En Sıcak Konular

Derin çatlak: Kırıkkanat'ın Baykal ve mezar yorumu

5 Eylül 2007 16:26 tsi
Derin çatlak: Kırıkkanat'ın Baykal ve mezar yorumu Seçim geçti, dostluk bitti... Mine G. Kırıkkanat bu kez Baykal'a yüklendi. Baykal'ı "mezardan medet umar hale gelmekle" suçlayan Vatan yazarı Kırıkkanat'tan inciler...

Çare mezarda mı? 

Selvi boylu genç kız, 1984 Ardahan doğumluydu. Kara üzüm gözlerini dünyaya açtığında, Özlem koymak istediler adını. Ama babası nüfus kaydına gittiğinde, o zamanlar “oraların kralı” jandarma onbaşısı,

“Hâlâ mı ideoloji peşindesiniz?” diye azarladı. Niyeti babacandı: “Özlem, Devrim, Eylem, seni yine götürürler be oğlum!

Gel sen kızına Atatürk’ün annesinin adını ver de, başın belaya girmesin...”


***

Kütüğe, Zübeyde Aktaş, diye düşüldü nüfusu böylece.

Özlem, aile içindeki “kod adı”ydı artık. Ama okul, belge derken Özlem, ailesinin yeni bir dünya özlemleriyle birlikte siliniyor, artık Zübeyde daha çabuk geliyordu dil ucuna, zaten öteki türlü “karışıklık” oluyordu.

Bir süre sonra göç ettiler. Oldum olası okuyan bir aileydi, çünkü Alevi... Babası, kitap dükkânı açtı. Foça’da büyüdü Özlem Zübeyde.

Yaklaşık on yıl önce, tam anımsamıyor, 13 yaşında mıydı, 14’üne mi ne, basmıştı, Zülfü Livaneli bir konser verdi Eski Foça’da.

Henüz kopmamıştı bağlar, bitmemişti dostluklar, Deniz Baykal konser için Foça’ya geldi.

Konser alanında protokol mrotokol, tabii ki bir koruma kordonu oluşturulmuştu CHP liderinin çevresinde. Ama Zübeyde’nin Özlem’ini ne protokol çemberi durdurabildi, ne koruma kordonu. Küçük kız, engelleri aştı, Deniz Baykal’ın karşısına dikildi ve sordu :

“Ne zaman başbakan olacaksınız?”


***

Deniz Baykal’ın başbakanlığı, Zübeyde’nin taşıyamadığı özlemin, Ardahan’da barınamayan bir umudun, anasının babasının özlediği ve hep yenilen, hep yenilen bir hakça düzenin rövanşı olacaktı çünkü.

Deniz Bey, üzüm gözlü kızın başını okşadı ve:

“Sen oy verdiğin zaman!” dedi.

Zülfü Livaneli yazdı, on yıl önce Foça’da protokol kordonunu aşan küçük kızın o zamanki “başkanıyla” iki tümcelik diyalogunu. Çoşkulu, umutlu yazdı hem de.

Devamı burada.

Bu yıl, 22 Temmuz’da Foça’da ilk kez oy verdi, Ardahan doğumlu çocuk. Artık 23 yaşında, servi boylu bir genç kız.

O sözünü tuttu, Foça’dan CHP galip çıktı.

Ama Deniz Baykal, başbakan olamadı. Yine olmadı, yine olamadı ve asla olamayacak artık.

Zübeyde Aktaş, Özlem’ini hâlâ “kod adı” olarak taşıyor, tanıştığı kişileri kendisine yakın bulursa, “Benim adım aslında Özlem...” diye başlıyor anlatmaya.

Ama üzüm gözlerinde okudum, artık özlemiyor.


***

Umudun bittiği yerde beklemez gençlik. Beklenmeyenle de elbet kavuşulmaz, kavuşmak bile istenmez.

Duydum ki CHP’nin ihtiyarlar heyeti, 9 Eylül’de Deniz Baykal ve şürekasının istifasını isteyecek muhalif harekete karşı, Anıtkabir’e gidip Atatürk’ün ruhuna sığınacakmış, “halkı”da çağırmışlar.

Yüzde yetmişi 30 yaşından genç bir toplumun, gaipten gelecek, mezardan umut beklemediğini, bekleyemeyeceğini, zaten beklememesi gerektiğini ne zaman anlayacaklar?

Atatürk’ün partisini mezara gömenler, çareyi de onun mezarında arar tabii. Ne bulacaklar peki? Kim kurtaracak CHP’yi? Ata’nın aziz hatırası mı, yoksa Anıtkabir’in mimarisi mi?

CHP, halen kendisine oy veren seçmenin beklediği “son” hizmeti bile yapmıyor: Seçim sonuçlarının doğruluğunu araştırmıyor. Oysa yolsuzluk şaibeleri çok ciddi, çok büyük boyutlarda. Başta Deniz Baykal, ihtiyarlar heyeti şahin gibi dalmaları gereken yerde, serçeleri oynuyor! Tabii ki CHP milletvekili Sayın Hüsnü Çöllü’nün konuyla ilgili olarak Başbakan Erdoğan’a verdiği soru önergesini, itham dışı tutuyorum. Ama CHP’nin merkez yönetimi suspus, “aman dalgalandırma” modunda. Neden? Çünkü seçimlerin iptaline yol açacak bir yolsuzluk bulunduğu takdirde, taze milletvekilleri koltuklarından olacak, kolları sıvayıp yeniden sahaya inmek zorunda kalacaklar. Eh, bu da gayret ve masraf demek.

Oysa Türkiye de CHP de; eğer kurtarılacak bir şey kaldıysa, ancak sahaya inerek kurtarılır, Anıtkabir’e çıkarak değil!



Bu haber 492 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,500 µs