En Sıcak Konular

Bush istifa depremini uzaklaşarak atlatıyor

7 Eylül 2007 18:59 tsi
Bush istifa depremini uzaklaşarak atlatıyor Rumsfeld’le başlayan istifalar zincirine Rove ve Gonzales’in de eklenmesi üzerine Bush, ülkesinden uzaklaşarak şoku atlatmaya çalışıyor. Dış politika uzmanları, Bush yönetiminin nerede yanlış yaptığını ve bundan sonra neler olabileceğini anlat

ABD Başkanı Bush, Savunma Bakanı Robert Gates ve Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, hafta başında Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği örgütünün zirvesi için Avustralya’yı ziyaret etmeden önce Irak’a uğradı. Rice ve Gates, Başkan'ın hala yanında olan isimlerden.

ABD’de Bush yönetimi, 2. döneminin sonuna yaklaşırken istifalarla sarsıldı. İlk olarak Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in Irak Savaşı’nın başarısızlığı ve Ebu Greyb skandalının patlak vermesiyle apar topar görevinden istifa etmesiyle başlayan zincire, son olarak “Bush’un beyni” olarak tanınan baş siyasi danışman Karl Rove ve Adalet Bakanı Alberto Gonzales eklendi. Yönetimdeki kilit isimlerinin adeta gemiyi terk edercesine Bush’la yollarını ayırmaları, “Beyaz Saray’da neler oluyor?” sorusunu akla getirdi. Başkan Bush ise Beyaz Saray’daki depremi ülkesinden uzaklaşarak atlatmaya çalışıyor. Sydney’de düzenlenen Asya Pasifik Ekonomik Forumu’na katılan ABD Başkanı Gündemi gaflarıyla değiştirmiş görünüyor.

Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Beril Dedeoğlu ve Washington merkezli düşünce kuruluşu CSIS (Center for Strategic and International Studies) Türkiye Projesi Direktörü Bülent Alirıza NTVMNSBC için yorumladı:

Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, Galatasaray Üni. Ulus. İlşk. Bölüm Başkanı:

YÖNETİMİN BAŞARISIZLIĞINA TEPKİ VAR

“Amerika’da yönetimde ciddi bir sarsılma yaşanıyor. Bu istifalar zinciri, ilk önce Dışişleri bakanının değişmesiyle başlamıştı.

Arkasından Neo-con’ların beyin kadrosu denecek takımın gerek mali gerek özel hayata ilişkin skandalları ortaya çıktı. Bunlar sayesinde görevden ayrılmalar başladı. Bu bir başarısızlığın göstergesi olarak algılanabilir.

Eski Savunma Bakanı Donald Rumsfeld de, Irak Savaşı'ndaki başarısızlık ve Ebu Greyb skandalı sebebiyle halktan büyük tepki görmüş ve görevinden istifa etmişti.

“Bu başarısızlıkların ilki, şüphesiz Irak Operasyonu’nun bir türlü Bush yönetiminin vaat ettiği sonuçları vermemesinden kaynaklanıyor. Fakat altını çizmek gerekir ki bu, Bush yönetiminin Irak’a girmesinden ve bunun protesto edilmesinden kaynaklanan bir durum değil, sadece vaat edilenlerin vaat edildikleri tarihte bitirilememesinden kaynaklanan bir başarsızlık da var. Tüm bunlara Afganistan’ı da eklemek mümkün. Zira ABD, askeri olarak yoğun bulunduğu iki bölgede de istikrar sağlayamadı.”

MALİ KRİZ VE İTİBAR KAYBI

“Sorunun bir diğer boyutu da siyasi. Bush yönetimi, bütün dünyanın da tepkisini çekecek bir konuma yöneldi.

Bir yandan askeri başarısızlık, bir yandan da ABD’nin dünyanın sevilmeyen ülkeleri arasında birinci sıraya gelmesinde Bush yönetimi etkili oldu. ABD, sadece Ortadoğu toplumlarında değil, Avrupa’da da kaybetti.

Sorunun bir de ekonomik boyutu var. Neo-Con’ların, sözkonusu Irak ve Afganistan operasyonlarını yönetim şekli, Amerika’yı ciddi bir mali krizin eşiğine getirdi.

Son dönemde yaşanan küresel istikrarsızlıklar ve çalkalanmaların anonsları bir buçuk sene öncesinde yapılmaya başlanmıştı. ABD bu şekilde bir politika uygulamaya devam ederse bir kriz ya da durgunluğa girebilir uyarısında bulunuldu. ABD krize girerse, bütün dünya krize girer.

Cumhuriyetçilerin başarısının mimarı ve Bush'un baş siyasi danışmanı olan Karl Rove'un istifası, Bush'u en çok üzenlerden oldu.

Dolayısıyla ekonomik, sosyal ve diplomatik alandaki başarızlıklar sözkonusu. Bu, 2006 yerel seçimlerinde, Demokratların hem Temsilciler Meclisi’nde, hem de Kongre’de çoğunluğu sağlaması, Neo-conların ciddi bir eleştiri bombardımanına tutulmasına sebep oldu. Demokratların dertleri tabii ki iktidarı almak ama, bir de onların çabasıyla Bush’un ipliği dünya pazarına çıkmış oldu. Ve son olarak, Demokratların 2008 başkanlık yarışını kazanma çabaları, Bush’un elini daha da zayıflattı.”

GEMİYİ TERK ETMEK...

“Bütün bu gelişmelerin ışığında, Tony Snow, Dan Bartlett, Karl Rove ve Gonzales gibi Bush yönetiminin önemli beyinlerinin istifaları, gemiyi ‘terk etmek’ olarak algılanabilir. İkincisi, yapmak istemedikleri şeylere zorlanıyor olabilirler. Yani bu isimler politika değişikliğine gitmeyi önermiş olabilir ve Bush ve Rice ‘hayır devam’ demiş olabilir. Bu durumda da bu isimler istifayı seçmiş olabilir. Fakat bu istifalar Amerikan iç ve dış politikasında değişiklik getirmeyecektir.”

IRAK’TA BAŞARILI OLSAYDI BAŞTACI EDİLİRDİ

“Irak ve Afganistan operasyonlarında ABD başarı elde etseydi, Başkan Bush’u birçok insan başının tacı ederdi. Savaşa ilke olarak karşı olmayan Amerikan halkı, başarsızlığa tepki duyuyor. Aynı şekilde bu istifalar da Neo-Con’ların içinden gelen tepkiyi belirttiğinden, Bush yönetiminin kamuoyu nezdinde güvenini kaybetmesine de sebep oluyor. Neo-Con muhafazakârlığı, Amerikan muhafazakârlığını yansıtmıyor.”

NEO-CONLAR YİNE KÜLLERİNDEN DOĞAR

“Bu istifalar ve Bush yönetiminin Amerikan kamuoyu nezdinde itibar kaybetmesi, Cumhuriyetçi Parti’nin sonu olarak yorumlanamaz. Ama ‘Bush yönetiminin gözü toprağa bakıyor’ yorumunu yapabiliriz. Amerika’da sistem bizden farklı işlediğinden kişiyi değil, partiyi kurtarmaya yönelik çaba harcanır. Yani 2008 seçimlerinde Bush iktidarı Demokratlara kaptırıp kendisi çekilince, Cumhuriyetçi Parti faturayı geçmiş yönetimlere çıkararak prestijini tazeleyebilir ve varlığını sürdürmeyi devam ettirir.”

Bülent Alirıza, CSIS Türkiye Projesi Direktörü:

BUSH’UN SON 14 AYI ZOR GEÇECEK

“Başkan’ın yönetimi ikinci dönemin sonuna geldiği için böyle istifalar olur, normaldir. Fakat bu seferki biraz farklı, kamuoyu desteği Irak yüzünden dibe vurdu.

Beyaz Saray sözcülerinden Dan Bartlett'da Bush ile yolunu ayıran isimlerden.

Hele Kongre’nin de Demokratların eline geçmesinden sonra, Bush yönetiminin pek yaptırım gücü kalmadı ve Washington’un gündemine hakim olduğunu söylemek imkansız. Bu yüzden kendisine en yakın kişilerin bu şekilde ayrılması -ki bunların en önemlisi şüphesiz Karl Rove’dur- Bush’un kalan 14 ayının zor geçeceğini gösteriyor.”

KAMUOYU DESTEĞİ DÜŞTÜ

“Neo-Conlar kendi görüşlerini -özellikle 11 Eylül’den sonra- Bush yönetimine kabul ettirdiler. Ve hem Afganistan, hem Irak’ta yönetimin kendi deyimiyle uluslararası bazda teröre karşı savaşın başarısız olduğu görülüyor. Irak Savaşı ABD’ye çok pahalıya patladı. Bush şu anda Nixon’un istifa ettiğinden daha zor bir süreç geçiriyor. Alt seviyede bir kamuoyu desteği var.

2000 yılında tartışmalı bir seçimi kazanmıştı Bush. 2002’de ara seçimlerinde Cumhuriyetçiler başarılı oldu. 2004’te Bush yine terörizme karşı küresel savaşı kullanarak 2. dönemi kazandı. Kendisi ve kendisinin ‘baş mühendis’ olarak tanımladığı Rove yeni bir Cumhuriyetçi çoğunluk yaratacağını söylüyordu.

Fakat ne oldu? 2006 seçimlerini kaybettiler ve Kongre’nin iki kanadı da Demokratların eline geçti. Bush yönetiminin kendi istedikleri gündemi empoze etmeleri zorlaştı. Hem de önümüzdeki dönemde Kongre’nin iki kanadının ve belki de daha fazlasının da Demokratların temsilcilerine geçmesi ve 8 yıldan sonra Beyaz Saray’ı ele geçirmesi söz konusu.

Eğer Bush’un Afganistan ve Irak’ta sürdürdüğü teröre karşı küresel savaşı başarılı olsaydı, Cumhuriyetçiler bu kadar zorda olmazdı. Yönetimden istifa edenler de mutlaka kitaplarını yazarak son dönemi anlatacaklar, o zaman göreceğiz.”

CUMHURİYETÇİLERİN AKIBETİNİ GÖRECEĞİZ

Condoleezza Rice, geçtiğimiz günlerde Bush'un 2. dönemi bitene kadar onunla birlikte kalacağını açıklamıştı.

“Reagan ve Nixon döneminde de kalıcı bir Cumhuriyetçi çoğunluk yaratılmaya çalışıldığını söyleyebiliriz. Bush’un özellikle 2004’te de tekrar seçilmesiyle, “kalıcı Cumhuriyetçi çoğunluk oluşmaya başladı” iddiaları dolaşmaya başladı.

Amerikan halkı daha tutucu daha muhafazakâr bir çizgiye kaymıştı. Fakat Irak gerçeği olduğu için bunu söylemek zor. Irak olmasaydı, belki Kongre’nin iki kanadını da Demokratlara kaptırmayacaklardı.

Bush gittikten sonra Cumhuriyetçilik her şeye rağmen Beyaz Saray’a çıkabilirse, o zaman belki cidden ABD halkının Bush’tan rahatsız olmasının yanı sıra Cumhuriyetçiliği tercih etttiğini göreceğiz. Ama şu anda favori Demokratlar. 2008’de de hem Beyaz Saray’ı, hem de Kongre’nin iki kanadını tuttuğu bir dönemi yaşayacağız.”

ntv

 



Bu haber 287 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,622 µs