Bu haberleri paşalar mı istiyor?

8 Eylül 2007 11:44 tsi
28 Şubat sürecini o sürecin maşası olan bir gazetede geçiren Can Aksın, “Acaba, 28 Şubat’ta olduğu gibi bu haberlerin yazılmasını paşalar mı istiyor?” diye sordu..

Can Aksın'ın yazısı...

28 Şubat’ı hortlatmak mı istiyorlar

Anlaşılan 28 Şubat’ta “figüranlığı” oynayanlar, günümüzde “başrol” oyunculuğunu ele alıp, “gerginlik tüccarlığı” yaparak, 28 Şubat’ı hortlatmanın peşindeler.

Her yaptıkları “yorum- haber” ortalığı daha da çok germek için sanki bilinçli bir şekilde kurgulanmış izlenimi veriyor. Türk Silahlı Kuvvetleri ile Cumhurbaşkanlığı makamını karşı karşıya getirecek bütün yorum ve kurgular, hiç aksatmadan her gün kamu oyuna sunuluyor.

Zamanında, “İşi Bu Defa Silahsız Kuvvetler Halletsin” başlığı ile, 28 Şubat sürecinin başlamasında etkin olan gazete, bugün aynı işlevi yerine getiriyor. 28 Şubat sürecinden önce, gazeteye konuşan “üst düzey bir komutan” gazetedeki habere göre, iktidardaki Refah-Yol hükümetini eleştirmiş, bu hükümeti iktidardan düşürme görevini, gazeteye göre, “silahsız kuvvetler” diye adlandırdığı sivil toplum kuruluşlarına bırakmıştı. Yoksa, Türkiye’nin başına irtica tehlikesi çöreklenecekti. “Durumdan vazife çıkaran” sivil toplum kuruluşları da, bu gazetelerin oluşturduğu “korku” havasını kullanarak, görevini, “bihakkın” yerine getirmişlerdi.

Aynı alışkanlık devam ediyor. Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olmasını kabullenemeyenlerin yapacağı bir “direnç” bu gazetede ortaya çıkıyor. Sanki, demokrasiye inanmayan ve “Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığını sindiremeyenlerin” sözcülüğünü üstlenmiş gibi, sürekli olarak bir “gerginlik senaryosu” yazıyorlar.

Neymiş efendim, “TSK’dan Çankaya’ya 8 mesaj” varmış. Neymiş bu mesajlar, “Cumhuriyet ilkelerine sözde değil, özde inanmak”la başlıyor, e- muhtıra, yemin törenine gitmemek, Cumhurbaşkanım dememek, Cumhurbaşkanını, başbakanı ayrı uğurlamak ve resepsiyona 28 Şubat’ın simgesel eylemi olan “tankların yürümesi” emrini veren Sincan Komutanı’nın gönderilmesiyle devam ediyor. Sonra da bir yorum ekleniyor. “Bütün bu gelişmeler Genelkurmay Karargahı’nın sıkıntılı olduğunu ve bu tür mesajlarla sıkıntısının devam ettiğini bildiriyor. Ve şimdi herkes 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda verilecek resepsiyonu bekliyor. Acaba komutanlar o akşam verilecek resepsiyona katılacak mı?” İstiyorlar ki, CHP gibi, paşalar da “Çankaya’yı boykot” edip, Başkomutanlarına “itaatsizlik” göstersinler.

Her şeye rağmen “siyasi kriz” çıkmayınca, Türk halkına “korku pompalayanlar” bu kez, “Piyasanın 7 kabus senaryosunu” gündeme getirdiler. Kabus senaryosunda, başrolde yine Çankaya var. Başlık da ilginç; “Ya Çankaya’da gerginlik yaşanırsa.” “Korkmayın” derim onlara. Bu kadar çaba harcadınız, beklediğiniz gerginlik çıkmadı. Hiç merak etmeyin, bundan sonra da çıkmaz. Kabus senaryosunu yine siyasete dayayıp, “ya siyasette ipler gerilirse” deyip, konuyu, 28 Şubat oyuncularına dayıyorlar. “Beklentilerin pozitif olduğunu hatırlamak lazım. Ancak bu olumlu beklentiler siyasette iplerin gerilmesi ile yerini tedirginliğe bırakabilir. Özellikle sivil toplum kuruluşları, YÖK, asker, muhalefet ve hükümet arasındaki ilişkiler belirleyici olacak” diyerek yine kafalarda bir soru işareti bırakıyorlar. “Ya yabancı sermaye kesilirse” diyerek de sözü, cari açık konusuna getiriyorlar.

Bu gazetedeki sevgili dostlarıma, yaptıkları işin beni korkuttuğunu söylemek istiyorum. “Acaba” diyorum, “28 Şubat’ta olduğu gibi bu haberlerin yazılmasını paşalar mı istiyor?” Ben, 28 Şubat nedeniyle çok ağır darbeler yedim. Oradaki arkadaşlarım da, özellikle, “andıç” nedeniyle büyük mahcubiyet çektiler. Onlara bir kez de, yaptıkları haberlere yazılan, “verilmekte olan mesaj gayet açıktır. İrticai faaliyetlerin desteklenmesi ya da görmezden gelinmesi halinde müdahale edilecektir” şeklindeki yorumları okumalarını salık veririm. Askeri darbeleri “meşru” göstermek ve o “beklentiyi” yaratmak, ne darbeyi yapanlara, ne de “darbe şakşakçılarına” bir yarar getirmez. Tarih ne darbecileri, ne de şakşakçılarını affetmez.

Kaynak:Bugün

Bu haber 364 defa okundu.