Haşimi: Irak hükümeti BM güvencesinde olmalıydı

11 Eylül 2014 14:39 tsi
Maliki döneminde idama mahkum edilen Irak eski cumhurbaşkanı yardımcısı Haşimi, ülkesinin yeni hükümetine yönelik sert eleştirilerde bulundu

Irak eski cumhurbaşkanı yardımcısı Tarık El Haşimi, yeni Başbakan Haydar El İbadi'nin içişleri ve savunma bakanlıklarını da vekaleten yürüttüğüne dikkat çekerek, "Maliki de böyle yaparak kendi polisini, kendi ordusunu kurdu." dedi. Haşimi, hükümetin BM güvencesinde olması gerektiğini savundu.

Irak'ta Nuri Maliki hükümetinin ikinci döneminde, terör örgütü liderliği suçlaması ile hakkında tutuklama kararı çıkartılan Irak eski cumhurbaşkanı yardımcısı Tarık Haşimi, Aralık 2011’den bu yana sürgünde yaşıyor. Haşimi, ülkesindeki gelişmeleri uzaktan ama çok büyük bir ilgi ile izliyor.

Nuri Maliki’nin Irak’ı etnik ve mezhepsel bir çatışmaya sürükleyerek ülkeye zarar verdiğini düşünen Haşimi, Haydar İbadi’nin başkanlığındaki yeni hükumeti değerlendirdi:

‘2006 ve 2010’de olmak üzere Maliki Irak’ı iki kez aldattı. Son bir haftadır bütün muhalefet, aynı hataları bir kez tekrarlamayacağı konusunda hemfikirdi. 2010 Erbil’de Nuri Maliki bütün tarafların isteklerini kabul etti ve anlaşmayı imzaladı. Güvenoyunu alıp başbakan olduktan sonra imzaladıklarını yırtıp çöpe attı. Kendi başına buyruk bir şekilde ülkeyi yönetti ve verdiği hiçbir sözü tutmadı. Bu hükumet için güvencemiz nedir? Herkes Birleşmiş Milletler’in (BM) hükümet kurma görüşmelerinde arabulucu olmasından bahsediyordu. Yeni başbakanla yapılacak anlaşmanın BM güvencesinde olması gerekirdi. Bir güvence yokken nasıl bu hükumetin geleceği ile ilgili iyimser olabilirim?’

Haşimi’ye göre Maliki’nin başbakan olmaması iyi bir gelişme ama yeterli değil. Peşin hükümlü olmamak için yeni Irak başbakanı İbadi’nin icraatlarını beklemek gerektiğini söyleyen Haşimi, aldığı ilk sinyallerden memnun değil:

‘Bugün Irak’ta yeni kurulan hükümetin sorunlu iki bakanlığında hâlâ bakan yok. Başbakan vekâleten İçişleri ve Savunma bakanlıklarını da yürütüyor. Başbakanın ismi değişti ama üslûp aynı gibi. Maliki de böyle yaparak kendi polisini, kendi ordusunu kurdu. Bugün Iraklılar en çok yuvarlak bir masa etrafında toplanmaya ihtiyaç duyuyor. Tüm mezheplerin ve etnik grupların eşit bir şekilde haklarını alması gerekiyor. Ülkemiz ancak böyle düzlüğe çıkar’

‘IŞİD’İ ASKERİ MÜDAHALE İLE YENEMEZLER’

Tarık Haşımi sorularımızı yanıtladığı saatlerde, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Bağdadi’nin Irak Şam İslam Devleti'ne (IŞİD) karşı ittifak oluşturmak için çıktığı Ortadoğu turu kapsamında Bağdat havalimanına indi. Haşimi IŞİD’a karşı askeri müdahale çağrılarının sorunu daha da büyütmesinden endişeli:

‘Iraklı Sünni aşiretler 2008’de, ülkeyi El Kaide ve benzeri gruplardan tamamen temizledi. Ne oldu da Sünni vilayetler bugün IŞİD gibi bir gruba ev sahipliği yapıyor? IŞİD güçlerini bombalamak sorunu çözmez. Vurulanların yüzde onu IŞİD olsa geri kalanı benim insanım olacak. Gene benim insanlarım ölecek. Amerikan düşünce kuruluşları gösteriyor ki Afganistan’da İnsansız Hava Araçları ile yapılan saldırılarda ölenlerin yüzde 45’i sivillerden oluşuyor. Uluslararası güçlerin müdahalesi silahla değil siyasetle olmalı. IŞİD gibi güçlerin Sünni bölgelerde palazlanmasına zemin hazırlayan nedenler, adaletsizlikler, zulümler ortadan kaldırılmalı. IŞİD ancak o zaman yok olur.’

‘AF DEĞİL ADİL YARGILAMA İSTİYORUM’

Haşimi, Maliki’nin Irak’ı rahatça yönetebilmek için siyasi rakiplerini komplolarla tasfiye ettiğine inanıyor. Kendisini bombalı saldırılar düzenleyen, Şii siyasetçileri suikastlarla ortadan kaldıran bir örgütün lideri olarak suçlayan Irak mahkemelerinin kararları nedeniyle üç yıldır ülkesine gidemeyen Haşimi’nin talebi genel af değil:

"Bu konu kişisel bir konu değil. Bu konu Tarık Haşimi’nin ülkesine dönüp dönmeyeceği ile ilgili değil. Bu konu adalet ile ilgili. Temel insan hakları ile ilgili. Bugün Irak’ta insan hakları ihlâl ediliyor. Binlerce insan yaşadığı yerleri hatta ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Yüzlerce Iraklı, suçsuz olmalarına rağmen, idama mahkûm edildiler. Benim mücadelem Irak’a adaletin gelmesi için. Sünni eyaletlerde ayaklanan halkın yeni hükumetin kurulmasına destek için sunduğu 14 maddelik talepler listesi bunun içindir. O taleplerden biri de Sünnilere yönelik siyasi tasfiyeye son verilmesiydi. Parlamentodaki arkadaşlarla konuşuyoruz. Bana söylediklerine göre ben ve benim durumumdakiler ile ilgili konuşmalar olmuş. Ama ben af beklentisi içinde değilim. Af edilmem için suçlu olmam gerekiyor. Bir şey istemem gerekiyorsa, o da adil yargılanma hakkıdır. Siyasi iradenin etkisi altında olmayan, delillere dayalı bir yargılamada suçsuzluğumun kanıtlanacağından eminim. Böyle bir Irak hepimiz için daha hayırlıdır."

Kaynak: Al Jazeera

Bu haber 463 defa okundu.