En Sıcak Konular

Mecburi teori: Kürtlerin uçağını PKK mı düşürdü CIA mi?

5 Eylül 2007 11:36 tsi
Mecburi teori: Kürtlerin uçağını PKK mı düşürdü CIA mi?
Amerika’da küçük bir uçak düştü. 6 kişi öldü. Bu kazanın perde arkası, oldukça heyecanlı va garip bir Kürt öyküsüne dayanıyor. Bir ucu Diyarbakır’a, bir ucu PKK’ya, bir ucu AFS’ye, diğer uçları emlak ve savunma sanayilerine, sonlar

Haberin basit sunumu şu; “ABD'nin Kaliforniya eyaletinin Santa Monica şehrinde bir Türk aileyi taşıyan uçak, inişe geçtiği sırada düştü; uçakta bulunan 6 kişiden kurtulan olmadı. Gittiği Amerika'da hem hayatını hem de adını değiştiren Adam Pasari'nin(56) kullandığı tek motorlu uçak,  geçen cuma günü Santa Monica Havalanı'ndan ayrıldıktan sonra Kern Valley Havalanı yakınlarında inişe geçtiği sırada düştü.   Kazada, Amerika'da emlak işiyle uğraşan Diyarbakırlı Gündüz ailesinin 6 ferdi hayatını kaybetti. Uçakta bulunan Adam Pasori, eşi Sibel, kardeşi David Vichi, kız kardeşi Mila Kaygusuz, yeğenleri 5 aylık Nesrin ile Meryem (2) feci kazada can verdi.

Adam Pasori ismi “yabancı” değil aslında. Yazılışı öyle ama “okunuşu” Azamettin Gündüz! Azamettin Gündüz’ün hikayesi sadece “insan öyküsü” olarak dahi ilgi çekici.

Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde doğan Gündüz, 37 yıl önce Kulp’tan Diyarbakır’a geldi. Okulda gösterdiği başarı üzerine American Field Service (Amerikan Sahra Hizmeti-AFS) tarafından bursla ABD’ye giden Gündüz, liseyi Pensilvanya’da okudu.

Daha sonra Türkiye’ye döndü ve Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği’ne girdi.  Takiben master yapmaya karar verdi ve yeniden ABD’nin kapısını çaldı. Ancak bu sefer Türkiye’ye dönmedi ve ABD’ye yerleşti.

Hatta Amerikan vatandaşlığına geçip “Adam Pesori” adını aldı. Bundan sonra Gündüz’ün ailesi de teker teker ABD’ye gitmeye başladı. Gidenler arasında oldukça ilginç ve Türkiye tarafından yakından izlenen bir isim daha bulunuyordu. Kani Gulam! Gulam ağabeyinin yanına yerleşti ve PKK’nın ABD’deki en önemli elebaşlarından oldu.

Kani Gulam’ı en iyi anımsatan olay, ABD Kongresi’nde Türkiye’ye kin kusması olmuştu.
PKK’lı Kani Gulam, ABD’li Demokrat Parti Milletvekili Robert Filner tarafından 12 Mart 2004 tarihinde Amerikan Kongresi’nde düzenlenen toplantıya katıldı. Gulam ile Türkiye’de basımı yasak bir kitabı yayına hazırlayan Ermeni tarihçi Ara Sarafyan, 2 saatlik toplantıda Türkiye’ye saldırmıştı.

Nedense bu haberi duyuran Türkiye’deki irili ufaklı hemen hiçbir gazete çok bilinen şu iddiaları da sayfalarına yansıtmadı. Gündüz ailesi hakkında terörist PKK’ya finansman desteği sağladı iddiaları hayli zamandır ve yoğun biçimde yapılıyor.

Gündüz ailesinin ABD’deki faaliyetleri kesin netlikte bilinmiyor. Özellikle emlak ve savunma sanayi alanında faaliyetleri olduğu savı güçlü. Kaliforniya’da büyük bir inşaat ve emlak şirketleri mevcut.

‘Amerikan Rüyası’ düştü mü, düşürüldü mü?

Uçakta ölenler ve hayatları gözönüne alındığında uçağı düşürülmüş olması ihtimali de akla ilk gelenlerden. Gündüz ailesinin kamp yapmak için tek motorlu Lancair Colombia tipi bir uçakla Santa Monica Havaalanı’ndan havalandığı, Kern Valley Havaalanı’na iniş yapmayı planladığı, Isabella Gölü yakınlarında kamp yapacağı, ABD vatandaşlığına geçtikten sonra Adam Pasori adını alan 56 yaşındaki Azamettin Gündüz’ün kullandığı uçağın Kern Valley Havaalanı’na inişte yere çakılarak infilak ettiği yazıyor.

Uçağın ismi de Gündüz ailesinin ABD’deki yükselişine uygun; “Amerikan Rüyası”. Uçağın düşürülmüş olması ihtimali gerçekse, bu durumda kimin ve neden böyle bir eylemi gerçekleştirdiği olasılıkları değerlendirilmeye başlanıyor.

İlk ihtimal, PKK’ya finans desteğini kesmiş olabilecek Gündüz’ün cezalandırılmış olabileceği. Ancak bu zayıf olasılık. Ama terörist PKK’nın Kani Gulam’la arasının şu sıralar nasıl olduğu da sorgulanmalı.

Zira bu kaza Gulam’a bir mesaj da olabilir! Keza Gulam’ın bu geziye katılıp katılmayacağı, katılacaksa neden vazgeçtiği de sorgulanmalı! Bir diğer şüpheli ise bizzat ABD.

CIA finansörleri cezalandırıyor mu?

Pek işe yaramadığı ortaya çıkan ABD ile Türkiye arasında kurulmuş, PKK terörü ile mücadele koordinatörlüğünün uzun zamandır, PKK’ya para desteğinde bulunan finansörleri izleyerek, örgütün ekonomik kaynaklarını kurutma yolunda çalıştığı biliniyor.

Bunun birkaç örneği Avrupa’da yaşanan PKK’ya yönelik operasyonlarda görülmüştü. Gündüz ailesinin PKK’ya finans sağladığı tezi gerçekse, ABD’nin de böyle bir adım atmış olması ihtimal dahilinde.

Ve öyle ise-bilindiği kadarı ile-bu olay ABD’nin “kendi ülkesinde” PKK finansörlerine yönelik ilk operasyonu olacak. Bu olasılık da mümkün ama zorlayan faktörler de var.

Örneğin Kani Gulam ve diğer aile fertleri, “Amerikan Kürt Enformasyon Örgütü (AKIN)” nün kurucuları. PKK’nın Washington’daki bürosu olarak bilinen örgütün en üst düzey elebaşı Kani Gulam’ı Türkiye terörist ilan etmesine rağmen, ABD iade etmekten kaçınmıştı.

Kani Gulam ve Barry Citrom!

Gulam son 27 yılda 6 kez sahte pasaportla ABD’ye girdi. Yakalandığında yasaya karşı gelme, yasadan kaçma, sahte evrak düzenleme, resmi evrakta tahrifat, hırsızlık gibi suçlarla mahkemeye çıkarıldı.

Savcı 10 yıl ağır hapis ve 350 bin dolar ceza istedi. Ancak davaya bakan Ermeni hakim Dikran Tevrizian, hapis cezası yerine 400 saat kamu hizmetinde çalışma cezası verdi ve cezasını çekmesi için kendi kurduğu AKIN’a yolladı!

Bu olaydan sonra Kani Gulam, PKK’nın ABD temsilcisi olarak tanındı. Hapisteki DEP’li milletvekillerinin bırakılması için Kongre binasının merdivenlerinde açlık grevi yaptı.

Kani Gulam (Abdülgaffar Gündüz) hakkında Yeniçağ Gazetesi'nin bildirdiğine göre, Araştırmacı-Yazar Mustafa Yıldırım şu bilgileri veriyor: “1980’de, sahte bir adla (Nimet Gündüz) pasaport alarak Kanada’ya gitti ve 1986 yılına dek orada kaldı. Sahte kimlikle 6 kez ABD’ye girip çıktı. Azamettin (Posori), kardeşi Abdülgaffar için ‘Barry Citron’ adına düzenlenmiş, ’032075319’ numaralı bir sahte kimlik ayarladı. Abdülgaffar’ın doğum yeri de Kulp yerine Encino-California olmuştu. Barry Citron ise, 1963’de, 18 aylıkken bir trafik kazasında ölmüştü.”

Yine Yıldırım, “Yahudi Kürtlerden Morris Amitay’ın oğlu Mike Amitay’ın önce ABD Senatosu OSCE (Helsinki Komitesi) görevi, daha sonra kurduğu Washington Kurdish Institute (WKI) örgütüyle yürüttüğü çalışmalarla paralellik içinde ABD yönetiminin kanatları altında görevini sürdürmektedir” diyor.

Adını 1988’de bir kez daha değiştirdi ve Serena Citron adını aldı. Bu sahte kimlikle ABD’de yaşamaya başladı. 1993’de adını ‘Kani Xulam’ yaptı ve ‘ABD Kürt Toplum Liderliği’nin isteğiyle American Kurdish Information Network’ü ( Kürt Bilgilenme Şebekesi) kurdu ve Kürt hareketini destekleyen eylemlere başladı. CIA Türkiye istasyon eski şeflerinden Graham Edmund Fuller, ABD Dışişleri istihbarat elemanlarından Henry Barkey onu en çok destekleyen ABD’li isimler arasında yer alıyor.



Bu haber 7,051 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,341 µs