkesinin lideri Türkiye hakkında övücü bir söz söylemesin veya Türkiye’nin AB üyeliğini destekler bir mesaj vermesin. Avrupa basını da aynı durumda. Hemen hergün bir çok Avrupa gazetesi Türkiye’yi destekler mesajları okurlarına yansıtıyor. Bu seri övgüler AB üyesi vatandaşlar üzerinde nasıl bir etki bırakıyor bilinmez ama Türkiye tarafından pek samimi bulunmadığı anlayşılıyor. Siyasi iktidar açısından bu övgüler politik kredi anlamına geliyorsa da, Türkiye’de geniş kesim “hayırdır inşallah” diyor.

ABD-İran: Bu cepde de değişiklik yok. Barışmaz ikili bir yandan düşyük düzeyde görüşmelere devam ederken öte yandan birbirlerine ağızlarına geleni söylemeye devam ediyorlar. İran son olarak Irak’ı boşaltmak zorunda kalacak ABD’nin ardından bölgede büyük bir boşluk oluşacağını dillendiriyor ama bu boşluğun nasıl doldurulacağını açıkça söylemiyor. Bu cümlenin ardından söylediği “ABD bizimle bunun için iyi geçinsin” demek. Aba altından sopa göstermenin diplomatik dildeki hali bu oluyor. ABD ise aynı şeyleri tekrarlıyor. Nükleer çalışmalar ve terörü destekleyen ülke iddiasını sürdürüyor. Tek fark, Ankara ile Tahran arasındaki enerji anlaşmaları nedeniyle, İran özelindeki açıklamalarına bu hafta da Türkiye’yi katması. Ankara ise buna hemen hiçbir yanıt vermiyor.
www.iyibilgi.com

Bu haber 372 defa okundu.