Aman asker gerilmesin

6 Eylül 2007 14:19 tsi
'Her lafımızda anlam aramayın' diyen Genelkurmay Başkanı Org. Büyükanıt'a aksi yönde cevap veren Serdar Turgut yavaş yavaş çark etti.

Serdar Turgut / Akşam

Askeri germeyin

Cumhurbaşkanının bu tavrı, askerin duyarlılıklarının üstüne bile bile gitmek gibi gözüküyor. Niyet bu olmasa da verilen görüntü maalesef böyledir. Bu gerginliğin hayli yüksek düzeyde olduğu bir kurumda gerginliği daha da artırma yolunu açar ve açmıştır

Zaten gergin ve rahatsız olan askerleri, daha fazla germemeye dikkat edilmesi gerekiyor. Yeni koşullar nedeniyle bu duyarlılığımızı yitirmeye başladık sanıyoruz. Oysa konulan tavırlardan ve surat ifadelerinden öyle görünüyor ki askerler patladı patlayacak haldeler. Onların duyarlılıklarına biraz daha dikkat edilmesi durumunda işlerin daha rahat yürüyeceğini sanıyoruz.

Başbakan Erdoğan bu gerçeği çoktan görmüştü ve politikalarına bu duyarlılık parametresini katarak yeni bir yön çiziyordu. Bu adımı askerler de görmüşlerdi ve belirgin bir yumuşamaya doğru gidiliyordu. Ancak seçim kampanyasında kullanılan mesajlar ve seçim sonuçları nedeniyle Abdullah Gül kaçınılmaz olarak cumhurbaşkanı olduktan sonra gerginlik yine tırmanmaya başladı.

Aslında bu gerginliğin bir bölümü önceden tahmin edilebilecek boyuttaydı. Yani Abdullah Gül’ün geçmişteki tavırları ve eşinin türbanı nedeniyle askerlerin yeni cumhurbaşkanını kolay hazmedemeyecekleri bekleniyordu. Ancak rahatsızlığı daha da artıracak tavırlardan kaçınmaya çalışmanın da büyük yararı var. Örneğin cumhurbaşkanının eşiyle birlikte internet sitesine ilk koydukları fotoğrafta ‘cami tasviri önünde poz verilmesi acaba gerekli miydi?’ diye sorup bunun üzerinde düşünmek gerekiyor. Askerin dinin politikaya karıştırılmaması konusundaki duyarlılığını herhalde bilmeyen yoktur. Cumhurbaşkanının bu tavrı, askerin duyarlılıklarının üstüne bile bile gitmek gibi gözüküyor. Niyet bu olmasa da verilen görüntü maalesef böyledir. Bu gerginliğin hayli yüksek düzeyde olduğu bir kurumda gerginliği daha da artırma yolunu açar ve açmıştır, bizce Başbakan bu konuda hemen devreye girmeli ve tarafları sakinleştirmeye girişmelidir. Başbakan bıçak sırtında politika yapılması gerektiğini ve bazı duyarlılıkları göze almadan yürünemeyeceğini anlamış sinyalini vermektedir o yüzden devreye girmesinde yarar var.

Bütün bunlar olurken; öte yanda da Diyarbakır Belediye Başkanı askerin en duyarlı olduğu meselede provokatif konuşabiliyor, onun söylediği laflar askerleri sakin durumda olsalar bile çıldırtmaya yetebilir.

Bildiğiniz gibi sakin durumda da değiller.

Biriken bütün olaylar sonunda askerler sabırlarını zorlamaya başladılar ve bu yüzden ellerine geçen her fırsatta rahatsızlıklarını bazı sembollerle anlatmaya çalışıyorlar. Cumhurbaşkanının Çankaya’da verdiği resepsiyona komutanları temsilen sadece 28 Şubat post-modern darbesi ile özdeşleşen, Sincan’da tankları yürüten paşanın katılması ve tam da davetin olduğu gün komutanların cumhurbaşkanının memleketi Kayseri’de olmayı tercih etmeleri anlamlıdır. Son moda böyle şeylere anlam yüklenmemesini talep etmek oldu ama bu kadar tesadüf üst üste gelebiliyorsa eğer biz de anlam aramaya mecbur hissediyoruz kendimizi.

Eğer cumhurbaşkanından başlayarak ortamı yumuşatma adımı atılır ise buna askerlerin de karşılık vereceğini tahmin ediyoruz. Bütün bu olanlar belki bir demokrasi ideali değildir ama Türkiye’nin koşulları da budur. Koşullar belki değişecektir ama bunu yıldırım hızıyla etrafı kırıp dökerek yapmak doğru değildir, değişim yavaş ve alıştırarak gelecektir. Bu ülkenin çıkarına daha uygundur.

 

Bu haber 356 defa okundu.