En Sıcak Konular

''İllegaliteye asla müsaade edemeyiz''

10 Ekim 2014 21:01 tsi
''İllegaliteye asla müsaade edemeyiz'' Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizler asla illegaliteye ülkemizde müsaade edemeyiz. Herşey legal çizgide olacak. İllegaliteye başvuranlar bunun bedelini er veya geç ödeyecek" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanlığınca düzenlenen sivil toplum kuruluşlarıyla istişare toplantısında yaptığı konuşmada, cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisine yönelik desteklerden dolayı tüm Trabzonlulara şükranlarını sunduğunu ifade etti.
 
Erdoğan, cumhurbaşkanı sıfatıyla bugün ilk defa toplu açılış törenine katıldığını, ilk defa sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldiğini, Karadeniz Teknik Üniversitesinin akademik yıl açılış törenine katıldığını anlatarak, yarın Rize'de, pazar günü Bayburt ve Gümüşhane'de benzer programlara katılacağını, pazartesi günü de İstanbul'da bazı programlara katılıp, mezun olduğu Marmara Üniversitesinin akademik yıl açılış törenine katılacağını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İçeride, dışarıda bu tür programları sorumluluğumuz gereği gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Koşacağız, terleyeceğiz ve milletimize hizmet üretmenin çabası içinde olacağız" diye konuştu.
 
Milletin kendisine layık gördüğü her oyun hakkını tam manasıyla dört dörtlük vermek zorunda ve bunun hakkını verebilmek için gece-gündüz demeden çalışmak durumunda olduklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
 
" Cumhurbaşkanı olarak hükümetimizle uyum, koordinasyon içinde Türkiye'ye hizmet, eser üretmeyi sürdüreceğiz. Hatırlarsanız 'farklı bir cumhurbaşkanı' olmaktan bahsediyordum. İşte farklı cumhurbaşkanlığı bu. Engelleyen, destek, köstek bu tür şeyleri yapan değil. Bunun tam manasıyla hakkını veren bu konuda hele hele halkın seçtiği bircumhurbaşkanı olarak bu noktada hükümetin önünü açabilen anlayışla bunu sürdürmek bizim asli görevimiz. Bizler son halef-selef olduğumuz değerli kardeşim Gül ile bu konuda hamdolsun başarılı bir süreci geride bıraktık ve bu süreç içerisinde yaşadıklarımız zaten hepinizin malumudur. Başarılı bu süreç bizlere ülke olarak başarıyı getirdi.
 
Milletimizin bize layık gördüğü her bir oyun hakkını vermek özellikle muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkacak bir Türkiye'nin temel taşını teşkil eder. Tüm kurul ve sorumlularıyla devleti çalıştıracağız. Türkiye, 2023 hedeflerine ulaşmak için ekonomide, demokratikleşmede ve bu alanda uluslararası camiada iddialı söylüyorum; bugün 'benim' diyen ülkelerden çok daha ileride. Onlar işin lafını yapıyor biz ise uygulamasını yapıyoruz. Demokratik ülke olduğunu söyleyenler kendilerine demokratiktir. Teokratik rejimlere karşı maalesef tavırlarının olmadığını görüyorsunuz. Otokratik rejimlere karşı tavırlarının olmadığını görüyorsunuz. İkili görüşmelerde hani demokrasi diye sorduğunuzda 'doğru orada eksiğimiz oldu ama siz tavır koysaydınız o eksiklikler olmazdı. Sizin koyduğunuz tavrı biz koyamıyoruz' diyorlar. 'Ne demek yani? Siz dünyada güya demokrasinin beşiği olarak adlandırılıyorsunuz. Peki uygulamada niçin bu adımları atmıyorsunuz' diye sorduğunuzda verilen cevap bu."
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de ekonomi ve demokrasiyi at başı olarak sürdürmeye devam edeceklerini vurgulayarak, Türkiye'de demokratik standartların yükseldiğini, hak ve özgürlüklerin geliştiğini, yakın çevre başta olmak üzere dünyadaki tüm mazlumlara el uzatmanın, barışın ve insani değerlerin mücadelesini verdiklerini kaydetti.
 
"Bunların dünyaya örnek olması lazım"
 
Türkiye'nin komşularında ve bölgesinde yaşanan hadiseler karşısında sadece insani ve vicdani değerleri savunduğunu, her zaman barışın tarafında olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Biz içeride birilerinin yaptığı gibi, sadece kendi mezhebinden olanların hakkını savunanlardan değiliz. Aynı şekilde, yine birilerinin yaptığı gibi sadece kendi etnik kökeninden olanların tarafını tutanlardan da değiliz. İnanç ayrımı yapmadan, etnik köken, mezhep ayrımı yapmadan Irak ve Suriye'de tüm tarafların barış ve huzura kavuşmaları için mücadele veriyoruz" diye konuştu.
 
Türkiye'nin Yezidilere kucak açtığını, her türlü insani yardımı yaptığını hatırlatan Erdoğan, Süryanilerin yıllar sonra Türkiye'ye döndüğünü, yerlerinin, ibadethanelerinin ve mabetlerinin kendilerine verildiğini ifade etti. Ülkede mezhep ayrımına gitmek isteyenlere karşı her türlü tavrı koyduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
 
"Azınlıkların hukukunu bu dönemde, bizim yaptığımız şekliyle kimse yaptı mı? Yapmadı. 2 milyar doları aşkın azınlıkların gayri menkullerini kendilerine biz teslim ettik. Bunu Batılı dahi yapmıyor ama biz yaptık. Bunların dünyaya örnek olması lazım. Ama onlar, bir yerde en ufak bir fırsat bulsunlar, bakarsınız ki, Türkiye'nin hakkında kuru iftira atmaya başlarlar."
 
Erdoğan, "Bizler asla illegaliteye ülkemizde müsaade edemeyiz. Herşey legal çizgide olacak. İllegaliteye başvuranlar bunun bedelini er veya geç ödeyecek" dedi.
 
Erdoğan, "Bazı ülkeler ucu kendilerine, dindaşlarına ya da petrol kuyularına dokununcaya kadar sorunlara özellikle de terör örgütlerine kayıtsız kalırken, biz meseleye insani zaviyeden yaklaştık. Bazı ülkeler kendi taraftarlarını korumak için 250 binden fazla insanın ölümüne, 6 milyondan fazla insanın yer değiştirmesine seyirci kalırken biz herkes için barış dedik, herkes için adalet istedik" şeklinde konuştu.
 
Türkiye için birlik zamanı olduğunu dile getiren Erdoğan, parlamentonun içinde grubu olan bir siyasi partinin temsilcilerinin böyle bir zamanda herkesi sokağa davet ettiğini anımsattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
 
"Sonra diyor ki 'Ben onları şiddete davet etmedim, sokağa davet ettim. Demokratik haklarınızı kullanın' dedim. Sizin demokratik hak anlayışınız bu, şiddet. Sizin demokratik hak anlayışınızda molotofkokteyli var. Sizin demokratik hak anlayışınızda taş var, silah var. Demokratik özgürlük bu değildir. Karşındaki insanın hakkını, hukukunu da korumak suretiyle gelirsin parlamentoda bunu sözlerinle, ifadenle, herşeyinle yaparsın. Devletin araç gereçlerine, kamu binalarına, okullara, hastanelere saldıranlar, bunların hepsinin bağlantısı sizinle. Bunlar bilinen gerçekler. Sivil vatandaşlarımızın araçlarını yakıyorsunuz, kim bu vatandaşlar? Onlar da Kürt. Onların da araçlarını yakıyorsunuz. Bölgede size hizmet veren esnafın mağazalarını yakıyorsunuz, yakmakla kalmıyorsunuz yağmalıyorsunuz. Bunları neyle ifade edeceksiniz?
 
Artık aklı selim sahibi vatandaşlarımın, hangi etnik unsurdan olursa olsun, bu gerçekleri görmesi lazım. Ben inanıyorum ki, Kürt kardeşlerimin, vatandaşlarımın içinde de aklı selim sahibi olanlar, bu gidişe dur diyeceklerdir. Onların buradaki duruşu bir çok hesabı bozacaktır. Artık bu oyun, şirazesinden çıkmıştır. Olay sadece kendi saltanatlarını devam ettirebilmek için Kobani'yi bahane etmek suretiyle, ülkemizin geneline yaygın, her tarafı kan, ölüm, böyle bir tabloyla karşı karşıya bıraktılar. Gezi olaylarında adım attılar, başaramadılar. 17, 25 Aralık'ta adım attılar, başaramadılar. 'Şimdi acaba böyle bir adım atarsak, bunu başarabilir miyiz'. Kobani'yi bahane ediyorsun da Musul'u niye bahane etmiyorsun? 200-250 bin insanın öldüğü Suriye'yi niye bahane etmiyorsun? Onu hiç konuşmuyorsun ama Kobani'yi konuşuyorsun. Bu yaklaşım tarzı, doğru bir yaklaşım tarzı değil. Barışı hedefleyen bir anlayış, bir siyaset böyle bir şeyi konuşamaz. 'Benim terör örgütüm iyi ama onun terör örgütü kötü'. Böyle bir kıyaslamaya gitmek, demokratik, barışçı, insani bir tavır değildir."
 
"Maliki'yi savunanlar Irak'ın üçte birini IŞİD'e teslim ettiler"
 
NATO Zirvesi ve BM Genel Kurulu başta olmak üzere her zeminde, her platformda Türkiye'nin ilkeli duruşunun çok net bir şekilde ortaya konduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, çözümün herkese eşit muamele ederek ve herkesi kucaklayarak mümkün olacağını ifade ettiklerini söyledi.
 
"Bazı ülkeler ucu kendilerine, dindaşlarına ya da petrol kuyularına dokununcaya kadar sorunlara özellikle de terör örgütlerine kayıtsız kalırken, biz meseleye insani zaviyeden yaklaştık. Bazı ülkeler kendi taraftarlarını korumak için 250 binden fazla insanın ölümüne, 6 milyondan fazla insanın yer değiştirmesine seyirci kalırken biz herkes için barış dedik, herkes için adalet istedik" ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda da Suriye ve Irak'ta lokal çözümlerin değil kapsamlı çözümlerin devreye alınmasını savunduklarını kaydetti. 
 
Erdoğan, Maliki ile ilgili düşüncelerini yıllardan beri açık ve net bir şekilde dile getirdiklerini belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
 
"Onun arkasında duranlar, onu savunanlar maalesef ona verdikleri silahlarla, Irak'ın üçte birini, malum terör örgütüne, IŞİD terör örgütüne şu anda teslim ettiler. Musul'u terk ederken, Maliki ordusu, terör örgütünün elindeki silahlar ki ağır silahlar, hepsi bunların ne yazık ki Amerika'nın silahlarıydı. Bunları da kendilerine söyledim. 'Bunlar sizin silahlarınız' dedim.
 
Şimdi Batı ülkeleri, 'Biz silah göndereceğiz'. Tamam da silahı nereye göndereceksiniz, kime göndereceksiniz? 'Yönetime göndereceğiz'. Tamam da o yönetim bunu nerede kullanacak, bugüne kadar kullandı mı? Bundan önce gönderilenler şimdi kimlerin elinde. Bu terör örgütünün tedarikçisi kim? Bu tedarik nereden oluyor? 'Çok güçlü bir istihbarat örgütüne sahibiz' diyor, o büyük ülkeler. Madem böyle büyük bir istihbarat örgütünüz var da, bu istihbarat örgütünüz niçin bu tedarik noktasında sizden başka kimlerin onlara tedarikçi olduğunu söylemiyor. Türkiye'ye geliyorlar, fatura kesiyorlar. IŞİD'e biz silah yardımı yapmışız. Hala bunu maalesef insafsızca, edepsizce kullanıyorlar. Kimse Türkiye'nin IŞİD'e silah temin ettiğini, bu tür bir yardımda bulunduğunu asla ispat edemez, asla söyleyemez. Biz terörün her çeşidine bugüne kadar nasıl karşı olduysak bundan sonra da karşı olacağız. Asla biz bunların yanında olmadık, olmayız ve olmayacağız."
 
"İslamın kara lekesidir"
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslamın kelime itibariyle "sin" yani "barış" kelimesinden türediğine dikkati çekerek, "Bir barış dini olan İslamı kimsenin terörle bir araya getirmeye hakkı yoktur, buna da müsaade edemeyiz. Bunun da önünü asla açamayız. Bu örgütün İslam adına konuşmaya zaten yetkisi yok, böyle bir hakkı da yok. Bu, İslamın adeta şu anda kara lekesidir. Bunlar sebebiyle İslam karalanıyor. Fakat Batı kısmen bunu anladı ve bunların İslam ile asla bağdaştırılamayacağını, dünyadaki yetkililer, gerek Obama olsun gerek İngiltere Başbakanı olsun onlar da bunu konuşmaya başladı, demek ki anlattıklarımızın bir tesiri oldu" değerlendirmesini yaptı.
 
Diyanet İşleri Başkanlığının uluslararası camiada İslamın barış dini olduğu, terörle bağdaşmadığını anlatmaya yönelik çalışmaları olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu çalışmaların İslam dünyasına da anlatılması gerektiğini, İslam dünyasının ortak deklarasyonlarla terör örgütlerinin konumunu, yerini çok açık ve net olarak ortaya koyması gerektiğini söyledi.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin bölgesinde yaşanan sorunlar devam ederken son günlerdeki olaylarda da 31 vatandaşın öldürüldüğünü bunların içerisinde 2 emniyet mensubunun da bulunduğunu belirterek, yaralı emniyet müdürünün eşi ve yaralı polis memuruyla görüşerek sağlık durumları hakkında bilgi aldığını kaydetti. Erdoğan, ölenlere Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diledi.
 
Erdoğan, "Tesellimiz güvenlik güçlerimiz, bu adice, alçakça girişimi yapanları bulup onlara gerekli cezayı vermiş olmaları. Bizler için bu noktada; demek ki anında böyle bir şey yapmanız halinde bunun bedelini ödersiniz ve bedelini de ödediler ama yeterli değil. Bundan sonraki süreçte bu çok daha farklı bir şekilde yürüyecek. Zaten bu noktada bizim ülkemizdeki can, mal güvenliği sorumluluğumuz kesinlikle neyi gerektiriyorsa bunu yapmak durumundayız, bunu yapacağız. Ben şunu açık ve net söylüyorum; bizler asla illegaliteye ülkemizde müsaade edemeyiz. Her şey legal çizgide olacak. İllegaliteye başvuranlar bunun bedelini er veya geç ödeyecek" değerlendirmesinde bulundu.

aa


Bu haber 659 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,999 µs