Çözüm kimin kafasını karıştıyor?

28 Ekim 2014 13:40 tsi
Çözüm sürecinde devleti yönetenlerden ‘farklı ses’ çıkmıyor ama kamuoyuna yansıyan yorumlarda farklı açılar hissediliyor. Anlamı şu: korkanlar kadar çıkarlar da tuzaklıyor… iyibilgi Ankara

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "PKK Türkiye'de barışı istemiyor. PKK'nın uzantısı olan siyasi parti de barışı istemiyor. İki kere iki dört. Bunlar sadece, meydanlara çıktıkları zaman, barış, özgürlük derler ama yapılanları görüyorsunuz" sözleri henüz çok taze. Bu cümledeki taraflar ve kimi basın organları ile köşe yazarları bu yaklaşımı, "o zaman kiminle konuşacaksınız, kiminle süreci devam ettireceksiniz" noktasında yorumladılar.

Esasen Cumhurbaşkanı'nın aynı konuşmasının içinde bu sorunun yanıtını bulanlar da vardı; "İmralı rahatsız".

Öte yandan Çözüm Süreci'nin en önemli ismi konumundaki Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Kandil ya da İmralı'dan birini bir sorun çıkaran olarak değerlendirmenin tam doğru olmayacağını işaret etti. Hatta, Kobani gösterilerinde Öcalan'ın payına da işaret etti.

Nihayet, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "Biz sorunu örgütle değil halkla çözeriz" sözleri de aynı medya varlıkları tarafından sürecin baştan ele alınacağı yorumuyla karıştırıldı.

Konu barış süreci gibi Türkiye'nin en hassas en dikkat çeken dosyalarından biri olduğunda, liderlerin ağzından cümle cımbızlamak bir kültür haline dönüşmüş durumda.

Oysa, örneğin, "bir takvim"in varlığından, gün gün ne yapılacağının kâğıda dökülmüş olmasından kimse bahsetmiyor. Hatta "siyasi uzantı" temsilcileri dahi eline ulaşmış bu yol takvimini, "gördüm, detaylı bakmadım" şeklinde bile değerlendirebiliyor. Bu takvimin İmralı'ya da verildiği bilindiği halde. 

Bunun anlamı şu: Takvim var ise, açık, öngörülebilir, yerine getirilecek, ne zaman ne yapılacağını söyleyen, yöneten, takip eden bir devlet aklı var demektir ortada ve söylenenlerin hepsi aslında budur. Ve hepsi aynıdır.

Peki bu eleştiriler ve her ağızdan çıkanın bir başka söylemle uyumunu tokuşturmalar? İşte o çözüm sürecinin, barışın hızla üzerine yaklaştığını görenlerin korkusunu ve yapılan işin doğruluğunu gösteriyor.

Yani ortada artık siz-biz yok. Sadece "çözümün veya sorunun" tarafı olup olmamak var.

www.iyibilgi.com 

Bu haber 1,889 defa okundu.