En Sıcak Konular

''Bir adım daha ileri gidiyoruz''

28 Ekim 2014 08:04 tsi
''Bir adım daha ileri gidiyoruz'' Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası açıklamada bulundu.

Arınç, “Eğer süreç başarısızlığa uğrarsa bunun altında herkes kalır” dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklamasında, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun talimatı ile ‘Başbakanlık Acil Durum Koordinasyon Merkezi’ oluşturulduğunu ifade etti.
 
"YARINDAN İTİBAREN GÖREVLENDİRİLMİŞ OLACAK"
 
Başbakanlık Koordinasyon Merkezi'nin kurulmasına ilişkin genelgeyi özetleyen Arınç, şu bilgileri verdi:
 
"Krizin niteliğine göre, Başbakanlık Koordinasyon Merkezi yurt içinde meydana gelecek, kamu düzenini ciddi şekilde bozucu nitelikteki olaylarda İçişleri Bakanlığımızın bünyesinde, yurt dışında meydana gelecek milli güvenliğimizi, milli hak ve menfaatlerimize zarar verecek ciddi olaylarda Dışişleri Bakanlığımız bünyesinde, diğer acil durum hallerinde bakanlık veya kurum bünyesinde faaliyet gösterebilecektir. Bunlara örnek olarak da Başbakanımız tarafından belirlenecek bakanlık veya kurum bünyesinde kuş gribi, Ebola salgını gibi olaylarda Sağlık Bakanlığımız görevlendirilmiş olacaktır veya Kültür ve Turizm Bakanımız, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız... Başbakanlık Müsteşarı veya görevlendireceği müsteşar yardımcılarından birisi, bu koordinasyon merkezinden sorumlu olacak ve Başbakanlığımızın üst koordinasyonunda da faaliyet gösterecek. Bu koordinasyon merkezi zaman zaman İçişleri ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşarları veya Başbakan tarafından görevlendirilen üst yöneticilerin başkanlığında çalışacak. Kamu kurum ve kuruluşları tarafından Başbakanlık Koordinasyon Merkezi'ne gerekli bilgi ve belge akışı, her türlü teknik ve lojistik destek ve personel desteği de sağlanmış olacak."
 
Koordinasyon Merkezi'nin Başbakanlıkla sürekli irtibat halinde olacağını ve Başbakanlık Müsteşarlığına gerekli bilgi ve belge akışını sağlayacağını belirten Arınç, bu kurumsal nitelikteki sistemin, yarından itibaren görevlendirilmiş olacağını bildirdi.
 
"HER GÜN ÇÖZÜM SÜRECİ GİBİ AĞZIMIZDA SAKIZ EDECEK BİR META YOK"
 
"Türkiye'de çözüm sürecinin de başka şeylerin de her şeyin de önünde gelen şey; insanımızın huzur ve güvenlik içerisinde yaşaması, asayişi bozacak hiçbir olaya hiçbir terör ve şiddet olaylarına izin ve imkan verilmemesidir" ifadesini kullanan Arınç, şöyle devam etti:
 
"Başbakanımız, bunu bir defa söylemedi, iki aydan beri her defasında söylüyor ve her mitingde de açıklılıkla ifade ediyor. Dolayısıyla 'Çözüm Süreci var' diyerek bunları meşru, makul, haklı göstermeye çalışan hiç kimseyi dinlemeyiz, hiç kimseyi samimi bulmayız. Bu ne HDP yetkilileri için geçerlidir ne bir başkası için ama herkesin anlaması gereken şudur; Türkiye'de can ve mal emniyeti olmayacaksa ister çözüm süreci olsun ister başka şey olsun, hiçbir şeyi tartışmayız. Herkesin canı, malı, aklı, nesli emniyet altında olacaktır ve bu ülkede hiç kimse bu şiddet olayları karşısında mağdur olmayacaktır. Dolayısıyla bunun içerisine ne dahil diye sormayın, her şey dahil. Her gün Çözüm Süreci gibi ağzımızda sakız edecek bir meta yok. Çözüm süreci çok önemlidir. Hükümetimiz, bunun için 2 yıldan bu yana aklıyla mantığıyla bir yol haritası içinde çalışmaktadır ama bu hiçbir zaman Türkiye'de insanımızın sokağa çıkarken korku duyması, endişe duyması için yeterli bir sebep değildir. O iş başka bir iş ama kamu düzeninde insanların mutlu yaşaması ayrı bir iş. Gencecik insanlarımızın şehit edilmesi, insanların sokağa korkuyla çıkması, evlerden atılması, sokaklardan ambulansların ateşe verilmesi, bunların hiçbirisini tartışamayız.
 
Çözüm Süreci ayrı bir konudur, siyasi bir konudur. Onu mümkün olduğu kadar hükümet, kanunlarla yasal çerçeveye oturtarak götürmeye çalışıyor ama bunun karşılığı olarak bu işlerin yapılmasını hiçbir zaman anlayışla karşılamayız. Tek maddemiz odur. Kamu düzeni teessüs edecek, ondan sonra da çözüm sürecinde adımlar daha süratle atılacaktır. Sayın Başbakanımızın sözlerini ayrıca yorumlamaya gerek yok."
 
"KOBANİ'DE YAŞANAN OLAYLARA KAYITSIZ KALAMAYIZ"
 
Arınç, Peşmergenin Kobani'ye geçiş sürecine ilişkin yeni bir gelişme olup olmadığını ve bu konunun Bakanlar Kurulu'nda gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine de şunları kaydetti:
 
"Tabii Suriye'deki olaylar her zaman gündemimizde, bizi çok yakından ilgilendiriyor ama geçtiğimiz günlerde de ben ve arkadaşlarım bu konuda yapılabilecek olanları söylemişti. Biliyorsunuz ki Kobani'de yaşanan olaylara kayıtsız kalamayız. Şüphesiz IŞİD'in orada yaşayan insanları yurtlarından etmesini, onların canlarına zarar vermesini, mallarına zarar vermesini hiçbir şekilde arzu etmeyiz. Türkiye her mazluma kucak açtığı gibi Kobani'den kaçan, hayat endişesi duyan, can kaygısı taşıyan 200 bin civarındaki insana da kucak açmıştır. Hangi etnisiteden, hangi dini inançtan, hangi mezhepten olduğuna bakmadan, Ezidiler de dahil olmak üzere IŞİD'in zulmüne uğrayan herkese kapılarını açmıştır ve iyi bir ev sahipliği görevi yapmaktadır."
 
"BİTİREN TARAF BİZ OLMAYACAĞIZ”
 

“Türkiye'de hiçbir siyasi partinin cesaret edemediği bir noktada görev aldık" diyen Arınç, şunları kaydetti;
 
"Çözüm Sürecini çok önemli görüyoruz. 30-40 yıldır devam eden terörün sona erdirilmesi, Türkiye'nin hayati meselesidir ama bu sadece bizim için böyle bir şey değil ki. Bu, Türkiye için gerekli olan bir şey. Terörden, şiddetten zarar gören sadece bölge halkımız değil, Türkiye için önemli bir şey. Örgütün bitmesi, bitirilmesi konusunda örgütün liderinin söyledikleri de önemli şeyler. Biz, Türkiye'de hiçbir siyasi partinin cesaret edemediği bir noktada görev aldık, 'bu işi bitirmek istiyoruz' dedik. Bu iş siyasetle bitecek, parlamentoyla bitecek gerektiğinde. Buna ilişkin çalışmalarımızı parlamentonun bilgisi olmadan yapmayacağımızı söyledik ama çözüm sürecini sadece biz istiyormuşuz gibi, buna mecburmuşuz gibi, herkes her söylediğini yapar, her işlediğiyle Türkiye'ye zarar verirse hayır bu böyle değil, bu böyle değil. Eğer çözüm süreci başarısızlığa uğrarsa bunun altında herkes kalır. Adadaki şahıstan başlayınız, siyaset uzantılarına kadar, terörle doğrudan veya dolaylı ilişkisi olan herkesle beraber halkımız da bundan zarar görür. O yüzden çok ince götürmeye çalışıyoruz, çok nezaketli, hassas davranmaya çalışıyoruz.
 
Bazı olaylar karşısında duygusal tepkiyi hemen vermiyoruz. Bizim gösterdiğimiz ihtimam kadar, 'ben de bu işin içinde söz sahibiyim' diyenlerin de vicdanlı olması lazım, ahlaklı olması lazım, doğru konuşması lazım, ülkenin bütünlüğüne bizden daha çok onların dikkat etmesi lazım. Onlar her önüne geleni söyleyecek, her eline geçeni yapacak, biz de 'Çözüm Süreci devam edecek' diyeceğiz. Bu komediye dönüşür. Öyle bir şey düşünmüyoruz.
 
Çözüm Sürecinde ısrarla ve sabırla hareket etmeye devam edeceğiz. Bitiren taraf biz olmayacağız, onu söyleyebiliriz ama her elini kaldıran Çözüm Süreci ne olacak derse kusura bakmayın bunu konuşacak zamanımız yok. Herkes alacağı dersi almıştır. Yol haritasıydı, çözümdü, plandı, takvimlemeydi, bunları, bu Çözüm Süreci içinde etkili olan unsurlarla götürmeye devam edeceğiz. Şimdi siz bir 'yol haritası' dediniz adına, bunu kamuoyuna açıkladık ama burada istenilen adımlar atılmadı, ne olacak? O zaman biz diyoruz ki: Şu konuda adımlar atılmadı, bak o şöyle olacak. Onu takip ediyoruz, o oluyor. Oluyorsa mesele yok, bir adım daha ileri gidiyoruz. Olmuyorsa 'bak şöyle olması lazım' diyoruz. Kamuoyunu bunlarla işgal etmenin gereği yok ki. Bunu, biz bu işi çok iyi bildiğine inandığımız, bir taraftan İmralı irtibatı MİT tarafından sağlanıyor, geriye kalan da yasa çerçevesinde MİT'in kendi kanununda da son çıkardığımız kanunda da buna izin ve yetki veren maddeler var, onlarla götürüyoruz. Her gün kamuoyuna saat başına bu bilgileri verecek noktada değiliz. Kamuoyu da bizden bunu beklemiyor doğrusu. Bir takım örgütle bağlantılı gazete, radyo ve televizyonların her gün bu konuyu istismar etmek için söylediklerini hükümetimize kimse soru olarak sormasın. Biz işi biliyoruz, götürmeye gayret ediyoruz, kararlılığımız var, bu kararlığı başkalarının da paylaşmasını istemek bizim hakkımız olsun."

TRT Haber


Bu haber 583 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,668 µs