Eroin müptelası bir ülke! | " /> Eroin müptelası bir ülke! | "/>

En Sıcak Konular

Eroin müptelası bir ülke!

8 Eylül 2007 14:13 tsi
Eroin müptelası bir ülke! Soğuk Savaş bittiğinde Türkiye'yi heyecanlandırmıştı Orta Asya ülkeleri... Zengin enerji kaynakları nedeniyle tüm dünyanın gözü de Türkiye ile birlikte bu ülkelere çevrildi. Sonradan soğudu ilişkilerimiz, sonra zaman çok şeyi değiştirdi. O ülkeler çok de

Orta Asya’nın bu polis devletinde gecenin geç saatlerinde hayat kadınları ortaya çıkıyor ve gece kulüplerine akmaya başlıyordu. Gece yarısına doğru ise dans pistinde yerlerini alıyor ve müşteri arıyorlardı.

Çoğu sersemlemiş bir kısmı da çok zayıf gözüken bu kadınlar, uyuşturucu bağımlılığına dair izler taşıyor. İçlerinden birkaçı, aralarında eroinin çok yaygın olduğunu, çok azının ise kendisini pazarlamak için eroin kullanmadığını söylüyor.

Genç bir kadın, son derece halsiz gözüken bir kadını işaret ederek “o kızla kimse ilişki kurmamalı” dedi ve onun yerine kendisini önererek Rusçada kadın bağımlıları için kullanılan argo bir söz ile devam etti: “O bir narkomanka.”

İstihbari birimlerin sıkı denetimi altındaki Türkmenistan’ın içine kapalı toplumunda uyuşturucu kullanımı, Türkmen vatandaşlar, yabancı diplomatlar ve uyuşturucu denetim yetkililerine göre son yıllarda ciddi biçimde arttı.

Başkentteki kulüplerden fakir kamu çalışanlarına ve hapishanedeki tutuklulara kadar, eroin kullanımı Sovyet sonrası Türkmen toplumunda oldukça yaygınlaştı. Bu durum ise çok azına teşhis konulabilen pek çok hastalığı da ortaya çıkardı.

Resmi olarak bilinmeyen AIDS oranının büyümesinden korkulurken, hidrokarbon zengini hükümet, hastalıkla başa çıkmakta güçlük çekiyor. Batılı bir diplomatın söylediğine göre problem öylesine yaygın ki, neredeyse herkes bu beladan etkilenmiş durumda.

Diplomat “buradaki yaygın kabul, her kalabalık ailenin en az bir ya da iki bağımlıyı barındırdığı yönünde” diye konuştu. Ayrıca her ferdin eroin kullandığı ailelerin olduğunu gösteren, ayrıca aşirete dayalı bir yapıya sahip toplumda tabu olan kadınlar arasındaki uyuşturucu kullanım oranının da arttığını gözler önüne seren raporlar bulunuyor.

Aslında eroin kullanımı şaşırtıcı değil. Türkmenistan Afganistan’dan gelen uyuşturucu rotası üzerinde bulunuyor ve 1990’lardan bu yana bölgedeki uyuşturucu kullanım oranı arttı. Türkmen hükümetinin16 yıllık dönemindeki ucuz eroin furyası, kamu sağlığını tehdit eden ciddi problemlere neden oldu.

Geçtiğimiz yılın sonlarına kadar, Sovyetler Birliği döneminden beri Türkmenistan, eroinin yayıldığını kabullenmeyen diktatör Saparmurat Niyazov tarafından yönetildi. Ülkede bir kült haline gelen Niyazov bir keresinde yabancı diplomatlara eroin bağımlılığı problemini bir kerede ve tamamıyla çözdüğünü söylemişti.

Orada bulunan bir diplomatın söylediğine göre Niyazov “Bir sorun vardı, ben de Ruhname’yi yazdım ve insanlar onu okudu, böylece problem çözüldü” demişti.

Resmi Türkmen çevrelerinin dışında saçmalık olarak kabul edilen Ruhname, Niyazov tarafından kutsal devlet metni haline dönüştürülen iki ciltlik otobiyografik yazı, şiir ve yeminlerden oluşan bir eser.

Türkmenistan’da devlet başkanının mutlak gücü bulunuyor. Dolayısıyla Niyazov’un sorunu reddetmesi bir devlet politikası haline geldi.

Niyazov’un son yılı olan 2006’da, Türkmenistan’ın Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Bürosu’na gönderdiği raporda bilinen iki H.I.V vakasıyla karşılaşıldığı ve yalnızca bir kişinin AIDS’e bağlı olarak öldüğü söyleniyordu. Ülke nüfusunun ise yaklaşık beş milyon olduğu tahmin ediliyor.

Yabancı bir uyuşturucu denetim yetkilisi, böyle yanlış bir istatistiğin ancak kağıt üzerinde geçerli olabileceğini söylüyor: “Ortada sorunlar var. Ancak bunlar üstü örtülü sorunlar. Bu konuda ciddi bir konuşmaya girmek istediğinizde karşınızda beton gibi bir surat buluyorsunuz.”

Yetkili “veriler son derece örtülü. ‘Çok gizli’ bilgi gibi davranıyorlar” diyor.

Bu yıl ise değişimin sinyalleri verildi. Niyazov geçtiğimiz Aralık ayında öldü. Bir dişçi ve eski sağlık bakanı olan halefi Gurbangulu Berdimuhammedov sessizliği bozdu.

Rusça yayın yapan devlete bağlı Tarafsız Türkmenistan gazetesinin haberine göre, Berdimuhammedov 22 Haziran’daki kabine toplantısının ardından açık konuştu ve uyuşturucu bağımlılığı için “insanlığın en büyük kötülüğü” dedi ve “bu harap edici tehdide karşı uzun soluklu bir savaşın başlatılması gerektiğini” vurguladı.

Öte yandan Berdimuhammedov, el konulan bir tondan fazla uyuşturucunun yakılması emrini verdi.

Bunun dışında, uyuşturucu kullanımını ve talebini azaltmak amacıyla eğitim kampanyaları düzenlenmesini de öngören bir AIDS önleme programı başlatılması için Mart ayında sağlık bakanının ABD Uluslararası Kalkınma Dairesi ile bir anlaşma imzalamasına izin verdi.

Türkmenistan hükümeti, konuyla ilgili yorum ve röportaj çabalarına ise bir yanıt vermedi.

Hükümet bu soruna nasıl bir acil çözüm bulur ve vatandaşların güvenini kazanabilir mi, bunlar bilinmiyor. Başkenti ve bir köyü kapsayan, yedi gün boyunca yapılan röportajlarda insanlar, bütünüyle eroin kullanımının ulaştığı boyutlardan ve hükümetin buna karşı kayıtsız kalmasından şikayet etti.

Ve sürekli yetkililere karşı bir kanıt olacağını söyledikleri bir örnekten bahsettiler.

Vatandaşlar, alkolizm oranı yüksek olsa da, Sovyet döneminde eroin kullanımının yok denecek kadar az olduğunu söyledi. Fakat 1990’ların ortalarında Türkmenistan’ın bağımsızlığını kazanması ve Afganistan’da Taliban’ın iktidarı ele geçirmesiyle birlikte, Afgan haşhaşının Orta Asya’daki nakliye rotasının üzerinde olan Türkmenistan’da uyuşturucu kullanımı hızla arttı.

Röportajlarda insanlar, Taliban rejiminin yıkılışından bu yana Afgan haşhaş üretiminin ciddi biçimde arttığını ve Türkmenistan’daki eroin kullanımının doruğa ulaştığını belirtti. Bunun öncesinde insanların büyük bir kısmının eroin kullanmadığını söylerken, uyuşturucudan “çay” diye bahsediyorlar. Şu an bir doz 1 dolardan daha ucuza alınabiliyor.

İnsanlar, tüm bunlar olurken hükümetin halka yeterince yardımda bulunmadığını, hatta halkı eroin tehlikesine karşı doğru düzgün uyarmadığını belirtti.

Genç bir kadın “uyuşturucu bağımlılarına yardım etmediler, sadece onları hapse attılar. Burada bizim kliniğimiz yok, hiçbir şeyimiz yok” dedi ve ekledi: “Gençlerimiz ölüyor.”

Önce Sovyet, daha sonra da Niyazov propagandasına zorlanmış ve yönetici elit refah içinde yaşarken yoksulluğa mahkum kalmış pek çok insan bugün doğal olarak devlete şüpheyle yaklaşıyor. Bazıları söz konusu problemle ilgili ihmalkarlıktan çok hükümeti suçluyor.

Daha önce bir devlet kademesinde çalışan genç bir adam ise uyuşturucu trafiğiyle birlikte devletteki yolsuzlukların da arttığını söyledi.

Genç adam, yetkililerin önce kaçakçı ve satıcılardan rüşvet aldığını, sonra da uyuşturucu kullanıcılarını hapse atarak bir halkla ilişkiler aracı gibi kullanılan yıllık aflardan yararlanabilmeleri için ailelerinden para aldığını söyledi. Ona göre Niyazov buna izin veriyordu, zira bu durum kendi çıkarlarına hizmet ediyordu: “Tüm bunlar büyük sistemin birer parçası. Hükümet içerisinde çok fazla rüşvet yiyen ve zayıf insan var, halk içerisinde de çok fazla uyuşturucu bağımlısı. Yani sistemi kolayca idare edebilirsiniz.”

Orta yaşlı bir adam da polisin ve istihbarat yetkililerinin eroinden çıkar sağlamayı öğrendiğini söyleyerek bu görüşü onaylıyor. Hayat kadınlarının söylediğine göre yalnızca yabancı iş adamlarına teşrifatçılık yapmak suretiyle kadın ticaretinden onların elde ettikleri gelir, kadın başına 20 dolar.

Orta yaşlı adam sözlerini şöyle tamamlıyor: “Bir polis devletinde yaşıyoruz. Polis her şeyi biliyor. Her şeyi kontrol ediyor. Nasıl eroinden habersiz olabilirler ki?”

(NYT, 11 Temmuz 2007, C. J. Chivers)
Çeviren: Ekopolitik.org



Bu haber 955 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,894 µs